Editör: TE Bilisim
Geleneksel Türk lokumu, geleneksel şeker çeşitleriyle geleneğin tadını geleceğe taşıyan Ali Uzun Şekercilik Ankara’da 1935 yılından beri var olmaya devam ediyor. Ulus, Kızılay ve Çayyolu’nda şubeleri bulunan Ali Uzun Şekercilik, yeni lezzetler yaratarak yepyeni ürün çeşitlerini piyasaya sunuyor. Firma adına gazetemize konuşan Adem Çetin, okurlarımıza kaliteli ve güvenilir şekerlemelerin sıırını aktardı.
Ankara’nın en eski şekercisi olarak tanınan Ali Uzun Şekercilik, 1935 yılından beri yeni lezzetler yaratmaya devam ediyor. Firma adına gazetemize konuşan Adem Çetin; ürettikleri şekerleme ve ürünlerde asla şurup ve tatlandırıcı kullanılmadığının altını çizerek ‘’Bir ürünün içerisinde şurup kullanıp kullanılmadığı tadarken anlaşılabilir. Yedikten sonra boğazda tatlı haricinde bir yanma olur o zaman anlarız ki ürünün içerisinde şurup veya tatlandırıcı kullanılmıştır’’ uyarısında bulundu.
‘’1935’TEN BU YANA DAYANAN UZUN BİR SERÜVEN’’
Firma adına gazetemize konuşan Adem Çetin, Bu işe 1985 yılında başladığını dile getirerek şunları söyledi: ‘’Ali Uzun şekercilik, Ankara’nın bilinen en eski şekercisidir. 1935’ten bu yana dayanan uzun bir serüven aslında. Dürüst işletme olmamız ve kaliteli ürün kullanmamız bizi farklı kıldı. Biraz da tarihçesinden bahsetmek gerek sitemizde yer alan bilgilere göre; Safranbolu lokum geleneğinin dayandığı ‘Uzun Ailesi’nin şekercilik serüveni 19. yüzyıl sonlarında Safranbolu Ağaçkese köyünde doğan Osman Nuri Uzun’la (1888-1966) başlamaktadır.
‘’İSTANBUL’DA ŞEHZADEBAŞI ŞEKERCİSİ (OSMAN) NURİ İSMİYLE TANINMAKTADIR’’
‘’Osman Nuri, 20. yüzyıln başında, İstanbul Eyüp Sultan Camii avlusunda düzenlenen, peştemalini kuşandığı ve herkese gül reçelli kaymak ikram edilen bir törenle ‘şekerci ustası’ ünvanını almıştır. 1910’lu yıllarda artık tüm İstanbul’da şehzadebaşı şekercisi (Osman) Nuri ismiyle tanınmaktadır.’’
‘’Ali Uzun firmasının kurucusu Ali Uzun ise Osman Nuri’nin büyük oğludur. 1915 yılında Safranbolu Yörük Köyü’nde doğmuştur. Ali Uzun 1923’de İstanbul’dan, şeker ve lokum imalatını Ankara’da yapan babasının yanına göç etmiştir. Şekercilik mesleğinin inceliklerini babasının yanında ince akide şekeri sonra lokum yapmayı öğrenerek geliştirmiştir.’’
‘’Ali Uzun 1935’de babasının yanından ayrılmış ve Ulus Karaoğlan’daki ilk dükkânını açarak ‘Ali Uzun’ firmasını kurmuştur. İmalathanesinde lokum, ezme çeşitleri, helva, akide şekeri, reçel çeşitleri, drajeler, badem şekeri, ‘Monte Carlo’ ismini verdiği fıstıklı çikolata üretimi yapmaktadır.’’
‘PORTAKAL BATIRMA’
‘’1949’da çikolata çeşitlerini geliştirerek ‘Batırma’ ismini verdiği krokan çeşitleri ve kendine özgü ürettiği ‘Portakal Batırma’ ile ürün yelpazesini genişletmiştir’’
‘’Firmanın kurucusu Ali Uzun, işinde gösterdiği özen ve kaliteye verdiği önemle tanınan, özellikle el yapımı ürünlerin seçkin bir damak tadına kaynaklık ettiğine inanan bir üreticidir. Tüm yaşamı boyunca bu konuda ilkeli yeniliklere ise açık bir tutum sergilemiştir.’’
‘’1970’li yılların başında Mersin’in cezerye tatlısından esinlenerek meyve ve bal kullanarak ürettiği ‘Ali Uzun lokumu’ ve yine babasının dükkânında mesleği sürdüren kardeşi Ünal Uzun’un ürettiği ‘beyaz lokum’ ve ‘çikolatalı lokum’u da ürün yelpazesine severek katmıştır.’’
