Fay hatlarının aktif olduğu Türkiye, her dönem depremlerle sarsılıyor. Yaşanan depremlerin yakınları ise yıllar geçse de devam ediyor. 17 Ağustos Marmara depremi aradan geçen 24 yıla rağmen depremin bıraktığı yankılar sürüyor. Toplum hafızasında derin acılar bırakan depremde hayatını kaybeden yurttaşlar her yıl yakınları tarafından anılıyor. İşte, 17 bin 480 yurttaşın hayatını kaybettiği depremde yakınlarını kaybeden ünlüler...

Oyuncu Ece Dizdar, 17 Ağustos 1999'daki büyük Marmara depreminde kaybettiği ailesini ölüm yıl dönümlerinde paylaştığı fotoğraflarla andı.

Henüz 17 yaşındayken anne ve babasının ölümüyle sarsılan Ece Dizdar, fotoğrafların altına şu notu düştü:

"17 rakamını sevmem. Ağustos kelimesini de. Böyle gün olmaz bence mesela. Kalbim her sene bir vuruş aksar. Ailenin kaybının bir doğal afet dolayısıyla oluşu, bu günün toplumun belleğinin bir parçası oluşu ilginç bir şey."

"Her sene bu paylaşımı yapmak önce anlamsızlaşır, dersin ki ben kime anlatıyorum bunu, neden anlatıyorum…Sonra da dersin ki bu gizli bir klüp, depremde bir parçasını kaybedenlerin kabul edildiği bir klüp. Bir ses et sen yine de."

"Yüzüm güler benim bilirsiniz, sadece bu gün söylerim. Yavaş yavaş yaşıtlarımın ebeveynleri hastalanıyor, ölümler başlıyor, beni yeni anlamaya başlayanlar oldu bu yıllarda."

"23 yıl önce bugün ailemi depremde kaybettim. Hayat bir daha hiç aynı olmadı. Ama bu bazen eskisinden daha güzel olduğu gerçeğini de değiştirmez.Klübün bütün üyelerine tek tek sarılırım."

Ece Dizdar o yıllarda yaşandıklarını şöyle anlatmıştı:

“Babam denizaltı subayıydı. Anne ve babamı Gölcük denizaltı filosunda donanmanın içindeki orduevi binasında kaybettim. İsrail’den desteğe gelen bir ekip yardımıyla cansız bedenlerini çıkardık.”

'BANA GELDİĞİNDE 16 YAŞINDAYDI'

Oyuncu Hatice Aslan, depremin ardından Ece Dizdar'ı evlatlık almış, bir röportajında zor günleri beraber atlattıklarını şu ifadelerle anlatmıştı:

"Ece, gerçek annesi-babası ve tüm yakınlarını 17 Ağustos 1999'daki Gölcük depreminde kaybetti. O da deprem sırasında oradaymış. Ben Ece'yi evlatlık aldım. Bana geldiğinde 16 yaşındaydı. Kızım, yavrum o kadar kötüydü ki, günlerce, aylarca, yıllarca birlikte ağladık. Onun üzüntüsü benim de üzüntüm oldu. Her şeyi beraber atlattık"

Haber Merkezi

Editör: Nisa K.