Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlediği 2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi üçüncü gününde de yoğun ilgi gördü. Zirvenin “Yerel Yönetimlerin Coğrafi İşaretlerin Korunmasındaki Rolü” başlıklı son oturumunun açılış konuşmasını Ankara Valisi Vasip Şahin ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş yaptı. Konuşmasında farklı iklim özellikleri ile bereketli topraklara sahip Türkiye'de her ilin, hatta her ilçenin kendine has lezzetleri olduğunu belirten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, milletin kendi değerlerinin ve lezzetlerinin farkında olması gerektiğini söyleyerek, Beypazarı Belediye Başkanı olduğu dönemde Beypazarı kurusu için coğrafi işaret tescili aldıklarını ve üretim miktarının günlük 100 kilodan 5 tona çıktığını anlattı. Beypazarı'nda bilinen bu ürünün tescil sayesinde tüm yurtta bilinir hale geldiğini kaydeden Yavaş, “İlçemizin üretimine, istihdamına, turizmine nasıl katkı sağlayabiliriz dedik ve kollarımızı sıvadık. Ürünlerimizi, lezzetlerimizi ekonomiye kazandırabilmek için gece gündüz çalıştık. Bizler yeni bir değer oluşturmadık, var olan değerlerimizi tanıttık” diye konuştu. Coğrafi işaretli ürünlerin tescillenmesi ile kültürün tarihe daha net biçimde yazıldığını vurgulayan Yavaş, "Ankara'da şu anda 12 tane tescilli ürün var ve bu çok az. En az 70-80 tane olması lazım. Şöyle de bir yanlışlık yapıyoruz; coğrafi işaret dediğimiz zaman sadece tattığımız şeyler değil, somut olmayan kültür mirasımızı da coğrafi işaretle tescil edebiliriz. Somut olmayan kültür mirası, bana göre hepsinden daha önemlidir" ifadelerini kullandı. Coğrafi işaret tescilinin binlerce yılda oluşan kültürün gelecek nesillere aktarılması ile bir yandan kültürü koruduğunu, diğer yandan üretim yapan insanların kazanç elde etmesini sağladığını aktaran Yavaş, “81 ilimizin kültürünün öncelikle Ankara'da tanıtılması ve Ankara üzerinden bütün dünyaya pazarlanması için çalışmalarımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu. "Coğrafi işaret tescili için yerel yönetimler aktif sorumluluk üstlenmeli" Ankara Valisi Vasip Şahin ise, Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi katılımcı sayısının bir önceki zirveye göre üç kat arttığını belirterek, bu katılımın sağlanmış olmasından gurur duyduğunu ifade etti. Ankara Valiliği olarak bu çalışmaların destekçisi olduklarını bildiren Vali Şahin, coğrafi işaret tescili hakkında yerel yönetimlerin aktif bir şekilde sorumluluk üstlenmesi gerektiğini söyledi. Coğrafi işareti yalnızca bir tescil ya da mevcut değerin korunmasından ibaret görmemek gerektiğinin altını çizen Şahin, “Bir kültürün taşıyıcısıdır. Bizim Anadolu gibi bir coğrafyada, medeniyetlere beşiklik yapmış ve değişik milletleri misafir etmiş coğrafyada oluşan birikimin, tecrübenin ve zenginliğin sadece coğrafi işaret ile işaretlenmesi yetmez. Bunun bir de hikayesini, geçmişini de insanlığa anlatmamız lazım. Bunun içerisinden çok büyük belgeseller, çok anlamlı ve etkileyici filmler çıkacaktır” dedi. Türk kültürünün toplumun her kesimi tarafından sahiplenilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün bizim Manisa'nın meşhur üzümü, Avrupa raflarında 'Sultanas üzümü' diye geçiyor ve Yunanlar buna sahip çıkmış. Neredeyse baklavayı da sahiplendiler. Sarmamız da dahil, Yunanlar ya da başka milletler tarafından sahiplenilmeye başlanılmış. Belki biz bu yolda biraz geciktik ama hamdolsun farkına vardık ve farkındalık gelişti." Açılış konuşmalarının ardından ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Ankara Valisi Vasip Şahin ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a zirveye sundukları katkılar için birer plaket takdim etti. Zirvenin son oturumu olan “Coğrafi İşaretlerde Yerel Yönetimlerin Rolü”, TRT 1 Ana Haber sunucusu Işıl Açıkkar'ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Oturumun konuşmacıları ise Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve Kalecik Belediye Başkanı Duhan Kalkan oldu. “Katma değer üretebilecek yerel ürünlere yönelmeliyiz” Altındağ Belediye Başkanı Balcı, konuşmasında yerel yönetimlerin, ilçe belediyelerinin, kaymakamlıkların, ticaret ve sanayi odalarının coğrafi işaretlerin tescil edilmesi, tanıtılması, dünyaya arz edilmesi konusunda büyük görevleri olduğunu söyledi. Ankara'nın somut olmayan kültürel miraslara sahip olduğuna dikkat çeken Balcı, “Değişen bir dünyada yaşıyoruz, her şey çok hızlı değişiyor. Teknoloji, değerler ve ekonominin kurallarının değiştiği dünyada bizler de bu hıza ayak uydurmak zorundayız. Dünyada yüzlerce örneği olan bir ürün yerine katma değer üretebilecek somut ve somut olmayan tarihi, kültürel ve yerel ürünlere yönelmeliyiz. Ankara'mızın sahip olduğu bu değerleri marka haline getirip, dünyaya ulaşmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. “Coğrafi işaretli ürünleri korumak çok zor” Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Türkiye'nin binlerce lezzetin yetiştiği bereketli bir coğrafyada olduğunu ve pek çok ürünün yetiştiğini anlattı. Türkiye'nin kendi tohumu ve hayvan ırkını kaybettiğini kaydeden Yaşar, “Aşırı gübre kullanarak toprağımızın verimini düşürdük. Eğer coğrafi işaretli Ankara simidinden başlamak istiyorsak işe buğdayı, susamı doğru üretmekle başlayacağız. Coğrafi işaretli ürünleri oluşturmak kolay fakat korumak çok zor. Yerel yönetimler olarak kadın kooperatiflerine destek olmak, üretenleri ödüllendirmek, teşvik etmek zorundayız. Hem üreticiyi hem de tüketiciyi memnun edecek bir sistem yapmalıyız. Bu ürünleri ne kadar çoğaltırsak Türkiye'nin ekonomisi de o kadar büyür. Türkiye'nin geleceği de o kadar aydınlık olur” dedi. “Coğrafi işaretler küreselleşmenin yerele vereceği zarara karşı bir koruma aracıdır” Kalecik Belediye Başkanı Duhan Kalkan, geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan ve göç veren bir taşra ilçesinin belediye başkanı olduğunu belirterek, “Taşrada coğrafi işaret tescilinin en önemli ayağı kırsal kalkınmadır. Coğrafi işaret kırsal kalkınmada küreselleşmenin geleneksel, yerel ürünlere vereceğe zarara karşı bir korunma aracıdır. Üreticinin pazara daha kolay ulaşabilmesi, istihdam yaratılması ve refah seviyesinin yükseltilmesinde coğrafi işaret ve kırsal kalkınma kavramı birbirinden ayrı düşünülemeyen kavramlardır” diye konuştu. Coğrafi işaretli ürünlerin tanıtımını sağlamak, kırsal kalkınmadaki önemini artırmak, istihdamı sağlamak ve en büyük sorun olan göçü sonlandırıp, tersine göçü gerçekleştirebilmek için daha iyi projeler hayata geçirmek istediklerini de belirten Kalkan, daha etkili politikalarla Kalecik karası üzümünü dünyada daha tanınır bir noktaya taşımayı hedeflediklerini söyledi. “Ülkemize, insanımıza, topraklarımıza güveniyoruz” ATO Başkanı Baran ise 2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi'nin kapanışında yaptığı konuşmada, 3 günde gerçekleşen 12 oturumda 83 konuşmacı tarafından coğrafi işaretli ürünler konusunun enine boyuna konuşulduğunu, 25 yabancı konuşmacının zirvede yer aldığını, verilen eğitim programları ile konunun ilgililerine anlatıldığını söyledi. Oturumlar ve eğitimler devam ederken fuar alanında Türkiye'nin yöresel değerlerinin vatandaşlarla