Eskişehir Şehir Hastanesi, laboratuvarına kazandırdığı yeni PCR cihazıyla Korona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadeledede hem 1,5 saatte test sonucunu alıyor, hem de virüsün bulaş riskini azaltıyor. Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Yaşar Bildirici, “Ön hazırlık dönemi bittikten sonra bütün test materyali cihaza konuluyor ve cihazda 1-1,5 saat içinde bu testler sonuçlanıyor” dedi. Eskişehir Şehir Hastanesi Korona virüsle (Covid-19) mücadelede büyük bir adım attı. Hastaneye alınan ve genetik laboratuvarı içine konuşlandırılan Poliemeraz zincir reaksiyonu (Polimeraz Chain Reaction-PCR) cihazı sayesinde, yaklaşık 1,5 saat Korona virüs testleri sonuçlandırılıyor. Hastane yönetimi, yaptığı bu girişimle hem zamandan kazanıyor hem de test için gelen hastalara virüs bulaşını engelliyor. Ayrıca vakaların erken tespit edilmesiyle de birlikte tedavi sürecinin daha konforlu olmasını sağlıyor. “Ortalama günde bin ila bin 200 civarında test yapabilme kapasitesine sahip” Konuyla ilgili açıklama yapan Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Yaşar Bildirici, “Bizim hastanemizde kurulan Covid-19 PCR laboratuvarı şehrimizin en yüksek test kapasitesine sahip bir PCR laboratuvarıdır. Ortalama günde bin ila bin 200 civarında test yapabilme kapasitesine sahip. Cihaz bizim genetik laboratuvarımızın içine konuşlandırıldı. Bu süreci biz, mikrobiyoloji hekimlerimiz, biyolog ve laboratuvar teknisyenlerimizle yürütüyoruz. Laboratuvarımız 7/24 Eskişehir halkının hizmetine açıldı. Dolayısıyla bu sürece de laboratuvar olarak Eskişehir Şehir Hastanesi büyük bir katkı sağlamış oldu. Dolayısıyla daha çok test yapabileceğiz bu laboratuvar sayesinde. Vakaları daha erken tespit edebileceğiz ve bu laboratuvar sayesinde vakalarımızı daha erken izole edip, daha erken tedavi edebilme olanağına da kavuşmuş olacağız” ifadelerini kullandı.
“Ön hazırlık dönemi bittikten sonra cihazda 1-1,5 saat içinde bu testler sonuçlanıyor” Ayrıca Başhekim Bildirici, testlerin çok kısa sürede yapıldığını belirterek, “Testler cihazda okunmadan önce bir hazırlık döneminden geçiyor. Buna ekstraksiyon dönemi diyorlar. Bu yaklaşı k 3 ila 3,5 saat sürüyor, bu ön hazırlık dönemi bittikten sonra bütün test materyali cihaza konuluyor ve cihazda 1-1,5 saat içinde bu testler sonuçlanıyor. Yani kabaca şöyle söyleyebiliriz, 4 saatlik bir siklüs var. Bu 4 saatlik siklüs içinde bizim laboratuvarımız 170'in üzerinde test sonucu üretebiliyor. Bu da kabaca binin üzerinde rakamlara ulaşıyor. Bu da bizim hastane ihtiyaçlarını karşılıyor” şeklinde konuştu. “Hem hastaları hem de kendimizi korumaya çalışıyoruz” Covid-19 ile mücadele sürecinde sürdürdükleri mücadeleyi anlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muhittin Akarsu, “Süreç açısından bizim için yıpratıcı. Şöyle, sürekli bir enfeksiyon kaynağıyla karşı karşıyasınız ve bulaşmamasını sağlamaya çalışıyorsunuz hem kendiniz için hem de diğer muayene ettiğiniz hastalar için. Çünkü burada yatan bütün hastalar pozitif değil, negatif hastalar da var. Hem hastaları hem de kendimizi korumaya çalışıyoruz. Bu süreçte tedaviyi biz planlıyoruz ama uygulayan hemşire hanımı, sağlık hizmetinde yardımcı olan diğer arkadaşları korumaya çalışıyoruz. Bu açıdan aslında biraz yorucu. Mesleğimiz gereği bunların eğitimini alarak ve donanımımızı sağlayarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Vatandaşların desteği tabii ki çalışma isteğimizi arttırıyor, mutlu oluyoruz. İnsanları en basit mantıkla taburcu ettiğimde her girdiğim odadan çok fazla teşekkür alıyorum. Bu bile