Çağan Irmak'ın ilk uzun metrajlı filmi "Bana Şans Dile" (2001) filmi, yönetmenlik kariyerine etkileyici bir başlangıçla başladığı ilk filmidir. Film, bir lise öğrencisinin karmaşık ve duygusal dünyasını işlerken, yaşadığı trajikomik olayları ele alan bir hikayeyi anlatıyor bizlere. Çağan Irmak'ın duygusal derinlikli hikaye anlatıcılığı bu ilk filminde de kendini gösteriyor. Film gençlik sorunları ve toplum baskısı gibi temaları işliyor. Filmin başrollerinde Rıza Kocaoğlu, Deniz Uğur, Melisa Sözen, Nilgün Belgün, Volkan Severcan, İsmail Hacıoğlu, Berke Üzrek, Güler Ökten, Kutay Köktürk gibi oyuncular rol almışlardır. 
Film konusu olarak, genç bir lise öğrencisi olan Bahadır'ın bir sabah evden ayrılarak belinde silahla okula gitmesi ve burada silahla bir eylem gerçekleştirme planını işlemiştir. Ancak filmin en önemli noktası, bu eylemi neden yaptığına değil, Bahadır'ın ve sınıf arkadaşlarının iç dünyalarına odaklanmasıdır. Bahadır sınıf arkadaşlarını ve öğretmenini silahla rehin alır.  Dışarda toplanan medya ve kurtarma ekipleriyle iletişim kurarak, arkadaşlarının, onlara kendilerini yaralayan ve yıpratan, en kötü anılarını anlatmalarını ister. Her biri aslında göründükleri gibi güçlü olmayıp birer travma yaşamış olan sınıf arkadaşları, başlarından geçen ya da kendilerinde iz bırakmış olayları ağlayarak dışarıdakilere anlatır.
Çağan Irmak, Bahadır'ın bu eylemi nasıl gerçekleştiğini, onun ve sınıf arkadaşlarıyla yaşadığı çatışmalarını, kırılma anlarını çözümleyerek çeşitli mesajlar vermek istemiştir. Baş karakter Bahadır, toplumun dayattığı beklentilerle baş edemeyen, aile ve arkadaşları tarafından anlaşılmayan bir gençtir. Onun yalnızlığı ve isyanı, modern toplumun bireyi nasıl yabancılaştırdığına dair güçlü bir metafordur. Bahadır'ın annesi ise, oğlunun ruhsal sıkıntılarını ve sorunlarını görmeyen, kendi dünyasını yaşayan bir karakterdir. Buda, aile içi iletişimsizliğin trajik bir örneğini oluşturur. 

Filmdeki yan karakterler, aslında toplumun küçük birer temsilcisidir de diyebiliriz. Okul müdür yardımcısının, eğitim sisteminin katı ve baskıcı uygulamalarını; Bahadır'ın ailesi, ebeveyn-çocuk ilişkisindeki iletişim kopukluklarını temsil ederken; Okul arkadaşları ise klişeleşmiş gençlik tipolojilerini yansıtmıştır diyebiliriz. Kaygısız tipler olan bazı karakterler Çağan Irmak'ın, gençlerin maruz kaldığı baskıların sonuçlarını belirtmek için koyduğu karakterlerdir.
Teknik özellikleri açısından film, dönemin şartlarına göre oldukça sade ama etkileyici bir sinematografik görsellik taşıyor. Kamera Hareketleri ve yakın plan çekimler, Bahadır'ın psikolojisini izleyiciye hissettirme konusunda büyük rol oynuyor. Senaryosunu da Çağan Irmak'ın yazdığı bu filmde, diyaloglar, karakterlerin iç dünyalarını açığa çıkararak filmi bir karakter çözümleme unsuruna dönüştürüyor da diyebiliriz.
Çağan Irmak, ilk filmi olmasına rağmen, karakter odaklı anlatımıyla kendi tarzını ortaya koymuştur. Filmde konu ve karakterler itibari ile bazı sert genellemeler ve bazı klişe diyalog örnekleri olmasına rağmen, onun ilerleyen projelerinde sıklıkla gördüğümüz insan ilişkileri ve duygusal bağlar konuları, bu filminde ufaktan belirmeye başlamıştır diyebiliriz. 
Film hem bir yönetmenin kariyerinin başlangıcı hem de Türk sinemasında farklı bir hikaye anlatımının örneği olmuştur. Film, gençlik sorunlarına ve bireylerin toplumdaki yerine travmatik olaylardaki mesajlarla dikkat çekerken, Çağan Irmak'ın başarılı kariyerinin de habercisi olmuştur. Özet olarak, Bana Şans Dile filmi sadece bir gençlik bunalımı filmi değil, aynı zamanda bireyin varoluşsal sorunlarını ve toplumun gençler üzerinde dikkat etmesi gereken konularını ele alan bir film olmuştur.