Değerli Hemşehrilerim;
Bugün, milletimizin kahramanlık destanlarıyla yazılı tarihlerinden biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yıl dönümünü büyük bir gurur ve coşku ile kutluyoruz.
30 Ağustos Zaferi, Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık uğruna verdiği eşi benzeri bulunmayan mücadelenin en etkileyici simgelerinden biridir. Yüce Türk milleti, en umutsuz anlarda bile sarsılmaz bir azimle, özgürlük idealine olan derin inancıyla her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi başarmıştır. Bu zafer, yalnızca askeri bir üstünlük değil, aynı zamanda milletimizin özlemle beklediği bağımsızlık ve özgürlük hayaline ulaşmanın bir sembolüdür.
Bu büyük başarıda, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde, milli mücadelenin öncüsü olan kahraman ordumuzun emeği ve cesareti yadsınamaz. Afyon ve Dumlupınar’da ateşlenen bağımsızlık meşalesi, milletimizin cesareti ve özverisiyle daha da büyümüş ve nihayetinde topraklarımız düşman işgalinden kurtarılmıştır. Bu dönem, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin azim ve kararlılığının, zorluklar karşısında gösterdiği direncin bir yansımasıdır.
Bizlerin en önemli sorumluluğu, bu büyük başarının ışığında yürüyerek, tarihin sahnesinde iz bırakmış olan milletimizin mirasını yaşatmak ve Cumhuriyetimizi sonsuza kadar koruyup yüceltmektir.
Bu duygularla, hürriyet ateşini yakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor; Cumhuriyetimizi sonsuza dek koruma ve yüceltme azmiyle 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum.