Çavuşoğlu: '130 ülkeden 90 binden fazla vatandaşımızı ülkemize getirdik'

“Türkiye'den tıbbi malzeme yardımı talebinde bulundular” Korona süreci sonrası neler yapılabileceğine kafa yorduklarını aktaran Çavuşoğlu, “Hükümet olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve sadece kendimiz değil uzmanların görüşlerini alıyoruz. Sadece Dışişleri Bakanlığı olarak tüm Türkiye'de ve dünyanın her yerinde Nobel ödüllü yazarlar dahil, eski devlet başkanları dahil akademisyenler, her kıtadan her ülkeden yani bölgesel olarak her dinden uzmanların görüşlerini aldık. Nasıl bir dünya bizi bekliyor, rekabet nasıl olacak? Küreselleşme zarar mı görecek daha mı güçlenecek? Ama herkesin hemfikir olduğu bir şey var, bölgeselleşme hakim olacak. Bölgeselleşme demek üretimin de bölgesel olması, tedarik merkezlerinin de bölgesel olması. İşte bu kriterleri, gelişmeleri ortaya koyduğunuz zaman Türkiye'nin de en önemli merkezlerden bir tanesi olduğunu sadece biz söylemiyoruz. Avrupalılar da söylüyor, etrafımızdaki herkes bunu söylüyor. Bunun da avantajlarını inşallah hep birlikte göreceğiz. Bu pandemi döneminde sadece kendi vatandaşlarımızı burada desteklemedik. Ekonomiyi ayakta tutmak için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde alınan tedbirlerle bu dönemi en az hasarla atlattık, atlatıyoruz. Bundan sonra ivme, büyüme ihracatta da devam edecek. Sadece Türkiye'de salgınla mücadele edilmediğini, yurt dışındaki ülkelere de tıbbi yardımlarda bulunduk. Dünyada Birleşmiş Milletler'e kayıtlı 193 ülke var. Dünyadaki ülkelerin 3'te 2'sinden fazlası Türkiye'den tıbbi malzeme yardımı talebinde bulundu. Bugün itibarıyla 137 ülkeye tıbbi yardım gönderdik, göndermeye devam edeceğiz. Dünya halkları arasında siyasi ilişkilerimiz iyi- kötü ayrımı yapmadık. Kerkük'ü, Balkanları, Ahıska Türklerini de ihmal etmedik” diye konuştu. “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük tahliye operasyonunu başardı” Yurt dışından Türk vatandaşlarının ülkeye gelmek istediği zamanda duyarlılık gösterdiklerini ifade eden Çavuşoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük tahliye operasyonunu son derece başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Yaklaşık 130 ülkeden 90 binden fazla vatandaşımızı ülkemize getirdik. İlk başlarda yine 14 günlük karantinası vardı o süreci de başarılı bir şekilde geçirdik ve vatandaşları ülkemize kavuşturduk. Diğer taraftan 90 ülkede Türkiye'deki vatandaşlarını tahliye etmek istedi. 90 ülkeden 230 bin vatandaşının tahliye edilmesini de katkılar sağladık. Artık bizim uçak ambulanslarımız ve helikopterlerimiz var. Yurtdışındaki herhangi bir vatandaşımızın sağlık problemi olursa ve normal uçakla gelemezse hemen ambulans uçaklarımızı gönderip aldırıyoruz. Bugün itibariyle bu sene içinde 34 ülkeden 159 vatandaşımızı uçak ambulansla ülkemize getirdik. Bazı ülkelerinin yöneticileri de dahil onları da tedavileri için ülkemize getirdik. Dışişleri Bakanlığı olarak diğer bakanlıkların çalışmalarına elimizden gelen desteği veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Geçmiş dönemde de Kültür ve Turizm Bakanlığının çalışmalarına bir Antalyalı olarak bizzat değişik görevlerinde yardımcı olmaya çalıştık. Büyükelçilik konferanslarında da bakanımızla beraber oturup tüm dünyayla turizm ilişkilerimizi nasıl