Haber: Türkan ÇATAL YILDIZ
Pandemi dönemiyle birlikte vatandaşın temel ihtiyacı olan gıda da görülen fiyat artışları üreticiyi ve tüketiciyi zor durumda bıraktı. Aracıların devreye girmesiyle çiftçiden vatandaşa gelene kadar katlanarak artan market fiyatları mağduriyet yaratıyor. Asgari ücretin yeterli ve dengeli beslenmek için yeterli olmadığını belirten Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar “Dört kişilik bir hanede çalışan bir kişi asgari ücret alıyorsa ve kirada oturuyorsa yeterli ve dengeli beslenmesi için Ağustos 2021 verilerine göre 2 bin 900 küsur lira asgari ücretin üzerinde bir rakama ihtiyacı var” dedi.
Aracıların çiftçiyi mağdur ettiğini bu yüzden gün geçtikçe çiftçi sayısının azaldığına dikkat çeken Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, “Piyasaya hâkim olan aracı kesim çiftçiyi mağdur edici fiyatlar veriyor. Çiftçiden aldığını tüketiciye beş on katı karla satıyor, üreticiden tüketiciye gelene kadar büyük bir vurgun yapılıyor. Şu anda gıda fiyatlarını belirleyen, üreticiyi ve tüketiciyi mağdur eden aracılık sistemi kaldırılmalıdır. Devlet bu konuda devreye girmelidir” diyerek Tarımsal Kit’in fiyatlarda dengeleyici bir etkisi olduğunu ve artması gerektiğine vurgu yaptı.
“2021 YILINDA FİYATLAR TAVAN YAPTI”
Kendisinin de her vatandaş gibi alışveriş yaptığını ve yüksek fiyatlarla karşılaştığını ifade eden Çakar, “Son dönemde aşırı pahalılık söz konusu. Özellikle 10 liradan aşağıya meyve yok, bazı meyvelerin kilosu 10-15 lira. Son birkaç yıldır fiyatlar yükseliyor ama 2021 yılında fiyatlar tavan yaptı. Tüketicinin satın alma gücünü sadece ürün fiyatları ile değerlendiremeyiz. Tüketicinin alım gücü düştüyse, fiyatlar tüketicinin alım gücü üzerine çıktıysa, son 1 yılda çalışan memurlara memur emeklilerine işçilere verilen zam enflasyonun altında, gıda fiyat artışının altında kaldıysa vatandaş mağdur ediliyor demektir” dedi.
“NET ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA”
Çakar, son birkaç yıldır TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine karşı bir güvensizliğin yaşandığına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “TÜİK verilerine rağmen gıda ürünlerinin en yüksek fiyatlara sahip olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla tüketicilerin bu pahalılık karşısında özellikle temel gereksinim olan gıda konusunda, aykırı bir fiyat politikasını yaşandıklarına şahit oluyoruz. Maaş artışlarının gıda artışları altında olması nedeniyle tüketicilerin büyük bir çoğunluğu mağdur. Sendikalar tüketicilerin açlık sınırlarını belirliyor. Şu anda net asgari ücret açlık sınırının altında. Dört kişilik bir hanede bir kişi çalışıyorsa, çalışan hane üyesi asgari ücret alıyorsa ve kirada oturuyorsa yeterli ve dengeli beslenmesi için Ağustos 2021 verilerine göre 2 bin 900 küsur lira asgari ücretin üzerinde bir rakama ihtiyacı var.”
“HALKIN EZİCİ ÇOĞUNLUĞU YETERLİ VE DENGELİ BESLENEMİYOR”
“Çoğu sendikaya göre yoksulluk sınırı 12 bin TL” ifadelerini kullanan Çakar, Türk-İş’in Ağustos 2021 verisine göre yoksulluk sınırının 9 bin 600 TL olduğuna vurgu yaptı.
Çakar konuşmasına şu şekilde devam etti: “Biz Türk-İş verilerini dikkate alıyoruz. Haneye 9 bin 600 TL altında para giriyorsa ailelerin yüzde 80 kadarı yoksulluk sınırında, yüzde 20 civarında bir kesimi de açlık sınırının altında kalıyor. Biz bu araştırmaları uzun zamandır yapıyoruz ama yoksulluk ve açlık son dönemde çok arttı. Tüketici kirada oturuyorsa meyveye ve sebzeye harcayacağı parayı kiraya vermek zorunda kalıyor. Geniş işsizlik tanımına göre şu anda sekiz milyon kişi işsiz gözüküyor. Her 4 gençten 1’i işsiz ve gıda masraflarını karşılamakta zorluk çekiyor. Pandemi ile birlikte 2021 yılında tüketicinin temel gıda alım gücü daha da düştü. Halkın ezici çoğunluğu yeterli ve dengeli beslenemiyor. 4 kişilik haneye beş bin lira girmiş olsa bile 2 bin TL kira verildiğinde, vatandaşın diğer giderleri de düşünüldüğünde yeterli ve dengeli beslenilebilmesi için gerekli gıda masrafı 2 bin 900 TL oluyor.”
“ÇİFTÇİ SAYISI AZALIYOR”
Fahiş fiyatları kontrol altına almak için sadece yasal düzenleme yapmanın yetmeyeceğine dikkat çeken Çakar, “Gıda da ve tarımda üretim politikalarını, dışa bağımlı üretim ve tüketim politikalarını değiştirmezseniz fiyatları kontrol altına alamazsanız. Tohum fiyatları, benzin fiyatları artıyor ve hepsi birlikte üreticiye bir maliyet oluşturuyor. AK Parti döneminde 500 bin dolayında çiftçi sayısı azaldı her geçen gün de azalmaya devam ediyor. Çiftçinin yaptığı satış ya üretim maliyetini karşılamaya yetmiyor ya da yeterli kar oranı vermiyor” diye konuştu.
“ARACININ İŞİNİ KAMU YARARINA DEVLET ÜSTLENMELİDİR”
Çakar, özellikle piyasaya hâkim olan aracı kesimin çiftçiyi mağdur edici fiyatlar verdiğini belirterek gıda fiyatlarındaki yükselişi durdurmak için şu önerilerde bulundu: “Aracılar çiftçiden aldığını tüketiciye beş on katı karla satıyor, üreticiden tüketiciye gelene kadar büyük bir vurgun yapılıyor. Şu anda gıda fiyatlarını belirleyen üreticiyi ve tüketiciyi mağdur eden aracılık sistemi kaldırılmalıdır. Devlet bu konuda devreye girmelidir. Tarım bakanlığı veya yeni kurulacak bir bakanlık devreye sokularak aracının işini kamu yararına devlet üstlenmelidir. Bu sistem kalkmadığı sürece yasal düzenleme yeterli olmayacaktır. Tarımsal kitler devreye girdiği zaman fiyatlarda bir dengeleme oluyordu ancak üretim yapan birçok kamu kurumu özelleştirildi. Yeniden tarımsal üretimde devlet devreye girmeli. Üretimi devlet yönlendirmeli, tarım ürünlerinin dağıtımını tamamen devlet yapmalı.”
(Türkan ÇATAL YILDIZ)