Her yıl 25 Kasım dünyada ve ülkemizde “Kadına Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kutlanıyor. Kadına yönelik şiddete karşı bugün Avrupa’dan Afrika’ya, Amerika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya kadınlar evde, sokakta, iş yerinde yaşanan şiddeti protesto ediyor. Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre, dünyadaki üç kadından biri yaşamları boyunca en az bir kez fiziksel ya da cinsel saldırıyla karşı karşıya kalıyor.
Ülkemizde “Şiddetsiz Toplum Derneği” başta olmak üzere tüm kadın dernekleri, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı, kadın cinayetlerinin, taciz ve tecavüzlerin olmayacağı bir dünya ve Türkiye için birçok kentte kadına yönelik şiddete dikkat çeken panel ve toplantılar düzenliyorlar.
Kadınlar evinde güvende değil
Ülkemizde kadın cinayetleri, 2000’li yıllarda geçmiş yıllara göre büyük artış gösterdi. 474 kadının öldürüldüğü 2019 yılı ise son 10 yılda en fazla kadının öldürüldüğü yıl. “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun 2020 raporun göre erkekler tarafından 300 kadın öldürüldü ve 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. 2010-2019 yılları arasında kadın cinayetlerinin sayısında sadece, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı yıl olan 2011 yılında düşüş görülmüştür.
Suçluların işledikleri suçu, normalleştirmek adına öne sürdükleri başlıca gerekçeler arasında; kadının ayrılık talebi, namus, aldatma-aldatılma, kıskançlık ön plana çıkıyor.
“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun Haziran 2021 raporuna göre; yılın ilk 6 ayında 130 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Haziran 2021’de 18 kadın cinayeti işlendi. Öldürülen 18 kadından 12’si hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemezken, 4’ü hayatına dair karar almak isterken, 2’si ekonomik bahanelerle öldürüldü.
“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun Ekim 2021 raporuna göre ise Eylül ayında 26 kadın cinayete kurban gitti. Ülkemizde ayda ortalama 25-30 kadın öldürülüyor. Bu istatistiklere göre kadınların % 50’si evlerinde öldürüldü.
Sokaklar güvenli değil : Samuray kılıçlı cinayet
Samuray kılıcıyla öldürülen Başak Cengiz’in tüm Türkiye’yi derinden sarstı. Kan donduran olay İstanbul Ataşehir’de yaşandı. Mimarlık eğitimi için Ankara’dan İstanbul’a gelen Başak Cengiz, sokak ortasında vahşice katledildi. Cinayet zanlısı zanlı ifadesinde; “olay günü üzgün olduğunu ve daha savunmasız olabileceğinin düşündüğü bir kadının öldürmek için dışarı çıktığını” iddia etti.
22 Kasım sabahı haber sitelerine düşen bir bilgide ise 12 Temmuz’da Kocaeli’de 12 Temmuz günü Afganistan uyruklu A.M.’nin (20) cinsel istismar girişiminde bulunup yaraladığı Ayşegül Aydın (16), tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Ayşegül Aydın takip edilip cinsel istismara uğramış, direnince başı taşla vurularak ağır yaralanmıştı.
Kadına yönelik şiddet tüm dünyanın sorunu
Dünya genelinde kadınların % 35’i hayatlarının bir döneminde eşleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor.
Dünyada her gün 137 kadın aile fertlerinden biri tarafından öldürülüyor.
Mağdurların % 40’ından azı yardım ya da destek istiyor.
Dünya genelinde 2017’de kasıtlı olarak öldürülen 87 bin kadının yarısından fazlasının yakın partnerleri veya aileden biri tarafından öldürüldü.
ABD’de her 6 kadından biri tecavüze uğruyor veya tecavüz girişimine maruz kalıyor.
AB’de 10 kadından biri 15 yaşında siber zorbalığa maruz kalıyor.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da kadınların % 40-60’ı gündelik yaşamında sokakta cinsel tacize uğruyor.
Dünyada kadına yönelik şiddet sıralamasında Türkiye ilk sırda, 2. Sırada ABD, Yeni Zelanda, Letonya, Danimarka, Finlandiya, İngiltere, İsveç, Norveç, Fransa, Hollanda, Belçika,… liste uzayıp gidiyor.
Bilindiği gibi psikolojik şiddet uygulayan kişi bazı imtiyazlarını hükmetmek ve başka bir kadını ya da erkeği kendi arzularına, çıkarlarına, ihtiyaçlarına ve gerekliliklerine göre boyun eğdiren kişidir. Psikolojik şiddet uygulayan kişi genellikle baştan çıkarma, manipülasyon ve tehditvari davranışlar gösterir. En tehlikeli vakalar, "narsistik sapkınlık" şeklindeki davranış bozukluklarına sahip kişilerdir. Kurbanları suçlunun kendileri olduğuna, başka kimsenin onları istemeyeceğine ve başka bir hayata adım atamayacaklarına inanana kadar onları tamamen değersizleştirmek, susturmak ve kafalarını karıştırmak isterler. İşte bu koşullarda yaşamak zorunda kalan tüm kadınlarımızın, maruz kaldığı baskı ve şiddeti saklamaması dileğiyle, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”nde şiddet, istismar ve tacize maruz kalan kadınların haklarını korumak için gerek aile gerekse toplum hayatında duyarlı olmalı, etrafımızdaki kadınları bilinçlendirmeliyiz.