ve alım heyetleriyle buluştuğunu kaydeden Baran, 40'ı aşan ülkenin temsilcilerinin alım heyetleri olarak fuarda yer aldığını bildirdi. Vatandaşların oturumlara ve fuara olan yoğun ilgisinden çok mutlu olduklarını vurgulayan Baran, “Temel amacımız coğrafi işaretli ürünlerin ticarileşerek Anadolu'dan dünyaya pazarlanması konusunda farkındalık oluşturmaktı. Bunu hakkıyla başardık. Yöresel ürünlerimizin ekonomik değer haline dönüştürülmesi uzun bir yolculuk. Ankara Ticaret Odası olarak, coğrafi işaretli ürünlerin dış pazara açılması ve Ankara'nın ekonominin başkenti haline dönüşmesi yolculuğunda önemli bir görev üstlendik. Hedefimiz, coğrafi işaretli ürünlerin 200 milyar dolara yaklaşan dünya pazarından 20 milyar dolarlık pay alabilmek. Bu rakama rahatlıkla ulaşabileceğimizi biliyoruz. Ülkemize, insanımıza, topraklarımıza güveniyoruz” ifadelerini aktardı. Gastronomi ve yerel turizm açısından coğrafi işaretler Zirvenin son gönünde “Coğrafi İşaretlerin Gastronomi ve Yerel Turizmin Gelişmesindeki Etkisi” başlıklı oturum vatandaşlar tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Hürriyet Ankara Haber Koordinatörü Deniz Gürel moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda Türkiye Aşcılar Federasyonu (TAFED) Başkanı Zeki Açıköz, coğrafi işaretli ürünlerle tasarlanacak yerel yemek tariflerinin öneminden bahsetti. Moldova Devlet Fikri Mülkiyet Hakları Kurumu (AGEPI) Marka ve Endüstriyel Tasarım Bölümü Müdür Yardımcısı Dr. Natalia Mogol'un bölgesel turizmin geliştirilmesine dair projelerini anlattığı oturumda, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Prof. Fügen Durlu Özkaya, Kars kaşarının coğrafi işaret tescili alma sürecini koşulları hakkında bilgi verdi. Coğrafi işaretlerde ticarileştirme “Coğrafi İşaretlerde Ticarileştirme ve İnovasyon Uygulamaları” oturumu Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya moderatörlüğünde yapıldı. Galiçya Tarımsal Gıda Kooperatifleri Derneği (AGACA) Sosyoekonomik Çalışmalar ve Eşitlik Sorumlusu Ruth R. Ferreiros, sunumunda Avrupa Birliği tarafından desteklenen ‘AgrosmartCoop' adlı tarımsal üretim kooperatifi projesinden bahsetti. GI Tagged CEO'su Tejas SJ, coğrafi işaretli ürünlerin tarladan pazara olan sürecinin tüketici tarafındaki bilinirliğini artırmak için yürüttükleri projeyi katılımcılara anlattı. Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Remziye Yılmaz da konuşmasında coğrafi işaretli ürün tespitinde DNA'ya dayalı analiz yöntemleri ve DNA data bankası faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Güneş'in geleneksel ve yeni dönem teknolojik üretim yöntemleri hakkında bir sunum yaptığı oturumda Hacettepe Üniversitesi Gıda Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Sivri Özay, Türkiye'deki zeytin ve zeytinyağı çeşitliliği ile bu ürünlerin kalitesini etkileyen iklim, hasat ve yağ çıkarma şekillerini anlattı. Alım heyetlerinden ticari iş birliği adımları 2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi'nin sonuncu gününde de ticari iş birliği adımları atıldı. Yerli ve yabancı alım heyetleri, üreticilerle görüşerek ürünlerin satış ve pazarlaması konusunda görüşmeler yaptılar. Zirvenin kapanış gününde Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası, SesVerSus Acapella grubu ile Junior Zen konserleri gerçekleşti. Ankara'nın en değerli simgelerinden olan Seymenler ve Bacı Erenler de fuar alanında sergiledikleri gösterilerle zirveye renk kattı. Zirve'nin son oturumu öncesinde Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, yöresel kıyafetlerden oluşan bir defile gerçekleştirdi. İHA