Editör: TE Bilisim
1 yılda 1 milyon mülteciye yardım yapıldı
Kızılay ve Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için yürütülen Sosyal Uyum Yardımı (SUY) programı kapsamında dağıtılan "Kızılay Kart" sayısı bir...
Kızılay ve Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için yürütülen Sosyal Uyum Yardımı (SUY) programı kapsamında dağıtılan "Kızılay Kart" sayısı bir milyona ulaştı. Suriyeli sığınmacılara yönelik Sosyal Uyum Yardımı programının birinci yılı dolayısıyla Ulucanlar Kültür Merkezi’nde bir etkinlik düzenlendi.
MÜLTECİLER YAŞADIKLARINI ANLATTI
Etkinliğe Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Kızılay Genel Müdürü Kerem Kınık, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Mehmet Güllüoğlu'nun yanı sıra AB Komisyonunun İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Stylianides ve Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Koordinatörü Nils Grede katıldı. Program öncesinde Türkiye’ye gelen ve SUY programı ile yardım alan mülteciler hayatlarının, yardımlar ile nasıl değiştiğini gelen konuklara anlattılar. Mültecilerden biri yaptığı konuşmada, ‘’Bazı Suriyeli aileler çocuklarını okula gönderemiyorlardı. Ama Kızılay Kartı aldıktan sonra onlar da okula göndermeye başladılar. Biz Avrupa Birliği’ne, Türkiye Cumhuriyeti’ne, teşekkürlerimizi sunuyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Programın sonunda, Suriyeli, Arap ve Türklerden oluşan ‘Bizim Koro’ isimli müzik korosu hazırladıkları şarkılarla gelenlere keyifli dakikalar yaşattılar.
MÜLTECİLERİN 4’TE 3’Ü KADIN VE ÇOCUK
Fatma Betül Sayan Kaya, 3,5 milyonun üzerinde Suriyeli mülteciye Türkiye’nin yardım eli uzattığını altını çizerek projelerin devamının getirilmesini istediklerini belirtti ve ‘’Ulusal ve uluslararası tarafların mültecilere yönelik iş birliğini temsil eden, gerçekten örnek olmuş bir proje bu. Sosyal Uyum Yardımı Programında 1 milyonuncu Kızılay Kartı dağıtmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnsani ve vicdani konularda gösterilen duyarlılığı küçük de olsa bazen çok büyük yansımalarının olduğunu bu programla görmüş olduk. Burada esasen mültecilerin karşı karşıya kaldığı büyük meselelerin belki küçük bir parçasına tekabül eden bir konuda, Türkiye, Türk Kızılay’ı, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Gıda Programı bir araya gelerek böyle önemli bir projeyi hayata geçirmesinin her şeyden önce mülteci kardeşlerimizin adına gerçekten pozitif yansımasını görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Tabi bizim arzumu bu iş birliklerinin sayısının artması. Mülteci kardeşlerimizin duyarlılığını yükselten küresel duyarlılığın da bu tarz projelerle somut kazanımlara dönüşmesi. Suriye’de çatışmanın ortaya çıktığı günden bu yana 600 binden fazla insan hayatını kaybetmiş durumda. İnsanların topraklarını, evlerini, yurtlarını terk etmek durumunda kaldı. 22 milyon nüfuslu bir ülkenin yarısından fazlası evlerinden ayrılmış durumda. 5 milyonu aşkın insan komşu ülkelere sığındı ve bunun yaklaşık 3,5 milyonunu Türkiye olarak biz ev sahipliği yapıyoruz. Bugün Türkiye’de 6 yılı aşkın süredir onları ağırlıyoruz. Mültecilerin 4’te 3’ü kadın ve çocuk. Hala ülkesinden çıkamayan pek çok masum insan ölümle burun buruna orada yaşamakta. Sadece geçtiğimiz yıl binin üzerinde çocuğun öldürüldüğü, yine bu sayıya yakın çocuğun da kaçırıldığı tahmin ediliyor’’ ifadelerini kullandı.
YARDIMLAR 120 LİRAYA ÇIKARILDI
Sosyal Uyum Yardımları projesi kapsamında yapılan yardımların Haziran ayı itibariyle artırıldığını eğitim yardımlarının da yoğunlaştırılacağını hatırlatan Bakan Kaya, ‘’Türkiye 2002 yılından itibaren, sosyal yardımlarda ve sosyal hizmetlerde aslında eşsiz bir devrim gerçekleştirdi. Bizle bu dönemde insan odaklı yeni bir hizmet anlayışı gerçekleştirdik. Sosyal yardımlarda elde ettiğimiz başarıların önemli göstergelerinden biri ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimizdir. Bildiğiniz gibi kamplarda yaşayan Suriyeli sığınmacılara düzenli yardımlar AFAD tarafından gerçekleştirilmekte. Kamp dışındaki Suriyelileri ise belediyelerimiz, kuruluşlarımız, gönüllülerimiz destek olmakta. Geçtiğimiz yıl Kası ayından itibaren uyguladığımız SUY kapsamında, kişi başı 100 lira varlık tutarı Haziran 2017 tarihi itibari ile 120 liraya yükseltildi. Ayrıca Ağustos 2017 tarihinden itibaren 3 ayda bir verilmek üzere ek ödemelere de başlandı. Bu arada bakanlığımı, AFAD, Kızılay, UNICEF iş birliğinde Avrupa İnsani Yardım Fonu ek kaynakları ile şartlı eğitim yardımları uygulaması da devam ediyor. Suriyeli çocukların yüzde 100’ünün okula gitmesi gerekiyor. Bu anlamda şartlı eğiti yardımları da gerçekten önemli bir yardım programı’’ diye konuştu.
‘’BİZİM GÖNLÜMÜZDE HİÇBİR SINIR YOK’’
Türkiye’nin yalnızca komşu ülkelere değil, yardıma ihtiyacı olan her ülkenin yanında olduğunu ifade eden Bakan Kaya sözlerine şöyle devam etti, ‘’Ancak şunu da özellikle belirtmek istiyorum ki insani ve vicdani problemler asla mesafe ve sınır tanımaz. Suriye’deki, Irak’taki bölgenin diğer ülkelerindeki meseleleri sadece coğrafi yakınlık nazarıyla bakmıyoruz. Myanmar’da Müslümanların meselesi de, Somali’de terör istikrarsızlık, açlık ve kıtlık sarmalı içindeki kardeşlerimizin sıkıntıları da bizim yüreğimizde yakında hissettiğimiz meseleler. Bugün AFAD Başkanımız dün gece Somali’den geldi, Sağlık Bakanımız da oradaydı. Somali’de yaşanan dram karşısında Türkiye ilk andan itibaren yardım elini Somali’ye uzattı. Bugün Somali’den gelen yaralılarımız burada tedavi ediliyor. Yine biz Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan hanımefendinin mihmandarlık ederek, dışişleri bakanımız, Kızılay başkanımız, AFAD başkanımız hep birlikte Arakanlı mülteci kardeşlerimizi Bangladeş’te ziyaret ettik. Mesafeler, sınırlar değil aslında bizim gönlümüzde hiçbir sınır yok. Dünyanın kilometrelerce ötesinde yaşanan insanlık dramına karşı oradaydık. Orada da ilk andan itibaren Türkiye Cumhuriyeti olarak her türlü yardımı o insanların, insan olmalarına yakışık şekilde yaşaması için destek vereceğimizi taahhüt ettik. Bugün orada Arakanlı kadınlar, çocuklar açlıkla burun burunayken bugün AFAD’ın, TİKA’nın pişirdiği sofralarda karınlarını doyuruyorlar.’’
