Ankara Ulus’ta bulunan Suluhan, Ankara’nın en eski mekanları arasındaki yerini koruyarak adeta ziyaretçilerine tarihle iç içe bir alışveriş imkânı sunuyor. İçerisinde birçok dükkânı barındıran Suluhan, çiçekçilerden nikah şekercilerine kadar birçok alanda esnafa ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Çarşının Başkan yardımcısı Ziya Keçlioğlu ise Suluhanı Ankara’nın temeli olarak nitelendiriyor. Başkentin en eski alışveriş merkezlerinden biri olan ve 500 yıllık geçmişe sahip Suluhan, çiçekçilerden nikah şekercilerine kadar birçok alanda esnafa ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Günümüzde, takı tasarım ürünleri, nikâh şekercileri, düğün için malzeme satanlar ve çiçekçilerden oluşan Suluhan esnafı, alışveriş merkezlerinin sayısının artmasının ardından ziyaretçi sayılarında önemli bir düşüş yaşandığını dile getiriyor. ‘’SULUHAN, EVLİYA ÇELEBİ’NİN SEYAHATNAMESİNDE BİLE GEÇER’’ Suluhan Çarşısında bulunan esnaflardan biri olan Yavuz Selim Özdemir, gazetemize açıklamalarda bulunarak şunları dile getirdi: Öncelikle şunu belirtmek gerekir burada adeta bir tarih yatıyor. Babam Ahmet Özdemir, Suluhan çarşısının yöneticiliğini yürütmekte..1986 yılından beri Suluhan’dayız. Suluhan’a ilk geldiğimizde burada hep zanaatkarlar vardı. Yan tarafımızda kalaycı, yorgan tamircisi , ayakkabı tamircisi vardı yani hep zanaatkar doluydu. Sonra bir dönem oldu çarşıda 6 -7 adet ayakkabıcı oldu daha sonra o dönem bitti beşikçiler ağırlıklı oldu hatta bir zamanlar adı beşikçiler çarşısı olarak da anıldı. Zaman geçtikten sonra yapay çiçek ve takı tasarım dükkanları arttı. Şimdi çarşıda revaçta olan şey ise nikah ve bebek şekerleri.. Şu anda Suluhan’da 10-12 adet nikah şekercisi var.. Toplam hane sayısı ise 110. ‘’CUMHURİYET’İN İLK YILLARINA KADAR KERVANSARAY OLARAK KULLANILMIŞ’’ Özdemir: Suluhan Çarşısı, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde bile geçer hatta gelip kaldığı bile söylentiler arasında. Taş ve tahta kullanılarak yapılmış olan bir han.. Yapıldığı 1400’lü yılların sonundan Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar bir Kervansaray olarak kullanılmış. Osmanlı Dönemi’nde Ankara küçük bir kasaba olarak kaleden ibaret görülen bir şehirmiş. O yüzden gelip geçen kervanların soygunlardan korunmak için emin olarak gelip kaldığı bir kervansaraymış burası. Fatih Sultan Mehmet’in ordusunda görev yapmış, Hasan paşa isimli bir paşa tarafından yaptırılmış. Günümüze kadar da yapı ve bina olarak kalabilmeyi başarmış. Zamanında halk dilinde ‘’suyu olan han’’,’’su han’’ en son da ‘’Suluhan’’ olarak anılıyor ama asıl adı ‘’Hasan Paşa Hanı’dır’’ ‘’SULUHAN ÇARŞISINA İLGİ ARTTI’’ Suluhan’a eskiye oranla daha fazla ilgi olduğunu dile getiren Özdemir, ‘’Kadınlar, çarşımızı daha sık ziyaret ediyor. Çünkü şu anda ağırlıklı olarak onlara hitap eden ürünler var.. Suluhan’ı daha yeni yeni keşfeden insanlar var.Biz kırk yıldan beri burdayız çoğu zaman ilk defa gelen ve hayran kalan insanları görüyoruz. Doluluk oranımız da eskiye göre fazla misal eskiden çoğu dükkan boş olurdu şimdi ise boş dükkanımız yok’’ ifadesini kullandı. ‘’ALTINDAĞ BELEDİYE BAŞKANI ASIM BALCI DESTEĞİNİ ESİRGEMEDİ’’ Suluhan Çarşı esnafının ortak sorunlarını dile getiren Yavuz Selim Özdemir, şu ifadelere yer verdi: ‘’Suluhan’ın sol tarafında Sobacılar var, sağ tarafımız ise Çerkes Sokak bir de Posta caddesi var bunların hepsi ne yazık ki önümüzü kapatıyor, arada kaldık. Bunu çoğu zaman dile getiririz. Seçim döneminde birçok siyasi ve belediye başkanı çarşımızı ziyaret etti Altındağ Belediye Başkanı Sayın Asım Balcı, bizi seçim sonrası da ziyarete geldi. Bir isteğiniz var mıdır diye sordu biz de çarşımızın arka tarafında yaşanan sorunları dile getirdik. Bir hafta geçmeden gereken düzenleme ve temizlik yapıldı. Çerkes sokağa da asfalt atıldı. Altındağ Belediye Başkanı Sayın Asım Balcı, bizlerle son derece ilgilendi. Yine aynı şekilde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş da desteklerini esirgemedi. İyiliğimiz için çalışanları görmek bizleri oldukça mutlu ediyor.’’ Suluhan Çarşısında berberlik işiyle uğraşan ve aynı zamanda çarşının başkan yardımcılığını yürüten Ziya Keçelioğlu ise çarşıda 30 yıldır esnaflık yaptığını dile getirerek dünden bugüne Suluhan’ı gazetemiz okurlarına aktardı. Keçelioğlu, ‘’Vakıf Suluhan Çarşısı, 1970’lerde tadilata başlayıp 1983’de bitirilen bir iş merkezidir. Suluhan Çarşısı, yaklaşık olarak 1652’li yıllarda Hasan Paşa Sarayı olarak yapılıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında ise halk pazarı olarak kullanıma açılıyor. Daha sonra palas olarak kullanıldığı bilgisi geçiyor. Önceleri çeşitli zanaatlar vardı çarşımızda.. Gümüşcüler,bakırcılar, halıcılar vardı zamanla bunlar bırakmak zorunda kaldılar. Şimdilerde takı tasarım ve nikah bebek süsleme dükkanları daha ağırlıkta’’ şeklinde konuştu. KEÇELİOĞLU: ÇARŞIMIZ ÇEVREYE OLDUKÇA KAPALI,ULAŞIM İSE ZOR Keçelioğlu ‘’Bana göre Ankara’nın zemini burası. Anlatılanlara göre Ulus yangınından sonra doldurulmuş buralar. Yangınlardan sonra tadilat görmüş ve halka açılmış. Yalnız Suluhan Çarşısının şöyle bir sorunu var, çevreye çok kapalı. İkinci bir sorunu ise ulaşım. İnsanlar burayı görmek, bir çay içmek istediklerinde park edecek yer bulamıyorlar. Bu müşteri potansiyelimizi de bir hayli etkiliyor. ‘’ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SAYIN MANSUR YAVAŞ YERİNDE ZİYARET ETTİ’’ Son olarak gazetemiz okurlarına seslenen Keçelioğlu şunları kaydetti: ‘’Vatandaşlara şöyle bir çağrım olabilir, Suluhan çarşımızı gelip yerinde görsünler, ziyaret etsinler. Tarihimiz, kültürümüz burada yatıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş da burayı ziyaret etti. Bu konuda oldukça duyarlı. Aynı zamanda Beypazarı’nda da buna benzer bir han var. Orayı da iyi bildiği için bu konuda bize son derece yardımcı ’’ şeklinde konuştu. TARİHİ KAYNAKLARA GÖRE SULUHAN ‘’Suluhan’ın II. Bayezid döneminde yapıldığı bilinmektedir. II. Bayezid döneminin isimlerinden olan Hasan Paşa tarafından 1508 – 1511 yılları arasında inşa edildiği tarih kitaplarında yer almakta. Han, iki katlıdır. Bununla birlikte handa iki tane de avlu bulunmakta. Suluhan mevki olarak Ulus’ta, Hacı Doğan Mahallesi Tekneciler Sokağı ile Suluhan Sokağı arasında yer almakta. Suluhan ayrıca, Hasanpaşa Hanı ve Ankaravî Hanı olarak da bilinmekte.’’ ‘’Han, daha önceleri Hasanpaşa Hanı olarak adlandırılıyorken sonraki zamanlarda Suluhan diye adlandırılmaya başlanmıştır. Bunun sebebi ise, 1688’li yıllardan sonra yapıya suyun getirilmiş olduğu tahmin edilmektedir.’’ ‘’Osmanlı döneminde ise Han işlek olan hanlar arasında yer alıyordu. Handa Osmanlı döneminde özellikle kahve ve iplik ticareti yapılmaktaydı. Cumhuriyet döneminde ise 1929 yılında çıkan bir yangın ile bina tahrip oldu. Balıkpazarı diye adlandırılan yangında hanın sadece dış duvarları ayakta kaldı.’’ HAN, YANGINDAN SONRA HARAP HALDEYDİ ‘’Balıkpazarı yangınında tahrip olan bina 1950’lere kadar harap halde varlığını sürdürdü. Bu zaman diliminde handa sebze, meyve satışı için küçük bir hal olarak kullanıldı.Cumhuriyet döneminde binanın nasıl kullanılacağına dair karar verilemiyordu. 1969 yılında yıkılarak yerine işhanı yapılması düşünülmüşse de, bundan vazgeçildi.1984 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından moloz taş ve kesme taşla kagir olarak, aslına uygun bir şekilde onarım ve restorasyondan geçerek günümüzdeki halini aldı.’’ (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)