Sebebi nedir diye araştırdığımızda utanç verici bir detay ortaya çıktı. Deprem bölgesinde enkazlardan çaldıkları ya da bir şekilde ele geçirdikleri kredi kartları ile alışveriş yapanların yakalanması üzerine, bankalar güvenlik önlemi olarak böyle bir yola başvurmak zorunda kalmış. İnsanlar can derdindeyken, enkaz altında kalan insanların kredi kartına göz dikmek nasıl bir vicdansızlıktır. Geçtiğimiz hafta bu köşede, Kahramanmaraş merkezli iki depremin ardından ortaya çıkan dayanışma ruhunun verdiği umudu dile getirmiştim. Ancak sadece kredi kartı meselesi değil, milyonlarca insanın tek yürek olduğu ülkemizde az sayıda da olsa başka fırsatçıların da ortaya çıktığına şahit olduk. Depremin hemen ardından suyun bile bulunamadığı Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da Hatay’da, 200 TL’ye çorba satmaya çalışan esnaf bile gördük. Bu yüz karalarının yanı sıra bir de her şeyini kaybetmiş insanların enkaz altında kalan eşyalarına göz diken hırsızlar da ortaya çıktı. Örneğin Hatay’ın Samandağ ilçesinde polis, üç kişinin boş evleri yağma amaçlı kontrol ettiğinden şüphelendi. Kişilerin araçlarında yapılan aramada 68 bin dolar, 1300 riyal, 10 altın yüzük, 3 küpe, 7 bileklik, kolye ve 8 gram altın ile 5 şişe alkol ele geçirildi. Adana’da da ev ve işyerleri ile deprem bölgelerine götürülen yardım malzemelerini çaldıkları belirlenen 10 şüpheli, çaldıkları eşyalarla birlikte yakalandı. Bir yüz karası da toplanan yardım malzemelerini marketlere satmaya çalışan bir TIR şoförüydü. afetzedeler için toplanan gıda yardımları bölgeye gönderilmek üzere TIR’a yüklendi. TIR şoförü Y.Ö., gıda ürünlerini market ve bakkallara satmaya kalkınca ihbar üzerine polis tarafından gözaltına alındı. Y.Ö., daha sonra tutuklandı. Yine Hatay’da depremi fırsat bilen 40 şüpheli çaldıkları çok miktarda ziynet eşyası, banka kartları, 70 bin TL ve 11 bin dolar, 6 tabanca, 3 av tüfeği, 20 cep telefonu ve 8 bilgisayar, 5 beyaz eşya ile yakalandı. Bir yanda kumbarasını kırıp biriktirdiği paraları depremzedelere göndermeye çalışan küçücük çocuklar, geçim derdi içinde olmasına karşın maaşının bir kısmını da olsa faydası olsun diye göndermek isteyen dar gelirli ama koca yürekli insanlar, bir yanda da bu fırsatçılar. İşte bu tablo da madalyonun iki yüzü…

Editör: Haber Merkezi