‘’Ali Uzun firmasının en önemli özelliği olan yerel ve doğal malzeme ile katkısız el yapımı ürünleri üretmek ilkesi, Ali Uzun’un 1986 yılında vefatından sonra da çocukları ve torunları tarafından kurumsal kimliğin önemli bir ilkesi olarak sürdürülmektedir.’’
‘’SADECE KALİTE DEĞİL GÜVENİLİRLİK DE ÇOK ÖNEMLİ’’
Firmanın tarihçesinden sonra 1935’den bu yana var olma süreçlerinin kaliteli, güvenilir ve sağlıklı ürünler ortaya koymak olduğunu vurgulayan Adem Çetin; ‘’İşin sırrı kaliteli malzeme kullanmaktan geçiyor. Ürünlerimizde asla kaliteden ödün verilmez. Misal tahinimiz yerlidir. Ürünleri bilindik ve güvenilir yerlerden temin ederiz fıstığı Antep’ten, bademi Mardin’den gelir yani ham maddesini birinci sınıf ürünler oluşturur. Bu anlamda sadece kalite değil güvenilirlik de çok önemli bildiğiniz üzere artık şekerli birçok üründe şurup ve benzeri sağlıksız katkı maddeleri kullanılmakta. Biz de kesinlikle şekerlemelerimizde şurup, tatlandırıcı ve buna benzer sağlığa zararlı ürünler kullanılmaz yüzde yüz pancar şekeri kullanılır. Lokumlarımızsa tamamen kendi imalatımızdır‘’ şeklinde konuştu.
‘’BİR ÜRÜNÜN İÇERİSİNDE ŞURUP KULLANIP KULLANILMADIĞI TADARKEN ANLAŞILABİLİR’’
Ürettikleri şekerleme ve ürünlerde asla şurup ve tatlandırıcı kullanılmadığının altını çizen Çetin, ‘’Bir ürünün içerisinde şurup kullanıp kullanılmadığı tadarken anlaşılabilir. Yedikten sonra boğazda tatlı haricinde bir yanma olur o zaman anlarız ki ürünün içerisinde şurup veya tatlandırıcı kullanılmıştır. Görüntüden anlamak mümkün değildir. ‘’ ifadesini kullandı.
‘’FISTIK VE BADEM EZMESİ’NDE İDDİALIYIZ’’
‘’ Fıstık ezmesini yaparken genelde çoğu yer bezelye ve boya katıyor. Bu son derece yanlıştır. Biz, fıstık ezmesi yaparken ‘’boz fıstık’’ diye tabir edilen fıstığı kullanırız. Badem ezmemizde de sadece süt, şeker ve badem kullanırız. Yüzde yüz doğaldır. ‘’
‘’DOKTORLAR DAHİ ÖNERİYOR’’
‘’Güçlü Anadolu gazetesi aracılığıyla Ankaralılara seslenen Adem Çetin, Ankaralılara ve okurlarınıza bir mesajım var. Her şeyden evvel sağlıklı bir ürün yemek istiyorlarsa bizi tercih etsinler. Bazen müşterilerimizden duyuyoruz doktorlar bile çocuklarınıza Ali Uzun’dan şeker yedirebilirsiniz diye tavsiyede bulunuyormuş bu tarz geri dönüşler almak bizleri mutlu ediyor. Herkese 1935’ten beri var olan bu lezzeti ziyaret etmelerini öneriyorum ’’
‘’ANKARA’DA ÜÇ ŞUBEMİZ BULUNMAKTA’’
En eski şubelerinin Ulus’ta olduğunu dile getiren Çetin,’’ Ali Uzun Şekercilik olarak Ankara odaklıyız Ulus, Kızılay ve Çayyolu’nda olmak üzere üç şubemiz bulunmakta. İşimiz piyasaya göre çok iyi çünkü belirli bir müşteri kesimimiz var ve bu kesimde bizden başka bir yere gitmiyor’’ şeklinde konuştu.
Ali Uzun Şekerciliğin yıllardır müşterisi olan ve gazetemize konuşan Nurullah İmamoğlu ise; şunları kaydetti:
‘’Öncelikle satılan ürünlerden çok memnunum. Ankara’dan yıllar önce ayrılmak durumunda kaldım sonra geri geldim değişmeyen tek yer burası oldu. Neredeyse her gün gelirim sadece kendim için değil ziyaretlere, akrabalarıma, eşe dosta da götürüyorum.’’
(Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)
Yorumlar