MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği istemelerine ilişkin konuşan Bahçeli, “Bu iki ülkenin NATO üyesi olması imkansızdır. Türkiye seçeneksiz değildir, Türkiye çaresiz değildir. Şartlar halinden çıkılmaz hale gelirse NATO'dan ayrılmak gündeme alınmalıdır. Türkiye 1952'den bu yana NATO üyesidir. Türkiye, NATO'nun doğudaki karakol ülkesi muamelesi görmüştür. Türkiye'nin itirazları ciddiye alınmıyorsa, varlığı da ciddiye alınmıyor demektir. Alsınlar İsveç'i, Finlandiya'yı tepe tepe kullansınlar. Rusya'ya karşı yeni cephe açsınlar” dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli, ““Fiyat etiketlerinin kabarmasına yol açan kim varsa mahşeri vicdanda mahkumdur. Kiralarda yükselişe sessiz kalamayız. Vatandaşlarımızın memnuniyetsizliği bizim de memnuniyetsizliğimizdir. Ancak Türkiye'ye karşı kampanyayı da görmek lazımdır. Vatandaşlarımızın taleplerine kulak vermek mecburiyetindeyiz. Fırsatçıların yakasından tutmalıyız, bedelini ödetmeliyiz. Gıda fiyatlarındaki artışta kontrolü sağlayarak, denetimleri sıklaştırarak cebini düşünenleri rezil etmeliyiz” diye konuştu.

Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

“GAFİLLER NE İSTİYORLAR TARİHİMİZDEN”

“Sultan Abdülhamid ile tartışmalar yeniden alevlenmiştir. İstibdatla bir ananlar tarih cahili olmakla birlikte, tarihimize yabancıların gözüyle bakan sefillerdir. Abdülhamid’i kimler sevmiyorsa onlara dikkat edeceğiz. Onlar batının etki ajanlarıdır. Abdülhamid Han'ı seveni kadar, sevmeyeni vardır. Sevmeyenler bizim de sevmediklerimizdir. Ermeni çeteleri, sömürgeciler, casuslar, Türk ve İslam düşmanları sevmez. Gafiller ne istiyorlar tarihimizden. Neyin istibdadından bahsediyorlar? Bilmedikleri, tanımadıkları büyüklerimizi hangi bilgi, belgelerle itham ederler. Sayın Recep Tayyip Erdoğan bugünün Abdülhamid’i olarak görülüyorsa bizce mahsuru yoktur, övgünün tezekkürüdür. Biz ecdadımıza dil uzattırmayız, tarihimize laf ettirmeyiz. Devşirmelere akıllarını başlarına devşirmelerini tavsiye ederiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Sultan Abdülhamid’i cepheleştiren kanı bozukları asla affetmeyiz. Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk, Abdülhamid bizimdir. Atatürk Ankara ise Abdülhamid Han İstanbul'dur. Atatürk Dolmabahçe ise, Abdülhamid Yıldız'dır. İkisini birbirinden ayırmak ne mümkün?”

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN NATO ÜYELİĞİ

“Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusundaki çekinceleri, itirazları henüz dikkate alınmamıştır. Finlandiya Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin endişelerini görüşmek istediklerini söylemiş. Bilinen endişeyi konuşmak nedir? Asıl gündem Türkiye'nin endişesini görüşmek değil, gidermektir.

İsveç, PKK'nın silah tedarikçileri arasındadır. Dökülen şehit kanlarında İsveç ve Finlandiya'nın parmak izlerini nasıl yok sayacağız? Bizim değerlendirmemiz; İsveç bölücü terörün kundağı, kuluçkasıdır. 2'nci Kandil İsveç'tedir. Türkiye'ye yaptırım uygulanıyorken, bu devletler NATO şemsiyesi altında yer almamız hangi hakla beklenmektedir? Katillere, canilere, teröristlerle kol kanat gerenlerle aynı çatı altında bulunursak şehitlere, gazilere ne söyleriz?