mutlu ediyor. Türk halkından asıl istediğimiz, evinde kalması. Yani biz buradayız, bütün ekip olarak, bütün arkadaşlarım, bütün sağlık çalışanları adına söyleyebilirim elimizden geleni yapıyoruz. Evde kalmasını, izolasyon kurallarını, eğer ihtiyacı yoksa gerekmiyorsa dışarı çıkmamasını, hem Sağlık Bakanımızın bilgilendirmesi hem de uygun bilgilendirmeleri takip etmesini özellikle kendilerinden rica ediyoruz” diye belirtti. “Yurt dışında çok kötü örnekler görünce, her türlü kötü senaryoya hazır bir şekilde yoğun bakımlarımızı da hazır hale getirdik” İç Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Serdar Efe, Covid-19 salgınında yurt dışındaki kötü örnekleri görünce her türlü kötü senaryoya hazırlandıklarını belirterek, “İlk Eskişehir'de vakalar çıkmaya başladığı zaman Covid-19 pozitif hastalarımıza yoğun bakım gerekli olduğunda buraya kabul ettik ve burada takip etmeye başladık. Yurt dışında çok kötü örnekler görünce, her türlü kötü senaryoya hazır bir şekilde yoğun bakımlarımızı da hazır hale getirdik. Yavaş yavaş Covid-19 olmayan hastalarımızı da diğer yoğun bakımlara taşımaya başladık. Sonra yavaş yavaş hasta sirkülasyonu gelmeye başladı ama çok şükür yurt dışındaki gibi bizleri kilitleyecek, etkin tedavimize engel olabilecek bir durumla karşılaşmadık. Genelde birkaç hastamız pozitif gelip, yani çok kısıtlı sayıda vefat eden hastamız oldu. Daha çok taburcu edip servislere geri verdik. Bugünlerde de hasta sayısında bir miktar azalma var. Yani o ilk etapta biraz yoğun hasta vardı ama şuanda daha çok iyileşip serviste yatan hastalar var. Çok nadir, haftada 1 ya da 2 hastamız yoğum bakımımıza geliyor ve tedavilerini veriyoruz. Koruyucu ekipman açısından bir sıkıntımız yok çok şükür. Yoğun bakımımızda, yaklaşık 1 ay geçmesine rağmen hiçbir doktor ya da personelimizde çok şükür bir enfeksiyon bulaşı olmadı. Odalarımız güzel, tekli oda olduğu için ve yurt dışındaki gibi koğuş sistemi olmadığı için genellikle tekli odalarda diğer hastalara bulaş riski olmadan etkin tedavi verebiliyoruz. Her türlü cihazlarımız son model” diye konuştu. “Korkumuz birden ağır vakaların çok sayıda gelmesi ve yoğun bakım hizmetlerinin yetersiz kalmasıydı” Ayrıca Efe, tek korkularının yurt dışındaki görüntülerle karşılaşmak olduğunu belirtip, vatandaşlara seslenerek, “Sağlıklı insanların evden çıkmamasını istiyoruz. Korkumuz, yurt dışında olduğu gibi birden ağır vakaların çok sayıda gelmesi ve yoğun bakım hizmetlerinin yetersiz kalmasıydı şuanda Amerika'da da gördüğümüz gibi. Çok şükür ülkemizde alınan önlemlerden zannediyorum iyi durumdayız. Hani 2-3 hafta daha bu riskli dönem sürecek. Bu dönemde alışverişleri mümkün olduğunca azaltmak, evde kalmak çok çok önemli. Bunlar geçici günler. Çok şükür her türlü tıbbi edevatımız, yeterliliğimiz var ama dışarıda gezmelere devam edecek olursak bunların önüne geçemeyiz. Çünkü virüs bu yani ne kadar kendinizi korursanız o kadar rahatlayacağız” şeklinde konuştu. "Vatandaşlarımızdan gördüğümüz destekle yanımızda olduklarını hissediyor, daha çok işimize sarılarak geliyoruz" Vatandaşların kendilerine verdikleri destekten de bahseden İç Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Serdar Efe, “Son 1 aylık süreçte, apartman yöneticileri kurabiye gönderiyorlar, ilkokul öğrencisi çocuklar evde kendi yaptıkları pastaları gönderiyorlar buradan teşekkür ediyoruz. Yani sevildiğimizi anlıyoruz, buraya geliyorsunuz resimler gönderiyorlar. Yani bizim yanımızda olduklarını hissediyoruz ve yaşama sevinci oluyor. Daha çok işimize sarılarak geliyoruz, bu açıdan teşekkür ediyoruz” dedi. İHA