‘’YARDIMLARI TÜRK MİLLETİNİN KENDİSİ YAPIYOR’’
Suriyeli mülteciler için yapılan yardımların yarısından fazlasının gönüllüler, sivil toplum örgüleri tarafından toplandığını söyleyen Bakan Kaya, ‘’Biz dünyanın en zengin ülkesi değiliz ama Türkiye olarak kalkınma yardımlarında dünyada kişi başı milli geliri olan ve baktığınız zaman dünyada birinci sıradayız. Türkiye olarak tüm mazlumlara el uzatmaya onlara umut olmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. İnsani olan her sorun, masumiyeti insaniyeti ve hakkaniyeti hedef alan her türlü tehdit coğrafyada olmasa bile vicdanların sınırlarına dahil edilmeli. İşte bu anlayışla 3,5 milyona yakın Suriyeli kardeşlerimize Türk halkı kapılarıyla birlikte gönüllerini de açtı sofrasını da açtı. Milletimiz Suriyeli kardeşlerimiz için hangi adımı attıysa koşulsuz şartsız bizim destekçimiz oldu. Attığımız adımlara katkı sağladı. Bugün Suriyeli kardeşlerimiz için yaptığımız 30 milyar dolar üzerindeki harcamaların içinde yarısından çoğu gönüllülerin, sivil toplum kuruluşlarının yaptığı harcamalar. Yani Türk milletinin bizatihi kendisinin yaptığı harcamalar. Biz insani meseleleri, vicdan ve hakkaniyet penceresinden yaklaşmayı bir yük olarak değil gerçekten güç olarak görüyoruz. Türkiye olarak bütün gücümüzle, Suriyeli kadınların, çocukların, yaşlıların, engellilerin ellerinden tutmaya birlikte devam edeceğiz. Şunu asla unutmamak gerekiyor. Küresel sorunlar ancak, küresel iş birliği ile aşılabilir. O halde sorunların çözümü için de herkesin elini birlikte taşın altına koyması ve sorumluluk alması gerekir. Özellikle göç meselesi görmezden gelinerek, asla yönetilemez. Bugün artık Türkiye’nin gösterdiği fedakarlık ve hassasiyetin alkışlanmaktan ziyade, küresel ölçekte de sahiplenilmeye gerçekten ihtiyacı var. Suriyeli kardeşlerimizi uluslararası toplumların duyarsızlığı üzüyor ve acılarını daha da derinleştiriyor’’ dedi.
‘’AB VE TÜRKİYE SURİYELİ ÇOCUKLAR İÇİN ÇABALIYOR’’
Avrupa Komisyonu’nun İnsani Yardım ve Kriz Yönetimi’nden Sorumlu üyesi Christos Stylianides ise yaptığı konuşmada, ‘’Avrupa Birliği Türkiye’yi desteklemek amacıyla 3,9 milyar Euro destek sağladı. SUY programı için 304 milyon Euro destek sağlandı. Avrupa Birliği tarafından finansmanı sağlanan en büyük insani yardım programı. Mültecilere aylık para desteği sağlıyor. Mülteciler bu parayı harcayabiliyorlar. Yüzde 85’i doğrudan alıcılara gidiyor. Bu inanılmaz güzel bir örnek. Aynı zamanda bu eşi benzeri görülmemiş bir program. Bu proje ile aynı zamanda hem mültecilere hem de ev sahibi topluma destek sağlanıyor. Aynı zamanda ev sahibi toplumun ekonomisine destek sağlıyor. Mültecilerin yeni topluluklarına entegre olmalarına destek sağlıyor. Avrupa Birliği Türk hükümeti ile birlikte çalışarak Suriyeli çocukların kayıp bir nesil olmaması için çabalıyor’’ sözlerini vurguladı.
“KIZILAY KARTIN ARKASINDA EMEK VAR”
Kızılay Kart eliyle Sosyal Uyum Yardım Programı kapsamında 1 milyon kişiye ulaşmanın öncesinde Kızılay Kart’ın çok önemli bir hikâyesi olduğunu belirten Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu, Kızılay Kart’a dair şunları söyledi: “Kızılay Kart esasında Halk Bankası ortaklığıyla 2011 yılında Türk vatandaşlarına gıda kolisi vermek yerine onlar için bir kart çıkaralım planlaması adı altında yapıldı. Böylelikle yardımlaşma hem daha saygın olsun hem de aileler kendi ihtiyaçlarına göre ne almak istiyorsa onu alsınlar diye başlatılan bir proje oldu. Aynı yılda yani 2011’de Suriyelilerin Türkiye’ye gelmesiyle birlikte 2012 yılında mülteci kamplarında uygulanmaya başlayan bir proje haline geldi. 2015 yılında ise WFP’nin fon desteği ile beraber kamp dışında uygulanmaya başlanan ama sadece gıda ile sınırlı olan bir uygulama oldu. En son haliyle ise temelde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının ağı üzerinden nakit destek alabilecekleri böylelikle de sadece gıdayla sınır olmayan eğitim, kira gibi birçok ihtiyaçların karşılanabileceği bir uygulama haline getirildi. Şuanda ise amacına uygun olarak işleyen bir proje haline geldi. Bu yüzden bunun arkasında yıllarca süren bir emek var. Kızılay’dan 250 arkadaşımızın, Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakıflarından birçok insanın, Aile Bakanlığı’ndan sayısız ismin, kısaca birçok kişinin emeği var. Hem ulusal hem de uluslararası kuruluşlarla birlikte güzel bir ekip olduk ve böylelikle bugüne kadar geldik.”
