MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Ramazan Bayramı’nda gerçekleştirdiği Karadeniz ziyaretine ilişkin konuşan Bahçeli, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, emanetine tevdi edilen göreve layık olmadığını defalarca ispatlamıştır. İstanbul ziyan edilmiştir. İstanbul kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Bu ayıbın kara lekesi hem belediye başkanının hem de parti yönetiminin alnına kazınmıştır” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında başlayan tartışmaya ilişkin, “Teröristlerin dahi cesaret edemediği protestolarla İçişleri Bakanı’mıza saldırmak, itibarsızlaştırmaya çabalamak su katılmamış edepsizliktir, hainlere yol açan, yol gösteren densizlik ve terbiyesizliktir. Buna da hiç kimsenin hakkı olamayacaktır. İçişleri Bakanlığı’nın önünde toplanıp tehditler savurmak, sayın bakana ismiyle ve kaba bir şekilde hitap etmek devlet umurunu, devlet vakarını saygısızca ayaklar altına almak demektir” dedi.
“ASIL VIZ GELECEK TIRIS GİDECEK ŞAHIS İMAMOĞLU’DUR”
Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Ramazan Bayramı’nda, Karadeniz’e yaptığı ziyareti değerlendirdi. "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bayramda Karadeniz turuna çıkıp Trabzon ve Rize’de belediye bütçesiyle dar katılımlı mitingler düzenlemesi ortamı tekrar kızıştırmış, 6+1 formatlı masaya baskı kurmuştur” diyen Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: “Otobüse doldurduğu gazetecilerle bu belediye başkanı nereye gidiyor? Hangi gizli ve siyasi gündemlerin peşinden sürükleniyor? Doğrusunu isterseniz biz de merak içindeyiz, İstanbul’un şehremini bayram günlerinde Karadeniz’de ne aramıştır? İstanbul’u yüz üstü bırakıp gitmesi siyasi ahlakın neresine sığmıştır? Bir belediye başkanının şehrini terk edip siyasi hesaplar içine girmesi, vızır vızır ortalıkta gezinmesi hangi akla, hangi amaca hizmettir? Bu şahıs, cumhurbaşkanı adaylığı için sorulan bir soruya, ‘bu sadece siyasetin işi değil, 6’lı masanın işi değil, milletin işidir’ cevabını vermek suretiyle Genel Başkanı’yla açık bir çatışma içine girmekte herhangi bir beis ve sakınca görmemiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı şayet cumhurbaşkanı adayı olmak arzusundaysa, dış bağlantılı bir talimat veya tembihat almışsa, karşımıza çıkıp mertçe itiraf etsin, etsin ki, biz de ona göre muamele, ona göre mukabele edelim. Bizim tespitimiz nettir ve o da şudur; İstanbul, İstanbul olalı böylesi bir zillet, böylesi bir hezimet ne görmüş ne de yaşamıştır. Asıl vız gelecek tırıs gidecek şahıs İmamoğlu’dur ve iradesi de ipoteklidir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, emanetine tevdi edilen göreve layık olmadığını defalarca ispatlamıştır. İstanbul ziyan edilmiştir. İstanbul kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Bu ayıbın kara lekesi hem belediye başkanının hem de parti yönetiminin alnına kazınmıştır."
