Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Belediye başkanlarının görevi devrisabık peşinde koşmak değil, şehirlerine en güzel, en kalıcı, en verimli hizmetleri getirmek için çalışmaktır. Medyada her gün çeşitli şehirlerimizdeki belediyelerle ilgili sendika değiştirme baskısından işten atmalara, tehditlere kadar pek çok vicdan yaralayıcı habere rastlıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 büyükşehir belediye başkanı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyelerinin de katıldığı toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin kendilerinden istediği görüntünün bu olduğunu söyledi. Çok partili hayata geçilen 1946 yılından bu yana Türkiye'deki her seçimin bir demokrasi şöleni havasında yapıldığını, Türkiye'nin 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri'ni de aynı coşkuyla tamamladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde 30'u büyükşehir, 51'i il, 922'si ilçe, 386'sı belde olmak üzere toplam bin 389 belediye başkanının milletin teveccühü ile göreve başladığını kaydetti.
Toplamda 73 bin 562 kişinin seçildiği böylesine büyük bir seçimi başarı ile neticelendirmiş olmanın demokrasinin bir zaferi olduğunu kaydeden Erdoğan, “Türkiye'ye karşı yöneltilen eleştirilere verilecek en büyük cevabımız ülkemizdeki neredeyse her vatandaşımızın bir şekilde içinde yer aldığı işte bu geniş demokrasi ve özgürlük tablosudur. Seçim sürecindeki rekabeti meydanlarda bırakan, milletimizin sandıktan çıkan iradesine herkesin teslim olduğu bu güzel manzara geleceğimizin de en büyük teminatıdır. 31 Mart seçimlerinde elde ettiğiniz başarılardan dolayı her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyor, muvaffakiyetler diliyorum. Seçildiğiniz gün itibarıyla artık size oy versin, vermesin şehrinizdeki herkesin belediye başkanı olarak görev yaptığınıza, yapacağına inanıyorum.
Biz de milletin teveccühü ile görev alan tüm belediye başkanlarımıza aynı samimiyet ve hüsnüniyet ile yaklaşıyoruz. Gördüğünüz gibi şuanda tüm bakanlarımız sizlerin sorularına cevap vermek, taleplerinizle ilgili değerlendirmeleri yapmak üzere burada bizimle beraber. Bütün sorular kayda alınmak suretiyle bakanlarımız gerekli çalışmalarını yapacaklar. Aynı şekilde ilgili politika kurulu üyelerimiz de buradadır” diye konuştu.
“Milletimizin de bizlerden istediği görüntünün bu olduğuna eminim”
“Siyasi olarak elbette farklı görüşlere ve duruşlara sahip olabiliriz ama ülkemizin ve milletimizin ali çıkarları söz konusu olduğunda birlikte hareket edebilme erdemini gösterebileceğimize inanıyorum. Ülkemizin birliğe, beraberliğe, kardeşliğe en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde burada ortaya koyduğumuz fotoğrafı çok önemli görüyorum” diyen Erdoğan, özellikle terörle, terör örgütleri ile hukuksuzlukla arasına mesafe koymayı başarmış belediye başkanları ile birlikte olmaktan memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet derken tam da şuanda buradaki manzarayı ifade etmek istiyorum. Milletimizin de bizlerden istediği görüntünün bu olduğuna eminim. Nüfusumuzun dörtte 3'ü 30 büyükşehrimizde yaşıyor, sizlerde büyük şehirlerimizin yönetimini üstlenmiş belediye başkanları olarak büyük bir sorumluluğun altına girmiş oluyorsunuz. Belediye başkanlığından gelmiş bir siyasetçi olarak sizleri en iyi şahsımın anlayacağını düşünüyorum. 1994 yılında kazandığım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bugüne kadar hep iftihar duyduğum ve ömrüm boyunca da gururla yad edeceğim bir vazife olarak baktım. Belediye başkanlığımızın ardından üstlendiğimiz başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevleri ile masanın her iki tarafında da bulunmuş olduk.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devletin başı olma sıfatı yanında yürütmenin de temsilcisi konumuna gelmiş bulunuyoruz. Sizlerin her biri ile şehirlerimizin sıkıntıları, beklentileri, çözüm yolları ve yatırımları konusunda yakın mesai içinde olmamızın gereğine inanıyorum. Vicdan sahibi herkes kabul edecektir ki, 11 yıllık başbakanlık ve 5 yılı aşan cumhurbaşkanlığı görevlerimiz süresince hizmet söz konusu olduğunda hiçbir belediye başkanının partisine bakmadık. İzmir'den Van'a, Eskişehir'den Hatay'a, Muğla'dan Mardin'e kadar hangi şehrimizin ne tür bir yatırıma ihtiyacı varsa hepsine de alt yapısıyla, üst yapısıyla gerekli desteği verdik. Bize karşı aleni husumet içine girmeyen, nezaketi ve insani mesafeyi koruyan tüm belediye başkanları ile bu arada çalıştık. Siyasi çekişmelerin geçici, buna karşılık ülkemize ve şehirlerimize yapılan hizmetlerin kalıcı olduğu gerçeğini hiç unutmadık. Bundan sonra da aynı anlayışla hareket edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde konuştu.