Türkiye'nin risk primindeki yükselişi ifade etmiştim. İsveç ve Finlandiya'ya engel çıkarılınca Türkiye'nin risk primi artmıştır. Türkiye'nin susması, sinmesi, sessiz kalması mı amaçlanmaktadır? Ekonomik kartını masaya mı sürmektedir? Bu hasmane tavrı görmezden mi gelelim? Türkiye sömürgeleşmiş bir ülke olamayacaktır. Hiç kimse Türkiye'yi tehdit etmeye yeltenmesin.

Bu iki ülkenin NATO üyesi olması imkansızdır. Türkiye seçeneksiz değildir, Türkiye çaresiz değildir. Şartlar halinden çıkılmaz hale gelirse NATO'dan ayrılmak gündeme alınmalıdır. Türkiye 1952'den bu yana NATO üyesidir. Türkiye, NATO'nun doğudaki karakol ülkesi muamelesi görmüştür. Türkiye'nin itirazları ciddiye alınmıyorsa, varlığı da ciddiye alınmıyor demektir. Alsınlar İsveç'i, Finlandiya'yı tepe tepe kullansınlar. Rusya'ya karşı yeni cephe açsınlar.

Yeni bir güvenlik teşkilatının kurulması mümkündür. Asya ve Ortadoğu Güvenlik Örgütü NATO'nun dengelenmesini de sağlayacaktır. Türk ve İslam ruhunun birleşmesi muhataplarının hesaplarını kursakta bırakacaktır.

“KIBRIS TÜRK'TÜR, TÜRK KALACAK”

ABD ile Yunanistan aynı çizgide buluşmuşlar. Yunanistan Başbakanı'nın yaptığı konuşmanın 37 kez alkışlanması oldukça düşündürücüdür. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nı kastederek, Helenizmin 48 yıldır acı çektiğini iddia eden Yunanistan Başbakanı barbarlığı maskeleme çalışmıştır. Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacak. Kıbrıs'ta egemen ve eşitlik temeline dayalı iki devletli çözümden başka çıkış yoktur.

Kıbrıs'ın kaderi Helenizm değil, Türklüktür. Bu başbakanın batının piyonu olması onursuz bir acziyettir. Türk milleti, Yunanistan'ın taciz ve tahrik siyasetine sonuna kadar direnecektir. Türkiye çevresindeki kuşatmayı yaracak azim ve kararlılıktadır.

“CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN BİR KEZ DAHA SEÇİLECEKTİR”

Zillet ittifakının Türkiye'nin yanında duruş gösterdiğini, milli haklarımızı ve güvenliğimizi savunduğunu göreniniz var mı? Yunanistan'a karşı sesini yükselten bir CHP'yi görmek mümkün müdür? Bu zillet ittifakı kimlerin dümen suyundadır? Bre Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazlar milletimizin çıkarlarını ne zaman savunmayı düşünüyorsunuz? Hiçbir şey olmamış gibi siyasi istismarlarına devam ediyorlar.

Sayın Kılıçdaroğlu, Yozgat'ta Kandil'i yok edeceğini söylüyordun, ne oldu? Mitinge Kandil'i taşımak isteyen vatan hainlerine niye bir şey diyemedin? Kılıçdaroğlu'nun Maltepe mitingi PKK'nın, HDP'nin, FETÖ'nün, Pontus özlemi çeken çürümüşlerin mitingidir.

Sayın Kılıçdaroğlu, Dersim'i aklından geçiriyorken Türk milleti seni cumhurbaşkanı yapmaz. Şahsına cumhurun başkanlığı müstahak görülemez. Türk milleti 2023 yılının haziran ayında seçimini yapacak, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha seçilecektir. O zaman zillet ittifakı sadece nal toplayacak. (Murat KARABULUT)

Editör: TE Bilisim