Denizlerde av yasağının 1 Eylül itibariyle sona ermesi ile balık sezonu da açılmış oldu. Tekneleriyle denize açılan balıkçılar, ağlarında balıklarla döndü. Sakarya Caddesi'nde yer alan Karadeniz Balıkçısı'nın sahibi İsmet Büyükkılıç , ''İlk izlenimlerimize göre bu yıl palamut çok olacağa benziyor. Geçen yıl balıklar boldu fakat palamut yoktu. '' ifadesini kullandı. Balık sezonunun açılmasını büyük bir özlemle bekleyen vatandaşlar balıkçılara koştu. 75 senedir balıkçılık işiyle uğraşan İsmet Büyükkılıç Sakarya Caddesi'nde yer alan Karadeniz Balıkçısı dükkanında av yasağının kalkması ve balık sezonunun açılmasıyla alakalı tüm sorularımızı yanıtladı. Gelin, ''Baba İsmet'' lakabıyla tanınan 88 yaşındaki İsmet Büyükkılıç'a ve tezgahında yer alan balıklara daha yakından bakalım. ''Adım İsmet Büyükkılıç. Bu işe 75 senemi verdim. Bunun 12 senesini İstanbul'da geçirdim, geriye kalanını Ulus Hali'nde geçirdikten sonra en son Kızılay'a geldim 50 senedir de Sakarya Caddesi'nde bulunmaktayım. ''Bu meslek bana baba yadigarı'' Şuan 88 yaşındayım. Bu iş bana babamdan miras kaldı. 7- 8 yaşından beri balıkçılıkla uğraşıyorum bu meslek bana baba yadigarı. SEZONUN İLK BALIĞI PALAMUT Av sezonunun açılmasıyla birlikte beklentilerde çoğaldı. Bu yılki beklentinin daha çok Palamut üzerine olduğunu belirten İsmet Büyükkılıç, '' Zaten Palamut bol olmasa vatandaş zor balık yer. Çünkü ithal balıklarda levrek, çupra, somon, alabalık gibi balıklar geçen senelere göre dışarıya gitmiyordu. Bu sene dışarıya balık gidiyor. Bu da direkt olarak hem balıklar hem de fiyatlar üzerinde etki ediyor. Bu durum balıkların üzerine 5 lira birden koydu. '' dedi. ''GEÇEN YIL BALIKLAR BOLDU FAKAT PALAMUT YOKTU'' Av yasağının kalkmasıyla birlikte balık sezonunu geçen yıla oranla kıyaslayan Büyükkılıç, ''Geçen yıl balıklar boldu fakat palamut yoktu. Bu sene inşallah palamut olursa diğer balıkların üzerinde de etki yapar. Beklentimiz bu yıl palamut'un çok olacağı yönünde'' şeklinde konuştu. ''BALIK DEMEK SAĞLIK DEMEK'' Büyükkılıç Eylül ayında tüketebileceğimiz balıkları da sıralayarak şu açıklamalarda bulundu: ''Bu mevsimde palamut, istavrit, mezgit, sardalya barbunya gibi balıklar daha revaçta. Levrek,çupra, somon gibi balıklar daha ileriki dönemlerde de olur fakat palamut, istavrit gibi balıkları daha zor bulursunuz. İnşallah bol bol balık yiyeceğiz. Palamut ve hamsiyi bol bir şekilde bekliyoruz. Balık demek sağlık demek.'' ''KARADENİZ HAMSİSİNİN ESAS AYI EKİM SONUDUR'' Hamsinin tezgahlara tam anlamıyla ne zaman düşeceği sorusunu yanıtlayan Büyükkılıç ''Marmara Hamsisi yerine şuan için vatandaşlarımızın Karadeniz Hamsisi tüketmesini öneririm. Ekim ayının sonuna doğru Karadeniz Hamsisi daha bol ve daha lezzetli olur. Esas mevsimi de zaten Ekim sonu gibidir. ''BALIĞIN FİYATI, BALIĞIN ÇIKMASINA BAĞLIDIR.'' Fiyatlar konusuna da değinen Büyükkılıç, fiyatları kimse tahmin edemez. Balığın fiyatı, balığın çıkmasına bağlıdır. Balık çok çıkarsa ucuz, çıkmazsa da pahalı oluyor. Bakın dün Palamut'un fiyatı 18 TL idi bugün 15 TL. Fiyatlarımız günlük olarak değişiyor. ''TUNA NEHRİ MAALESEF KARADENİZ'İ OLUMSUZ YÖNDEN ETKİLİYOR.'' Şuan satışlara yeni başladık diyen Büyükkılıç, yaklaşık 4 aydır işlerinin durgun olduğunu belirtti. Büyükkılıç sözlerine şöyle devam etti: Büyük marketler ve yanlış avlanma satışlarımızı etkiliyor. Buna deniz kirliliğini de ekleyebiliriz. Avrupa'nın