“SAVAŞ HENÜZ BİTMEDİ”
Güllüoğlu, Kızılay Kart’ını alan aileleri ziyaret ettiğimizde hayatlarında nelerin değiştiğini, Türkiye’ye geliş hikâyelerinden ve sonrasına kadar dinlendiğinde bu çok kolay bir şekilde anlaşılabiliyor diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Belki 6 ay ya da bir senedir evinin kirasını ödeyemeyen kişi bu karta sahip olduktan sonra ev sahibi ile karşılaşmamak için verdiği mücadeleden sonra artık bunun değiştiğini, çocuğunun okula gitmeye başlamasını, çocuğunun okula gitmesiyle beraber bütün ailenin hayatının değiştiğini ve daha birçok başka olumlu değişimleri bizlere anlattılar ve biz de buna bizzat şahit olduk ve gördük. Biz bu programı sadece nakit desteği olsun diye değil, başka projelerimiz için alt yapı olsun ve başka projeler de organize edilsin diye planlamıştık. Tam da böyle oldu. Şuan için UNICEF’in yapmış olduğu şartlı eğitim desteği var. Bu da gösteriyor ki bizimle başka projeler yapmak isteyen uluslararası kuruluşlar için bu iyi bir alt yapı oldu. Bu noktada bunun arkasında ciddi bir emek olduğu unutulmamalıdır. Ben Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na tekrardan teşekkür ediyorum. Onlar olmasaydı bu asla olmazdı. Avrupa Birliğinin desteklediği program neticesinde bu oldu ve bunu sürdürmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü savaş bitmedi ve bize sığınan insanların Türkiye’de daha ne kadar kalacaklarını bilmiyoruz.”
“EMİN ELLERLE BERABERİZ”
Toplantıda konuşan Türk Kızılay’ı Başkanı Dr. Kerem Kınık ise şunları söyledi: Burada bir başarıya ulaşmanın mutluluğu ve bunu kutlamak için bir aradayız. Bunun için çok gururluyuz. Bir denizyıldızı metaforu vardır. Sahile vurmuş olan çok sayıda denizyıldızı vardır ve az sayıda insan denizyıldızlarının denize kavuşması için çaba sarf eder. Ve bir başkası gelip bu denize attığın denizyıldızları ile gördüğün bu milyonlarca denizyıldızları hayata kavuşamayacak, niçin buna çabalıyorsun diye sorduğunda yerden bir denizyıldızını alır ve denize atar. Bak bunun için hayat değişti der. Biz burada aslında dünyada 65 milyon insanın silah zoruyla evlerini terk etmiş olması, tabiri caizse sahile vurmuş olan denizyıldızlarından 1 milyon tanesini denize kavuşturduk. Emin ellerle beraberiz. İyilik için bir araya gelmiş, iyilik için çalışan, insanların hayatlarını kolaylaştıran, onların ıstıraplarını dindirmeye çalışan emin eller burada. Avrupa Komisyonu’nun fonladığı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Dünya Gıda Programı ve Kızılay’ın program ortaklığıyla uygulanan; AFAD koordinasyonunda Göç İdaresi, Nüfus İşleri ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle uygulanan programda bir milyonuncu sayıyı geçmiş bulunmaktayız. Sayılar önemli, ama gerçekten bu sayıların her biri bir başka hayatı ifade ediyor. Burada dinlediğimiz kardeşlerimizden farklı olarak eminim bir milyon kere hikâyeleri dinlense bir milyon kere farklı hikayeler ortaya çıkacak. Onların hayatlarını kolaylaştırmış olmaktan dolayı, onların acılarını bir nebze de olsa dindirmiş olmaktan dolayı çok gururluyuz.”
