Siyaset

Bahçeli:Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacaktır

Abone Ol
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şu şekilde: "Karanlık emel sahipleri bilmelidir ki dirimiz asker, vurulanımız şehittir. Onların dirisi kalleş, vurulanı ise leştir. Türk milleti şehitlerine minnettardır ve onlar ölmemiştir. Allah yolunda öldürülenlere 'Ölüler.' demeyiz. Bilakis onlar diridirler, fakat biz anlayamayız. Nitekim Allah tektir, ordusu Türk oğlu Türk'tür. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacaktır. Bize namlu çeviren, kurşun atan, bomba fırlatan delik deşik edilmeye, devrilip gömülmeye mecburdur, müstahaktır. “ “MİLLİ BİRLİĞİMİZİ PERÇİNLEYEREK BU ZOR DÖNEMİ ATLATACAĞIZ” “Türk milletine meydan okuyan, Türkiye'ye kafa tutan, yiğit evlatlarımıza pusu kurup silah çeken kim varsa dökülen kanlarda boğulmaya sonuna kadar mahkumdur. Doğudan batıya, kuzeyden güneye büyük bir aile şuuruyla kenetlenip, birbirimize dayanarak, birbirimizden güç alarak, milli birliğimizi perçinleyerek bu zor dönemi atlatacağız. Hiçbir zalim, hiçbir zorba Türkiye'ye kanlı dişlerini geçiremez. 21 ilimizde al bayrağa sarılı şehit naaşları muazzam katılım ve sahiplenmeyle omuzlarda taşınmış, dualarla vatan topraklarına emanet edilmiştir." Vatan topraklarının her karışının şehit kanlarıyla sulanmış olduğunu vurgulayan MHP Lideri Bahçeli, "Gönül coğrafyamızda hayat mücadelesi veren kardeşlerimize üstün muvaffakiyetler ve muzaffer günler diliyorum. Üzerinde yaşadığımız topraklar, bin yıldır vatandır, bin yıldır Türk milletinindir. Elbette bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Nice şehametlere, nice şehadetlere, nice cehaletlere, nice cesaret ve felaket, hakimiyet örnekleriyle, vatanın ve milletin bekası asırlarca korunmuştur. İnanıyor ve ifade ediyorum ki Türk tarihinin ruhundan mülhem büyük bir şevkle bugün de korunacak, tam bağımsızlığımız istikbalin parlak ufuklarıyla kucaklaşacaktır. Vatan topraklarının her karışı, eski hakimiyet havzalarımızın her köşesi şehit kanlarıyla sulanmış, Türk milletinin hatıralarıyla, süslenmiştir. Anadolu coğrafyasından dört bir yana başımızı çevirip baktığımızda, buram buram tüten Türk destanlarını görür, şühedanın aziz anılarını duyarız. Hatta görmek ve duymakla kalmayız, bunu yaşar, gerektiği zaman yenilerini başarmak için tetikte bekler, yeri gelirse de teyakkuza geçer sefere çıkarız. Bu sefer de manevi güvencelerimiz, tertemiz kanlarıyla önümüze düşen aziz şehitlerimiz, kahraman nesillerdir" “SURİYE'YE KARŞI TÜRK'ÜN 'BAHAR KALKANI' SINIRLARIMIZA SET ÇEKMİŞTİR” İdlib saldırısından sonra Türkiye Bahar Kalkanı Harekatı'nı başlatmıştır diyen Bahçeli”  Suriye'ye karşı Türk'ün 'Bahar Kalkanı' sınırlarımıza set çekmiştir. Sorulacak hesabımız, alınacak intikamımız var. İdlib'den çekilirsek eninde sonunda Hatay'dan oluruz. Türkiye, İdlib'de savaş oyunu içinde değil, gaye vatandır. İdlib'den çekilirsek Hatay'dan olmamız kaçınılmazdır. Evimizin önü yanarken omuz silkersek milli onurumuzdan