Editör: TE Bilisim
Ahşap sanatçısı Nevzat Özbay, 1980 darbesi döneminde gördüğü işkenceyle kullanmaz hale geldiği ellerini gönül verdiği ahşap sanatıyla yeniden kazandı.
Çevresinde çocukların Gepetto dedesi olarak tanınan 73 yaşındaki Özbay, Pablo Picasso'nun ünlü tablosu Guernica'yı 19 ay süren çalışmanın ardından ahşapla buluşturdu.
Ankara'da yaşayan 73 yaşındaki ahşap Ustası Nevzat Özbay'ın çocukluğu Aşık Veysel'in dizinin dibinde geçti. Gençlik yıllarında sağ sol çatışmalarının arasında kalan Özbay, 1980 darbe yönetiminin baskısı ve hapishanedeki işkencelerin sonucunda fiziksel yetersizlikler yaşamaya başladı. Uzun süre kullanmadığı ellerini ahşap sanatıyla yeniden kazanan Özbay, hazırladığı ahşap eserlerle büyük hayranlık uyandırıyor.
Eserlerinde toplumsal olaylara değinen Özbay'ın İsrail'i eleştirdiği ahşap eseri ve Picasso'nun Guernica tablosunu ahşap forma dönüştürdüğü eseri büyük ilgi görüyor. Çocuklara büyük bir sevgiyle bağlı olan Özbay, Ulucanlar Sanat Sokağında bulunan atölyesinde bu sanatını gelecek nesillere de aktarıyor. Eserlerinden elde ettiği gelirle ihtiyaç sahibi çocukların hayatına dokunan Özbay, hayatını, anılarını ve tecrübelerini aktardığı bir kitap çıkarmaya hazırlanıyor.
Ellerinin bu işliğe yatkınlığının çocukluğundan geldiğini söyleyen Nevzat Usta, çocukluk döneminde yaşadığı köyde bütün işleri kendilerinin yaptığını belirtti.
İnşaat mühendisliği ve mimarlık eğitimleri aldığını belirten Nevzat Usta, bunları sanatında kullandığını ifade ederek, “Biliyorsunuz askeri diktatörlüklerin yaşandığı bir ülke burası tüm o dönemler içerisinde yasa dışına düşmüşlüğüm var. O yıllarda çocuklara özgün, ahşap çocuk oyuncakları yani sağlıklı da olması bakımından yaptım, ürettim. O beni meşrulaştırdı, rahatlattı. Özellikle 12 Eylül dönemi daha sonraları da usta olarak yaşamaya devam ettiğim için İstanbul'da anıt eserler restorasyonları yaptım” dedi.
Ahşap yontarak felçten kurtuldu
12 Eylül döneminde işkencelere maruz kaldığını aktaran Nevzat Hoca, bu işkencelerden kaynaklı birçok ameliyat geçirdiğini söyledi. O dönemde yaşadığı olumsuzlukların yıllar sonra felç geçirmesine neden olduğunu kaydeden Nevzat Usta, “Çaresizsin, kendini alıştır dediler. Bugüne kadar yaptığım ustalıkları düşündüm. Küçük ağaçlarla parmaklarımı oynatabilecek kadar zorlayarak bu işlere öyle başladım. Sadece felçten kurtulmak için başladım. Yaşadığım gecekondunun bir odasını atölyeye çevirdim ve orada sürekli ellerimi hareket ettirirsem iyileştirebilirim düşüncesiyle yontu işine başladım. Aralıksız çalıştım ama” diye konuştu.
Anlatmak istediklerini ahşaba döküyor
Nevzat Usta, anlatmak istediklerini köşe yazısıyla ya da makaleyle değil de heykelle anlattığını söyleyerek, “Bu da iyi geliyor bana. Hem düşüncelerimi hem elimi ve beynimi birleştirmiş oldum. Böylece hastalıkları yenmiş oldum. Hayata da tutunuyorum. Yaşama tutunma araçlarıdır zaten sanat. Sistemde olan arızaları, hataları, insan hakları ihlallerini, kadın haklarını, çocukların katledilmesi olayı, doğu meselesi yani bütün yapabileceğim eleştirilerilerin tamamını ahşaplara aktarıyorum.
Öğrencileri olduğunu belirten Nevzat Usta, bu sanatı bu şekilde gelecek nesillere aktarmak istediğine işaret etti.
Bunalım çağının ilacı, el sanatı
El sanatlarının iyileştirici özelliği olduğunu vurgulayan Nevzat Hoca, “Bunalım çağında elleriyle bir şey yapan bir insan hep her zaman rahatlar. Bunun da örneklerini zaten burada kanıtladık, yaşadık. İşte hiperaktif, süper zeka olan, bir yerde duramayan çocuğu ve genci burada ellerini kullanarak çok mükemmel bir hale geldiğini olgunlaştığını gördük. Beni de iyileştiren zaten bu oldu işte. Bu ilaç gibidir bence. Kanada, Amerika, İngiltere'nin belirli bölgelerinde çok yoğun bir şekilde ahşapla ilgilenen, yontu yapan, araç gereç üreten insanları göreceksiniz. Bunun yaşı yok her yaşta yapılacak bir şeyler var” şeklinde konuştu.
İHA
Yorumlar