atıkları nereye gidiyor? Tuna nehrinden olduğu gibi Karadeniz'e ulaşıyor. Bu senelerdir değişmiyor. Bu durumda denizlerimizi ve balık çeşitlerimizi bir hayli etkiliyor. Eskiden bize ne kadar kalkan balığı, lüfer, kofana , hakiki levrek gelirdi bunların hiçbiri şuan yok sebebi de Karadeniz'de suların inanılmaz bir şekilde pislenmesinden kaynaklı. Bu da balığın azalmasına sebep oluyor. Tuna Nehri maalesef Karadeniz'i olumsuz yönden etkiliyor. ''Lüfer, kalkan, sarı kanat, kofana, lagos, kılıç gibi balıklar artık denizlerimizde çok az çıkıyor. Ne yazık ki deniz kirliliği, atıklar ve suyun bulanıp pislenmesi gibi faktörler bu balıkları uzun vadede etkiliyor. 7'DEN 70'E HERKESİN GÖZDESİ Balığın kırmızı ete göre avantajlarına da değinen İsmet Büyükkılıç, ''Balık eti, sindirim sistemi açısından da birçok olumlu özelliğe sahiptir. Kırmızı ete eşdeğer protein içeren balık eti, özellikle kışın sofralardan eksik edilmemelidir. Balık, 7'den 70'e herkesin tüketebileceği sağlıklı bir besindir.'' şeklinde konuştu. ''TAZE BALIK KENDİNİ RENGİNDEN ELE VERİR'' Balığın taze olduğunu renginden anlarız diyen Büyükkılıç vatandaşlara taze ve iyi balığı anlamanın püf noktalarını anlattı. ''Taze balık kendini renginden ele verir, pırıl pırıl parlar. Taze balığın derisi gergin ve parlak olur. Aynı şekilde gözlerinden de anlayabiliriz. Taze balığın gözleri parlak ve dışa bombeli olur. Taze balığa parmakla dokununca meydana gelen çukurluk anında düzelir. Oysa bayat balıklarda bu iz kalır. Taze balığın solungaçları canlı kırmızı renktedir. Balık bayatladıkça bu renk değişir.'' Balıkla süt ürünlerinin kullanımına da değinen balıkçı, ''Balıkla birlikte süt ürünlerinin kullanılmasını doğru bulmuyorum. Bilhassa yoğurdu balığın yanında önermiyorum. Birine dokunurken bir diğerine dokunmayabilir. Riske atmaya gerek yok'' şeklinde konuştu. ''BU DÖNEMDE BALIKLARIN ÇOĞU YAĞSIZ OLUR, EN GÜZELİ BALIK TAVA YAPMAK!'' Okuyucularımıza bu dönemde alınan balığın nasıl pişirileceğine dair de önerilerde bulunan 'Baba İsmet' ' Şu dönemde çıkan çoğu balık yağsız olur bundan ötürü vatandaşlara balığı tavada yapmalarını öneririm. Fırında da olabilir ama tam tadını almak için tavada yapılması daha uygundur. 15 gün sonra balıkların çoğu kendine gelir. Misal palamut balığını 10 gün sonra tanıyamazsınız,iki misli olur. Balık yağlanır. Balık tüketmenin faydaları Omega3 deposu '' Balıkta, diğer hayvansal kaynaklı besinlerin aksine doymuş yağ yerine, doymamış yağ asitleri denilen omega3 yağ asitleri bulunur.'' Bu yüzden bol bol balık tüketmekte fayda vardır. Kalp dostu Balığın içerisindeki omega3 yağ asitleri kötü kolesterolü (LDL) düşürürken iyi kolesterolü (HDL) artırır. Kandaki trigliserid yani serbest yağların düşürülmesini sağlar. Tansiyonu dengeler. Bağışıklık sistemini koruyor Balık, haftada 2 kez düzenli olarak tüketildiğinde bağışlıklık sistemini önemli ölçüde güçlendiriyor. Kemikleri güçlendiriyor Kılçığı ile yenilebilen küçük balıklar kalsiyumdan zengin olduğundan, kemiklerin güçlenmesini sağlar. Alzheimer riskini düşürüyor Balık yağının ve Omega3 yağ asidinin faydalarından biri de Alzheimer riskini düşürmesidir Vitamin Deposu Balık, aynı zamanda yağda eriyen vitaminler ve mineral madde bakımından da zengindir. Balıkta A, B grubu vitaminleri (B1, B2, B6, B12), D, K vitaminleri bol miktarda bulunur. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)