Değerli Okurlarım; “Başlarken” başlıklı ilkyazıma siz değerli okurlarımdan gelen olumlu tepkilerden aldığım haz ve heyecanla ikinci yazıma başlamadan önce hepinize çok teşekkür etmek istiyorum. Bugünkü yazımda, yerel yönetimlerin uluslararası diplomasideki önemine değinmek istiyorum. Şöyle ki bugün tüm dünyada yerel yönetimlerin ülkesel ve uluslararası alandaki rolleri tarihin her döneminden daha çok ortaya çıkmıştır. Bu trendin dünyadaki küreselleşme sürecinde gelecekte de devam edeceği her şeyiyle ortada. Gelişen ve dönüşen yerel yönetimler dünya politikasında artık gündem belirliyor. 1992 yılında Rio De Janeiro’da başlayan “yerel gündem 21” ekseninde dünya kentleri, kentlerde yaşayanların rahat ve sürdürülebilir yaşamları hususunda söz ve eylem birliği yapmaya başlamışlardı. Bu çerçevede; son yıllarda sosyal, kültürel, ekonomik, politik ve kentsel tüm hususlar yerel yöneticiler tarafından tartışılarak dünya gündemine getiriliyor. Örneğin dünyamızın geleceğini tehdit eden dünyadaki iklim değişimi hususu insanlığın gündemine yerel yönetimler sayesinde girmiştir. Diğer yandan; Nevşehir Belediyesi tarafından 2005 yılında başlatılan “yerel yönetimler barış harekâtı” bugün artık tüm dünyanın gündemindedir. 1990’lı yılların başından beri Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin de yerel eksenli diplomasi hususunda çok önemli çalışmalar yaptığını ve bu manada dünyanın çeşitli kentleriyle ve uluslararası kurumlarla işbirliği yaptığını memnuniyetle gözlemledim. 1992 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Murat KARAYALÇIN’ın Küba’nın başkenti Havana ile yaptığı kardeş şehirlik protokolünün yakın gelecekte ülkemizdeki kanser hastalarının tedavisi için umut olduğunu belirtmek isterim. Bahsi edilen protokol çerçevesinde, geçtiğimiz Haziran ayında Küba’nın Ankara Büyükelçisi ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur YAVAŞ arasında benim de bulunduğum bir görüşme yapıldı. Bu görüşmede varılan mutabakat ile aralarında tarafımın da bulunduğu bir grup Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi ve bürokratı olarak Küba’nın kanser hastalığının tedavisi hususunda gösterdiği ilerlemelerin know-how yöntemiyle ülkemize aktarılması hususunda çalışmalar başlattık. Bu manada Küba’nın Ankara Büyükelçisi ve Ankara’daki üniversite hastaneleriyle görüşmelerimizin nihayete ermek üzere olduğunu siz okurlarıma müjdelemek isterim. Görüşmelerimizin neticelenmesiyle birlikte ülkemizde özellikle akciğer, gırtlak ve meme kanserinden mustarip hastaların, binlerce dolar ödeyerek tedavi maksadıyla Küba’ya gitmelerine gerek kalmadan çok ucuz maliyetlerle Kübalı doktorlar tarafından Ankara’da tedavileri mümkün olacaktır. Bu noktada ister istemez akla Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kapatılan Hastanesi geliyor. Bilindiği üzere geçtiğimiz yıllarda İ. Melih GÖKÇEK yönetimindeki Belediye, başka bir yanlış kararıyla Belediye Hastanesini kapatmış ve bu hastaneye ait milyonlarca dolarlık tıbbi ekipman hurdalıklara atılmış ve hastanedeki onlarca uzman doktor işinden edilmişti. Şayet bugün o hastane var olsaydı Belediye Hastanesi içinde kurulacak bir kanser tanı ve tedavi merkezi bünyesinde hastalarımızın tedavisi daha kısa süre içinde mümkün olabilecekti… Her konuda popülizm yapan Sayın Gökçek’in kapattığı belediye hastanesi hususunda kısacık da olsa bir açıklama yapmasını ve hatta en iyi bildiği işi yaparak bir “twit” atmasını tüm okurlarım gibi ben de bekleyeceğim. Sevgiyle kalın.