mahrum kalırız” dedi. "RUSYA VE SURİYE TÜRKİYE’NİN SABRINI DAHA FAZLA ZORLAMAMALIDIR" Bahçeli: "Türkiye ılımlı muhalefet unsurlarıyla teröristleri tefrik edecek dirayet ve basirete fazlasıyla sahiptir. Soçi Mutabakatıyla İdlib Çatışmasızlık Bölgesi’nin sınırları çizilmiş ve belirlenmiştir. Türkiye bu sınırlara uymuş ve sadık kalmıştır. Uymayan Rusya, İran ve rejimdir. Elbette ve sağduyulu şekilde Türkiye-Rusya arasında akl-ı selimin hakim olması temel dileğimizdir. İki ülke heyetleri arasında yapılan üç ayrı görüşmenin sonunda tansiyonun düşürülmesi hususunda gevşek ve geçici bir mutabakat temin edilmiştir. Rusya’nın, Türkiye’nin asla kabul etmeyeceği şekilde değişen şartlara göre sınır belirleme çabası bize göre dayatmadır, masayı dinamitlemektir. Bu kapsamda, Milliyetçi Hareket Partisi’nin yaşanan İdlib gerginliğiyle ilgili görüş ve önerileri sırasıyla şu şekildedir: Rusya zorba politikalarını gözden geçirmeli, Astana ve Soçi ilkelerine kesinlikle bağlı kalmalıdır. Türkiye’nin 30-35 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturmasına destek verilmelidir. 27 Şubat katliamından dolayı Türkiye’ye özür ve tazminat konusu gündeme getirilmelidir. Esad unsurları gözlem noktalarımızın gerisine derhal ve önşartsız çekilmelidir. M-4 ve M-5 karayollarının kontrolü müştereken sağlanmalıdır. Ülkemiz sınırlarına yığılan sığınmacılarla ilgili alınacak tedbirlerde her ülke destek vermeli, katkı sunmalı, külfet eşit şekilde ve hakkaniyetle paylaşılmalıdır. Doğru bir kararla sınır kapılarımız açılınca akınlar halinde yollara düşen sığınmacılara insan hakları ve özgürlük ezberini tekrarlayan Avrupa ülkelerinin çirkin muameleleri, tedirgin duruşları, çelişkili durumları, insani felaketlere duyarsız kalmaları acıklı bir tablodur" "RUSYA VE SURİYE TÜRKİYE’NİN SABRINI DAHA FAZLA ZORLAMAMALIDIR" Avrupa Birliği'nin insani dramlar karşısında sınıfta kaldığını dile getiren Bahçeli, "Biz sığınmacı olsun, göçmen olsun, mülteci olsun, hepsine kucak açmıştık, şimdi ise mesela Yunanistan biber gazı, sis bombası ve polis zoruyla bu insanların girişlerini engellemektedir. İnsanlar denizlerde botların içinde ölüme terk edilmekte, özellikle Yunan Sahil Güvenliği acımasızca şiddet kullanmaktadır. Nerede medeniyet, nerede gelişmişlik, nereye gitti insani değerler? Türkiye’nin haklı mücadelesinden tavizi asla düşünülmemelidir. Rusya ve İran’ın Suriye’deki varlığı gayri meşrudur. Aynı zamanda uluslararası hukuka tamamıyla aykırıdır. Uyarıyorum, Türkiye’nin şakası falan yoktur. İdlib meselesi bir beka müdafaasına, bir vatan muhafazasına sabitlenmiştir. Rusya ve Suriye Türkiye’nin sabrını daha fazla zorlamamalıdır. Türk milleti; hakkını, hukukunu ve milli haysiyetini sonuçları ne olursa olsun kahramanlık duruşuyla, Kızılelma şuuruyla savunacaktır. Bizim damarlarımızda dolaşan kan zaferi müjdelemektedir. Bu uğurda mükafatımız yeri gelirse şehadet, muradımız da her zeminde şirretin kalelerini teker teker devirmek ve yıkmaktır” şeklinde konuştu. (Serkan DEMİRTAŞ)