“KAMU OTORİTESİ KARŞISINDA ÖZERKİZ”
Kınık, “Kızılay ve Kızılhaç hareketi insaniyet prensipleri çerçevesinde ayrım gözetmeyen, tarafsız, bağımsız, gönüllü hizmet veren, birlik prensipleri ile çalışan evrensel bir harekettir. Bu ilkeleri dışında ulusal ve uluslararası kapasitesini insan ıstırabını dindirmek için sarf eder. Amaç, önce insan hayatının ve sağlığının korunması, insan onuruna saygı duyulmasını sağlamaktır. İnsan kâinatın merkezi olarak yaratıldığından onurlu bir yaratıktır. Bu yüzden cinsiyet, ırk, din, inanç, sınıf ve siyasi düşünce farkı gözetilmeksizin biz Kızılay ve Kızılhaç hareketi olarak bu insanların yardımlarına koşmaktayız. Herkesin güvenini kazanmak amacıyla düşmanlıklara taraf olamayız. Ve hiçbir zaman siyasal, ırksal, dinsel veya ideolojik nitelikteki ihtilaflara giremeyiz. İnsancıl faaliyetlerimizde kamu otoritelerinin yardımcısı olarak hareket ederiz. Fakat kamu otoritesi karşısında özerk, ilkeleri karşısında ise bağımlı olarak hareket ederiz.” dedi.
SOSYAL UYUM YARDIM PROGRAMI
Kızılay ve Kızılhaçlar insanı yardım sektörünün en kritik öneme sahip aktörleridir ve emin elleridir diyen Kınık sözlerine şöyle devam etti: “Çoğu zaman insan odaklı faaliyetleri dolayısıyla uluslararası insanı yardım aktörlerinin aranan oyuncularıdır. Kızılay Kart yabancılara, kardeşlerimize yönelik Sosyal Uyum Yardım Programı çok uluslu ve çok paydaşlı uygulamadır, ancak insan hayatına dokunan gerçek bir projedir. Eğer bir projenin tam da insan hayatına dokunan kısmında yer alıyorsanız kendi çıkarlarınızdan önce düşünmeniz gereken dokunduğunuz insanların hayatlarıdır. Bu projenin ortaya konulmasında genel merkezden taşra teşkilatına, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına, Suriyeli vatandaşlarımıza bu kartları ulaştırmaya çalışan çok sayıdaki isimsiz kahramanımıza çok teşekkür ediyoruz. Savaştan ve ölümden kaçıp da Türkiye’ye sığınan 3 milyonu aşkın Suriyeli mülteci kardeşlerimize hayatı kolaylaştırmak için yaptığımız çabalardır Sosyal Uyum Yardım Programı. Bunun dışında hayatları ıstırapla geçen insanlara yardımcı olmak için çalışıyoruz. Türkiye’de bu faaliyetlerimizin yanı sıra bugün sayısı 10 olan Toplum Merkezlerimizde sosyal içerme, entegrasyon ve psikososyal rehabilitasyon anlamında çok sayıda, çok farklı programlar da uyguluyoruz.”
‘’1 MİLYON İNSANIN HAYATI DEĞİŞTİ’’
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Ülke Direktörü Nils Grede, ‘’1 milyon mülteci Kızılay’ın desteği ile bundan faydalanıyor. 1 milyonun üzerinde insanın hayatı değişti. Milyonlarca insan maalesef evlerini terk etmek durumunda kaldılar. Bu insanlara Türkiye kapılarını açtı, bu insanların onurlu bir yaşam sürdürmeleri için Türkiye kendini ortaya koydu. Türkiye hükümeti ve 80 milyon Türk vatandaşı ile büyük rol oynamaktadır. Türkiye en büyük mülteci nüfusuna sahiptir. Buna rağmen 3 milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yapmaktadır. Bu dünyanın bir vatandaşı olarak her Türkiye vatandaşına bu duruma gösterdikleri özveriden dolayı teşekkür ediyorum’’ ifadelerini kullandı.
(Türkan ÇATAL)
Yorumlar