Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Avaşin Basyan'da 3 askerimizi şehit edenler de dahil olmak üzere dün 6, bugün 14 toplam 20 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar yurtiçinde, Irak ve Suriye'nin kuzeylinde 33 bin 100, bu yılın başından itibaren 2 bin 619 terörist etkisiz hale getirilmiştir” dedi.
2022 bütçe görüşmeleri Milli Savunma, Adalet ve Tarım ve Orman Bakanlıkları ile bağlı kuruluşların bütçeleri ile devam ediyor. Akar, milletvekillerine sunum yaptı. Akar, Avaşin Basyan'da üç şehidin olduğunu söyleyerek, “Karadan ve havadan milli İstihbarat teşkilatı ile koordineli başlattığımız bu saldırıyı yapanlar dahil dün 6, bugün 14 olmak üzere toplam 20 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, hiçbir zaman bırakmayacağız. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yarkalılarımıza acil şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.
Savunma ve güvenliğin 84 milyon vatandaşın ve devletin beka meselesi olduğunun altını çizen Akar, “Mavi vatan ve semalarda hak, alaka ve menfaatleri korumaya azim ve kararlılıkla devam etmektedir. Aynı zamanda 7 iklim 3 kıtaya barış, huzur, adalet götüren, atalardan alınan ilhamla bölge ve dünya barışına katkı sağlamaktadır. Terör ve düzensiz göçün ülkemizi tehdit ettiği bir dönemde Mehmetçik tarafından hudutlarımız, ‘hudut namustur' anlayışıyla cumhuriyet tarihimizin ile en yoğun, en etkili tedbirleriyle korunmaktadır. Bu kapsamda 1 Ocak'tan itibaren 2 bin 949 km hudutlarımızda 283 bin 16 göçmenin geçişi engellenmiş, yakalanan 99 bin 318 düzensiz göçmen ile 458 terörist kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Terörle mücadelemiz başta FETÖ, PKK, PYD, YPG, DEAŞ olmak üzere bütün terör örgütlerine karşı artan şiddet ve tempoda devam etmektedir. 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar yurtiçinde, Irak ve Suriye'nin kuzeylinde 33 bin 100, bu yılın başından itibaren 2 bin 619 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Terör örgütü elebaşları açıklamalarından da PKK, PYD, YPG'ye verilen dış desteğin, teşvikin devam edeceği anlaşılmaktadır. Terör örgütü elebaşları tarafından YPG'nin PKK olduğu açıkça ifade edilmektedir. PKK ve Suriye kolu YPG'ye kim destek verirse versin en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadele etmekte 84 milyon vatandaşı terör belasından kurtarmakta kararlıyız” dedi.
Akar, terör koridorunun parçalandığını söyleyerek, “Hudutlarımızın ve vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak için Suriye'nin kuzeyinde de icra edilen harekâtlar ile hem de 15 Temmuz hain darbe girişiminden sadece bir ay sonra başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı ve müteakiben Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekâtlarıyla terör koridoru engellenmiş, parçalanmış ve hudutlarımızın güvenliği sağlanmıştır. Bu harekâtlar sonrası, yaklaşık 470 bini İdlib'de olmak üzere, bir milyondan fazla Suriyeli evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönebilmişlerdir. Güvenli hâle getirilen bölgelerde yeni bir göç dalgasının olmaması ve hayatın normalleşmesi için de ilgili Bakanlık, kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak faaliyetlerimiz devam etmektedir. Örneğin, 14 hastanede yaklaşık 3 milyon kişiye sağlık hizmeti verilmiş, bin 325 okulda 300 binden fazla öğrenciye eğitim-öğretim desteği sağlanmıştır. Suriye'de istikrarın bir an önce sağlanması, insani trajedilerin de son bulması için her türlü gayret gösterilmektedir” şeklinde konuştu.
Ege ve Doğu Akdeniz konusunda Akar, “Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin yayılmacı bir anlayışla uluslararası hukuka uygun olmayan taleplerinden silahlanma ve sözde ittifak girişimleri dâhil saldırgan eylem ve söylemlerinden kaynaklı sorunlar yaşamaktayız. Öyle ki bu husus, aklıselim sahibi herkesin tepkisini çekmektedir. Tüm iyi niyetli diyalog çabalarımıza gerekli karşılığı vermeyen Yunanistan'ın Lozan Anlaşması'nı dahi ihlal eden her türlü hukuksuz, haksız eylemine mütekabiliyet kapsamında masada ve sahada her türlü cevap verilmektedir. Biz ise aramızdaki sorunların uluslararası hukuka uygun, barışçıl yöntemlerle, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde ve diyalog yoluyla çözülmesini samimi olarak istemekteyiz. Bunun için de örneğin, tatbikatların azaltılmasını dahi değerlendirebileceğimizi söylüyoruz. Diğer taraftan güven artırıcı önlemler çerçevesinde 4'üncü toplantı için davet ettiğimiz Yunan heyetini Ankara'ya bekliyoruz. Biz, Türk ve Yunan halklarının bölge zenginliklerinden adil bir şekilde istifade ederek barış, refah ve güven içinde yaşaması, Ege Denizi'nin Türkiye ve Yunanistan arasında bir dostluk denizi olması için her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.