Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye Cumhuriyeti Cidde Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşeliği tarafından Mekke’de düzenlenen “İstiklal Marşı’nın Kabulü, Mehmet Akif Ersoy’u ve Çanakkale Şehitlerini Anma Programı”na katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonuyla ramazan umresine gelen vatandaşların katılımıyla yapılan programda Kur’an-ı Kerim ve salalar okundu, şehitler için dualar edildi. Buradaki konuşmasında, Allah’ın yeryüzüne nasip ettiği en büyük nimetin İslam olduğunu belirten Başkan Erbaş, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) kadar bütün Peygamberlerin İslam’ı getirdiğine işaret etti.
“Bugün Kudüs’te, Filistin’de, İmam-ı Şafii’nin memleketi Gazze’de esaret altında”
Başkan Erbaş, Peygamber Efendimizin (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) vefatından beş sene sonra Hz. Ömer’in Kudüs’ü fethettiğini hatırlatarak, “Kudüs Hz. Ömer sayesinde İslam diyarı oldu. Nice şehitler verildi. İşte bugün Kudüs de Filistin de İmam-ı Şafii’nin memleketi Gazze de esaret altında. Zalim ve işgalci İsrail’in bombaları altında ve onları destekleyen siyonist Hristiyanların. Batı’nın destekleriyle masumlar, bebekler, çocuklar her gün yüzlercesi can veriyor, şehit oluyor, gaziler var. İmam-ı Şafii’nin memleketi esaret altında ey Müslümanlar neredesiniz? Niye bir araya gelmiyorsunuz, niye tek yürek olmuyorsunuz?” diye konuştu.
“Vatanı için şehitliğe hazır gençler yetiştirmemiz lazım”
Herkesin şehitliğe aday olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, “Çok güçlenmemiz lazım. Zayıf olduğumuz zamanlarda düşman üşüşür ama bizim güçlü olmamız lazım. Sonra millet olarak vatan edindiğimiz topraklarda her birimiz Allah için, Resulullah için, bayrak için şehitliğe hazır gençler yetiştirmemiz lazım. Çocuklarımızı bu ruhta yetiştirmemiz lazım” dedi.
“Maddi ve manevi açıdan çok çalışmamız lazım”
Başkan Erbaş, Türkiye’nin ekonomide ve savunmada güçlü olması gerektiğine vurgu yaparak, şöyle konuştu:
“Ben askerdeyken savunma sanayinde yüzde 95 dışa bağımlıydık. Sadece yüzde 5 yerli sanayimiz vardı. Şimdi yüzde 85, 90’a doğru gidiyoruz elhamdülillah. Zaman zaman gidiyorum TUSAŞ’ı, ASELSAN’ı, Roketsan’ı, TAI’yi ziyaret ediyorum, dua ediyorum. Orada 5 bin mühendisimiz birinde çalışıyor, 5 bin mühendisimiz birinde. Kendi çocuklarımızla bu hassas noktalarımızda çalışmak zorundayız. Şehitlerimizin o cennet bahçeleri kabirlerinde rahat uyumasını istiyorsak birliğimizin, beraberliğimizin her zaman en üst seviyede olması lazım. Maddi ve manevi açıdan çok çalışmamız lazım.”
Mehmetçiğin terörle mücadelesine de dikkati çeken Başkan Erbaş, “Kıbrıs Savaşı’ndan bu yana savaşmadık ama terörle mücadele yapıyoruz. Onların da iyice sonunu getirdik Allah’ın izniyle. Dua edin iyice bitsinler, sınırlarımızın içinde, ötesinde bir tane bırakmayalım Allah’ın izniyle” diye konuştu.
Savaşa giderken Mehmetçiğin cebine bir talimat verildiğini belirten Başkan Erbaş, o talimatta düşmanın kadınlarına, masumlara, bebeklere, çocuklara, mabetlere, yeşilliklere dokunulmasının yasak olduğunun belirtildiğini dile getirdi.
Başkan Erbaş, terörle mücadele eden Mehmetçik için; “Karada, havada, denizde her veçhile mansur ve muzaffer eyle Ya Rabbi!” diye dua edildiğine işaret ederek, “Bu ordu Çanakkale’de zaferi kazandı, milli mücadelede, 15 Temmuz’da, terörle mücadelede elhamdülillah kazandı” ifadelerini kullandı.
Güneydoğu’da 2015 yılında yaşanılanları ve terör örgütlerine tırlarla yapılan silah yardımlarını hatırlatan Başkan Erbaş, “Bizim askerimiz kılı kırk yararcasına, bir kişinin burnu kanamasın diye, yoksa yukarıdan aşağıya bombayı atıp onları orada öldürmeyi bilemez miydi? Ama o zaman binlerce masum insanımız ölürdü değil mi? Şehit olma pahasına böyle tüneller kazarak, kılı kırk yararcasına bir bir o teröristleri bertaraf etti Mehmetçiğimiz” ifadelerine yer verdi.
Bedir, Malazgirt ve Milli Mücadele şehitlerine rahmet dileyen Başkan Erbaş, “Çanakkale zaferimiz Mübarek olsun inşallah. Mehmet Akif Ersoy’un ruhu şad olsun” dedi.
Programa, Türkiye Cumhuriyeti Cidde Başkonsolosu Mustafa Ünal ile Mekke Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Ahmet Oğuz da katıldı.