Buzdaki Ateş

Kış olimpiyatlarına (1994) hazırlanan ABD artistik patinaj takımının iki sporcusu arasındaki rekabetin ateşi gittikçe ısınmaktaydı. Medya iki sporcunun çekişmesini köpü...

Abone Ol
Kış olimpiyatlarına (1994) hazırlanan ABD artistik patinaj takımının iki sporcusu arasındaki rekabetin ateşi gittikçe ısınmaktaydı. Medya iki sporcunun çekişmesini köpürtürken Nancy’i zarafetin Tonya’yı ise güç ve hırsın tarafı olarak gösteriyordu. Olimpiyatların başlamasına günler kala olaylar çığrından çıktı. Bir antrenman çıkışı yüzü maskeli bir kişi Nancy Kerrigan’a saldırarak dizine demir sopayla vurdu ve ardından karanlıkta kayboldu. Olaydan sonra hastaneye kaldırılan Nancy gözyaşları içinde “neden ben” diye bağırıyordu.                                   Olayın diğer kahramanı Tonya Harding üç yaşında buz patenine başlayıp 21 yaşında triple axel hareketini yapabilen ilk Amerikalı kadın sporcuydu. Bir banliyöde dünyaya gelen ve kendine has bir yaşam tarzı olan Tonya disiplinsiz ve avam olduğu gerekçesiyle medya tarafından sürekli eleştirilir. Nancy ise amerikan halkının sevgisine nail olmuş ve sponsorların aradığı bir isimdi. İşin aslı aralarında herhangi bir düşmanlık bulunmayan ikili medyada sürekli karşılaştırılarak aralarındaki rekabet kızıştırılıyordu.                                 Yapılan saldırının ardından neyse ki ciddi bir yara almayan Nancy olimpiyatlara katılabildi. İki sporcunun da katıldığı olimpiyatlarda Nancy Kerrigan ikinci Tonya Harding ise sekizinci olarak yarışı tamamladılar. Olimpiyatların öncesinde başlayan soruşturma olimpiyat dönüşünde sonuçlanmıştı. Saldırıyı yapan Tonya’nın eski kocası ve korumasıydı. Tonya’nın eski eşi Jeff Gillooly ve koruması Shawn Eckhardt, Nancy Kerrigan’a düzenledikleri saldırı nedeniyle cezaevine giderken bu saldırıdan haberi olduğu iddia edilen Tonya’da suçlu bulundu. Dava sonunda şartlı tahliye edilen Tonya Harding “kendim olabildiğim tek yer” dediği pistlerden ömür boyu men edildi ve ayrıca para cezası ile kamu hizmetine çarptırıldı.                                      Aradan geçen uzun yıllar sonra Tonya Harding’in hikayesi yönetmen Craig Gillespie tarafından beyazperdeye aktarıldı. I,Tonya (Ben Tonya) adındaki filmde Tonya Harding’i canlandıran Margot Robbie gösterdiği performansla en iyi kadın oyuncu dalında oscara aday gösterildi. İkilinin arasında geçen olayların gerçekliğinden ziyade Amerikan ahlak anlayışına eleştirel bir gözle bakan film izlenmeye değer.