geliştirebiliriz bunları da enine boyuna konuşuyoruz. Bakanımızın vizyonu sayesinde Cumhurbaşkanımızın da desteği sayesinde gerçekten çok iyi hazırlıklar yaptık ve yapılan bu hazırlıkları da dünyaya anlatmada da birlikte çalışıyoruz. Bakanımızın yazdığı mektupları da ulaştırdık. Bir taraftan bakanımız telefonla kendi muhataplarını bir taraftan ben kendi muhataplarımı arıyorum” ifadelerini kullandı. Yurtdışındaki ülkelere önemli ziyaretlerde bulunduklarını aktaran Çavuşoğlu şunları söyledi: "Şimdi de ziyaretlere başladık Almanya'ya gittik. Son derece verimli, samimi, bilgilere ve datalara dayalı objektif kriterler çevresinde görüşmeler gerçekleştirdik. Son derece faydalı görüşmeler olduğunu sizlere söyleyebilirim ve neticesini de alacağımıza inanıyoruz. Avrupa Birliği'nin de aldığı kararların siyasi olduğunu biz kendilerine her zaman açıkça kamuoyunda söylüyorduk. Ama şimdi Almanya'da çıkan yazılara ve televizyondaki yorumlara baktığımız zaman onların kendisi de bizzat söylüyor. Avrupa Birliği'nin listesine baktığımız zaman ülkelerin ismini saymak istemiyorum, o ülkeler de bizim kardeş, dost ülkelerimiz, kimse de hedefimiz değil kimseyle de rekabet içinde değiliz. Ama burada insan sağlığı çok önemli ve güvenlik çok önemli. Biz bu kriterler temelinde çalışıyoruz. Bu kriterleri ortaya koyduğun zaman Türkiye'ye haksızlık edildiğini ve bazı ülkelerin siyasi ilişkilerinin iyi olduğu için o ülkelerde rakamlar iyi rakamlar olmadığı halde bir jest yapıldığını görüyoruz. Oysa bu jest yanlış bir jesttir. Yani kendi vatandaşının sağlığını riske ederek başka ülkelere şartları iyi olmadığı halde jest yaparsanız ve şartları iyi olan Türkiye'yi de görmezden gelirseniz o zaman sizin kendi vatandaşınız da kendi basınında doğal olarak isyan eder. Avrupa'da bazı ülkeleri söylüyoruz. Almanya'yı bundan ayrı tutmak istiyorum. Almanya tabi ki Avrupa Birliği'nin içinde, dönem başkanlığını da üstlendi. Ama en son yaptığımız çalışmalar, görüşmeler sayın bakanımızın muhatabı Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier yaptığımız görüşmeler, yine sağlık bakanı yardımcımızın orada yaptığı sunumlar Sağlık Bakanlığı'ndaki çalışmalar Robot Koch Enstitüsünden de yine uzmanlar gelmişti. Benim de Dışişeri Bakanı Heiko Maas ile sonra da İçişleri Bakanıyla yaptığımız görüşmelerin neticesini inşallah alacağız. Bu dönemi en az hasarla geçiştirmeye çalışacağız. Ama geleceğe yönelik tüm sektörlerde olduğu gibi turizm sektöründe de canlı tutulması için ve gelişmesi büyümesi için hedeflerimize ulaşması için hep birlikte çalışacağız. Geçmiş dönemlerde de krizler yaşadık. Hepsini atlattık. O zor günlerde yine devletimiz, hükümetimiz her zaman sektörün yanında oldu. O zaman sayın bakanımız da sektörün içindeydi. Yani damdan düşen bir arkadaşımız olduğu için sorunların hepsini çok iyi biliyor. Vizyonuyla, enerjisiyle bize yol göstermesiyle turizmde hedeflerimize ulaşacağız. Her zaman Alanya'yı, Antalya'yı ülkelerinde en güzel şekilde tanıtıyorlar. Bunu Alman dostlarımıza ve diğerlerine de söyledik, benim de komşularım var, Ukrayna'dan, Rusya'dan, Almanya'dan var. Alt komşum Danimarkalı, Avrupa'nın her yerinden komşularımız, Kazakistan'dan komşularımız var. Birlikte uyum içinde sağlıklı ve güvenli şekilde yaşıyoruz. Eminim ki bu toplantı da buna katkı sağlayacaktır.” İHA