Elon Musk denen adam ‘marsa araç gönderecek’ dediğinden beri ağzından çıkacak cümlelere bakar olduk. Enteresan biri. Otonom yani kendini kullanan araçları da o yapacak. Bir ara bir Bosch yetkilisi “Türkiye için akıllı araçlar satmayı düşünüyoruz” demişti. Gönder bakalım o arabalara neler yapacaklar. Araçlarda bulunan sinyalleri dahi kullanmayı bilmeyenlerin olduğu bir trafikte akıllı araçlar bizim memlekette ne kadar tutar belli değil. Zaten kasanın arkasındaki yazı olmazsa trafikte işin ne! Trafik polisinin işaretleriyle kendine hat belirleyip yolda nasıl ilerlemesi gerektiğini düşünen araçlar bizim şoförleri el-kol hareketleriyle kendine ‘farklı bir yol’ çizmesi gerekir mi mesela. Geçtiğimiz gün navigasyona bakıp belirtile adrese gitmek istediğimde beni dağın başına atan haritaya ne kadar güveneceğiz belli değil. Sokak arasında top oynayan çocuklar daha iyi biliyor hem de güvenilir. O değil de bilim insanlarının petrol bitti bitiyor artık elektrikli araca geçelim çevreyi koruyalım –evet koruyalım- gibi lafları sürekli bir yerlerden petrol çıktı-çıkıyor haberleriyle zaten çelişiyor. İşin içinde elektrik olunca insanda bir tedirginlik oluyor. Yağ gibi akan yollarımız var elbette. Yalnız uyulmayan hız limitleri, trafik kuralları ya da birdenbire ortaya çıkan aksaklıklar memlekette otonom araçların yollarda arz-ı endam etmesine daha var diye düşündürüyor. Bu işin başında gelen ve geliştirenler G7 ülkeleri. Bu ülkeler gelecekte yolları da “akıllı” hale getirip bu araçları kendi özel yollarına katmakta kararlı. Bu yeni yolların yapımı anlamına geliyor. Sürücüsüz araçların kullanacağı bu yolların maliyeti de farklı tabii. Uçak pisti gibi yapımlar bizi ne kadar zorlar orasını idareciler bilir. Bildiğimiz şu o direksiyona geçip sol kolumuzu dışarıya atıp ‘ara gaz’ vermeden akıllı araçta kös kös oturup gitmek pek tatsız olacaktır.