“SURİYELİ SIĞINMACILAR BUGÜN MİSAFİRİMİZSE, YARIN KOMŞUMUZ OLACAKLARDIR”
Sığınmacılar meselesine ilişkin konuşan Bahçeli, "Türkiye’de bulunan yabancılarla ilgili duygusal tonu ağırlıklı, tepkisel yönü baskın, provokasyon dozajı yüksek kirli malumatlar, gerçek dışı iddialar, çarpıtılmış haber ve fotoğraflar özellikle sosyal medya kanalıyla yoğun olarak servis edilmiştir. Kabul edilmelidir ki sığınmacı meselesi ülkemizin yumuşak karnı, istismara müsait bir zaafı haline gelmiştir. Dikkatli, tedbirli, temkinli, donanımlı ve gelecek perspektifli politikalar partiler üstü bir anlayışla ele alınıp kademe kademe tatbik edilmelidir. Elbette Türkiye yol geçen hanı, göçmen ve sığınmacı kampı değildir. Elbette Anadolu coğrafyasına mühür vuran aziz millet varlığının demografik özellikleri, sosyal dokusu, kültürel müktesebatı korunmalıdır. Bunlara titizlik gösteriyorken, yabancı düşmanlığını ve ırkçılığı teşvik eden boyunduruk altındaki çevrelerin söz, yazı, açıklama ve şedit tuzaklarına da azami derecede uyanık olmak şarttır. Sığınmacı sorunu Türkiye’nin uzun yıllar taşıyabileceği, hazmedebileceği ve tahammül edeceği bir sorun olmaktan tamamen çıkmıştır. Ancak bu çarpıcı gerçek ülkemizde misafir halde bulunan sığınmacılara cephe açmak, sosyal ve ekonomik hayattan tecrit etmek anlamına gelmemelidir, bize göre de gelmeyecektir. Nihayetinde Suriyeli sığınmacılar bugün misafirimizse, yarın komşumuz olacaklardır" dedi.
“MEYDAN BOŞ DEĞİLDİR”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında başlayan tartışmaya ilişkin konuşan Bahçeli şunları söyledi: "Nefret ve öfkesine hakim olamayan marjinalleşmiş siyasetçiler tarafından İçişleri Bakanımızın hedef alınması, bunların mezkur bakanlığın önüne yığınak yapmaları milletimizde haklı bir tepkiye yol açmıştır. Terörle mücadelede büyük başarısı olan bir bakanı ve onun şahsında hükümeti parmak sallayarak tehdit etmek utanç verici bir alçalma halidir. İçişleri Bakanlığı’nın önüne gelenler Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlerdir, terörün ömrünü uzatmak için çırpınan zavallılardır.”
"Teröristlerin dahi cesaret edemediği protestolarla İçişleri Bakanı’mıza saldırmak, itibarsızlaştırmaya çabalamak su katılmamış edepsizliktir, hainlere yol açan, yol gösteren densizlik ve terbiyesizliktir. Buna da hiç kimsenin hakkı olamayacaktır. İçişleri Bakanlığı’nın önünde toplanıp tehditler savurmak, sayın bakana ismiyle ve kaba bir şekilde hitap etmek devlet umurunu, devlet vakarını saygısızca ayaklar altına almak demektir. Devletin itibarını lekelemeye çalışanlar önce kendi itibarsızlıklarına, kendi izansızlıklarına kafa yormalıdır. İçişleri Bakanı’mıza ismiyle hitap edip erkeklik hatırlatması yapan ve aklınca meydan okumaya kadar işi götürenler öncelikle hangi melanetin ümidi, hangi kumpasın figüranı olduklarını düşünmelidir. Bir kez daha dile getiriyorum, terörle mücadeleyi muazzam bir irade ve inanmışlıkla icra eden devlet ve siyaset adamlarımıza dil uzatanları sonuna kadar kınıyor, akıllarını da başlarına almalarını hassaten tavsiye ediyorum. Meydan boş değildir."
“SOROS’A RUHUNU SATMIŞ OSMAN KAVALA’YI BİLMEYİZ”
Bahçeli, Osman Kavala hakkında verilen mahkumiyet kararından sonra CHP ve İYİ Parti’den gelen tepkilere ilişkinse şunlara değindi: "Zillet partilerinin hepsi zıvanadan çıkmışlar, hop oturup hop kalkmışlar, maksat ve meşreplerini tamamıyla deşifre etmişlerdir. Bu şer cephesi hangi milli meselede bu kadar ortalığa dökülmüşlerdir? Bu Osman Kavala’nın sırrı nedir? CHP’deki ağırlığı, diğer zillet partilerindeki sempati halkası, hayran kitlesi nasıl yorumlanmalıdır? Sorosçu Osman’la yatıp, Sorosçu Osman’la kalkanlara özellikle hatırlatırım ki; Biz Hz. Osman’ı biliriz, Osman Gazi’yi biliriz, Plevne kahramanı Osman Paşa’yı biliriz, dahası Topal Osman’ı biliriz, ancak Soros’a ruhunu satmış Osman Kavala’yı bilmeyiz, bilmeyeceğiz.”
(Serkan DEMİRTAŞ)