Ankara Kızılcahamam’daki Işık Dağı Yangın Gözetleme Kulesi çalışanları, 2 bin 20 rakımdaki kulede 7 gün 24 saat esasıyla nöbet tutarak orman yangınlarına göz açtırmıyor.

Ankara Kızılcahamam'daki Işık Dağı Yangın Gözetleme Kulesi çalışanları, 2 bin 20 rakımdaki kulede 7 gün 24 saat esasıyla nöbet tutarak orman yangınlarına göz açtırmıyor.

Ankara'da 61 bir yıl önce Işık Dağı zirvesine inşa edilen Yangın Gözetleme Kulesi'nde 4 il ve 11 İşletme Müdürlüğü ile bağlantı kuruluyor. Saat başı yapılan telsiz bağlantılarıyla ormanlardaki durum hakkında bilgi paylaşımı yapılırken kuleye yerleştirilen termal ve normal kamera sistemiyle 7 gün 24 saat kayıt altına alınan Kızılcahamam ormanlarının görüntüleri Yangın Yönetim Merkezi'ne eş zamanlı aktarılıyor.

Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan Işıkdağı Yangın Gözetleme kulesinin tarihi 1960'lı yıllara dayanıyor. Yapılan düzenlemelerle yeniden inşa edilen yangın kulesi, 4 ilin ormanlarının denetlenmesine imkan sağlıyor. 2 bin 20 rakım yükseklikte bulunan kulede 2 kişi dönüşümlü olarak görev alıyor. Son zamanlarda yaşanan orman yangınları sonrasında alınan tedbirler de yangın kulesinden takip ediliyor. Piknikçilerin girmesi yasak olan bölgelerde tespit edilen hareketlilik hemen ekiplere bildiriliyor, yaşanabilecek olumsuzluklarında önüne geçiliyor.

Işık Dağı zirvesinde yer alan kulede Ankara, Çankırı, Kırıkkale ve Kırşehir ormanları yangınlara karşı denetliyor.

7 gün 24 saat orman nöbeti tutuyorlar

Yangın Gözetleme Kulesi'nde çalışan 4 orman işçisi, nöbetleşe olarak birer hafta aralıklarla çalışıyor. İlk grupta yer alan iki işçi, bir hafta boyunca 24 saat esasıyla ormanları kontrol ediyor, çevredeki olumsuzlukları gözetliyor. 7 gün boyunca kendi işlerini kendileri halleden işçiler, bir hafta sonunda nöbeti diğer ekibe devrediyor.

Ailelerinden bir hafta uzak kalarak tuttukları yangın nöbetini ‘vatani görev' olarak adlandıran yangın gözetleme işçileri, yaptıkları işin önemini anlattı.

10 yıldır Kızılcahamam Orman İşletmesi Müdürlüğü'nde çalışan Mustafa Akça, kulede geçen bir günlerini, “Sabah kalkıp kahvaltı yaptıktan sonra gözetleme yapıyoruz. Telsizle anonslar geçiyor, çevirim alıyoruz. Yangın çıkarsa ihbarımızı yapıyoruz. Hangi bölgede yangın çıktıysa Kızılcahamam'dan arazözlerimizi çıkarıyoruz. Günümüz bu şekilde geçiyor” ifadeleriyle özetledi.

Herhangi bir yangın durumunda neler yapıldığından bahseden Akça, “Yangın yerini tespit ettikten sonra Kızılcahamam merkezi arıyoruz. Orada iki arazöz bir de ilk müdahale aracı var. Acil bir durum varsa arazözlerimizi çıkarıyoruz. Arkadaşlarımız gidip yangını söndürüyorlar. Bu sezon daha yangın olmadı Allah'a şükür. Yangının büyüklüğüne göre gündüzleri helikopterli müdahalelerimiz oluyor. Helikopterler Kargasekmez'de duruyor” dedi.

“Yapacak bir şey yok, görevimizin başındayız”

2 bin 20 rakımdaki Yangın Gözetleme Kulesi'nde 24 saat nöbet tuttuklarını söyleyen Akça, “Yapacak bir şey yok, görevimizin başındayız. İki arkadaş kalıyoruz. Gece de gözetleme yapıyoruz. Erzaklarımızı getiriyoruz. Yemeğimizi kendimiz hazırlıyoruz. Bir eksiğimiz olursa hallediliyor. Bu şekilde bir hafta geçiriyoruz. Sonra nöbeti diğer arkadaşlara devrediyoruz. Bir hafta da onlar gelip bekliyor. Türkiye genelinde ormanlara giriş piknikçilere yasak. Onların da duyarlı olmasını isteriz. Yangının çoğunluğu insan kaynaklı çıkıyor. 30-40 kilometreye kadar biz görüyoruz. Biz merkez noktadayız. Bizim göremediğimiz noktadan sonra orman teşkilatının kuleleri başlıyor” diye konuştu.

İHA

Editör: TE Bilisim