Manisa’da bebeğine bir zarar gelmesinden korktuğu için korona virüs aşısı olmayan 29 yaşındaki 8 aylık hamile Sevgi Ünlü yaklaşık 40 gündür entübe olarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybederken bebeği ise kurtarıldı.
8 aylık olarak sezaryenle alınan kız bebeğine annesinin isteği üzerine Sevda ismi verilirken biri 3 yaşında diğeri yeni doğan iki çocuğuyla tek başına kalan acılı eş Talat Ünlü ise eşiyle aynı durumda olan hamile kadınlara aşı yaptırmaları çağrısında bulundu.
Manisa'da 7 aylık hamileyken korona virüse yakalanan ve yaklaşık 40 gün entübe olarak Manisa Şehir Hastanesinde tedavisine devam edilen 29 yaşındaki Sevgi Ünlü hamileliğinin 8. ayında yaşam savaşını kaybederek hayatını kaybetti. Bebeğine zarar gelir korkusu ile korona virüs aşısı olmayan Sevgi Ünlü'nün bebeği ise 8 aylıkken sezaryenle alındı. Bebeğini göremeden hayata gözlerini yuman Sevgi Ünlü'nün isteği üzerine sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen kız bebeğine Sevda ismi verildi. 1 Ekim Cuma günü hayatını kaybeden Sevgi Ünlü 2 Ekim Cumartesi Günü Manisa'nın Şehzadeler ilçesinde toprağa verildi. Geride 3 yaşında Erol isminde erkek çocuk ve yeni doğan kızı Sevda ile acılı bir eş bırakan Sevgi Ünlü için evinin önünde lokma hayrı yapıldı. Sevgi Ünlü'nün eşi Talat Ünlü ve annesi Ayşe Arslan yaşadıkları acının tarifi olmadığını belirtirken tüm hamilelere aşı olmaları çağrısında bulundu.
"Aşı vurulsa belki böyle olmazdı"
Biri 3 yaşında, diğeri yeni doğan 2 çocuğunun annesi, 7 yıllık hayat arkadaşını kaybetmenin verdiği acının tarifi olmadığını kaydeden 32 yaşındaki Talat Ünlü, “Eşim korona virüse yakalandı. İlk başlarda ağrılarla başladı. Ondan sonra hamile olduğu için çok baskısı ve ağrıları vardı. Teste gittik pozitif çıkınca hastaneye yatırdılar. Hamile olduğu için fazla da müdahale edemediler. Bir hafta sonra kızımı aldılar. Kızım iyi yaşıyor Allah'a şükür. Annesini yaklaşık bir ay 5 gün kadar entübe olarak tedavisi sürdü ama tedaviye cevap vermedi. Korona virüs tüm ciğerlerini sarmış. Hamile kadınlara sesleniyorum evden dışarı çıkmasınlar. Biz yandık onlar yanmasın. Kızımın adını Sevda koyduk eşim öyle istemişti. Oğlumun adı da Erol dedesinin adı onu da eşim koymuştu. Annemin adını da kızına koydu Allah ondan razı olsun, mekanı cennet olsun. İki evladımla buradayım. Evlatlarım, eşimin hatırası elimden geldiğince onlara güzel bakacağım. Eşim bebeğe zarar geleceği korkusuyla aşı olmadı. Daha sonra aşı vurulalım mı vurulmayalım mı derken tereddütte kaldık bebeğe zarar gelir diye aşı vurulmadık. Aşı vurulsak belki böyle olmazdı" dedi.
"Biz yandık başkası yanmasın"
Kızını kaybetmenin acısını yaşayan ve gözyaşları içinde ‘Keşke aşı olsaydı' diyen anne Ayşe Arslan ise şunları söyledi: "Çok zor bir süreç. Tam bir ay bir hafta kızım hastanede kaldı. 3 hafta entübe kaldı. Hastanede bir hafta sonra bebeği aldılar. Aşı olmayanlar, aşı karşıtları var ya yapmasınlar, aşı olsunlar. Bir an önce. Keşke benim kızım kimseyi dinlemeseydi de olsaydı. Bakanlığı da aradı kızım karnında bebek varken, olayım mı olmayayım diye. 'Ol da diyemeyiz olmada diyemeyiz' dediler. Keşke ol deselerdi. O zaman aşı bu kadar ön planda değildi. Biz yandık başkası yanmasın. Allah kimseyi yakmasın, çok çok zor bir durum. İki yavrusunu bıraktı gitti."
İHA