“Türkiye için, 81 ilimizin tamamı için iş birliği zeminini oluşturup işletmeliyiz”
Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'nin tüm kurumları ve meseleleri gibi büyükşehir belediyelerinin durumlarını da yakından izlediğini kaydeden Erdoğan, “Sık sık yaptığım il ziyaretleri sırasında belediyelerimizle özellikle ilgileniyor, yürütülen çalışmaları ve sıkıntıları doğrudan kaynağından tespit ediyorum. Dolayısıyla parti ayrımı olmaksızın belediyelerimizin tamamının durumunu yakından biliyoruz. Neredeyse tüm belediyelerimiz mali sıkıntı yaşıyor. Belediyelerin bugün içinde bulunduğu durumun sistemden de, uygulamadan da kaynaklanan sebepleri var. bu ülke 81 vilayetin tamamıyla hepimizin olduğuna göre bu sorunların tespiti ve çözüm yıllarının bulunması da tamamıyla hepinizin olduğuna göre bu sorunların tespiti ve çözüm yollarının bulunması da bizlerin ortak sorumluluğudur.
Genel başkanı olduğum AK Parti'nin, politika kurulumuzun, ilgili bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın bu çerçevede çeşitli hazırlıkları bulunuyor. 30 büyükşehrimiz başta olmak üzere tüm belediye başkanlarımızın tespit ve teklifleri doğrultusunda bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Kanun değişikliği gerektiren konuları Mecliste, kararname gereken konuları Cumhurbaşkanlığında, diğer idari düzenlemeleri ilgili kurumlarımızda çalışabiliriz. Önemli olan bu sürece tüm belediye başkanlarımızın ve elbette partilerinin samimi destek vermesidir. Türkiye için, 81 ilimizin tamamı için iş birliği zeminini oluşturup işletmeliyiz. Biz ülkemizi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz dönem boyunca siyasetimizin iklimini daha önceki 30 yıllık dönem boyunca içinde bulunduğu kaotik yapıdan kurtarmak için çok çaba sarf ettik. Ülkenin ve milletin menfaatleri söz konusu olduğunda toplumumuzun farklı kesimlerini aynı ortak paydada buluşturmak için gerçekten samimi gayret gösterdik.
İnşallah Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en büyük katkısı siyasetin uzlaşmaya ve kucaklaşmaya dayalı bir yapıya kalıcı bir şekilde kavuşması olacaktır. Belediye hizmetleri gibi ülkemiz nüfusunun tamamına yakınını ilgilendiren bir konuda bu yönde göstereceğiniz ortak çaba milletimize umut verecektir. Bugünkü toplantımızın hedeflediğimiz bu demokratik uzlaşmanın ilk adımı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Son aylarda bazı belediyelerimizde yaşanan hadiseleri üzüntü ile takip ediyoruz”
“Hepimizin bulunduğu yerler polemik siyaseti değil, eser siyaseti üretme makamlarıdır” açıklamasında bulunan Erdoğan, çalışmadan, eser vermeden yapılan siyasetin şehirlere ve insanlara vakit kaybettirdiğini, Türkiye'nin enerjisini ve imkanlarını heba etmekten öte bir işe yaramayacağının altını çizdi. Erdoğan, “Belediye başkanlarının görevi devrisabık peşinde koşmak değil, şehirlerine en güzel, en kalıcı, en verimli hizmetleri getirmek için çalışmaktır.
Medyada her gün çeşitli şehirlerimizdeki belediyelerle ilgili sendika değiştirme baskısından işten atmalara, tehditlere kadar pek çok vicdan yaralayıcı habere rastlıyoruz. Unutmayınız, kağıt üzerinde bir toplam olarak önünüze gelen personel sayısındaki her rakam bir insana ve onun etrafında şekillenen daha geniş bir hayata tekabül ediyor. Belediye başkanlarının kurumlarını yönetme tasarrufu, emekleri ile ekmek paralarını kazanma peşindeki insanların hayatlarını diledikleri gibi altüst edebilecekleri anlamına gelmiyor. Kapının önüne konan, canları yanan, yuvaları başlarına yıkılan insanların ahı üzerinde ne siyaset ne hizmet bina edilebilir. Kamunun diğer tüm kurumları gibi belediyeler de çeşitli statülerde çalışan personelin tamamına hakka, hukuka, adalete ve elbette vicdana uygun şekilde davranılması şarttır.
Şayet varsa birkaç kötü örnek bahane edilerek yüzlerce, binlerce kişinin ekmeği ile oynanması ne hakka, ne hukuka, ne adalete, ne de insanlığa sığar. İşte sırf bu sebeple keyfi uygulamalara maruz kalmamaları için tüm kamuda sayıları milyonu bulan taşeron şirketler üzerinden çalışan işçileri sözleşmeli statü ile kadroya geçirdik, sebebi buydu. Buna rağmen son aylarda bazı belediyelerimizde yaşanan hadiseleri üzüntü ile takip ediyoruz. Biz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine geldiğimizde bizden bir önceki, iki önceki, üç önceki, hatta çok önceki dönemlerden kalma personel vardı.
Çalışan birikimi ve gayreti ile bulunduğu yeri hak eden hiç kimseye dokunmadım, dokunmadık. Hiç kimseyi yerinden, ekmeğinden, aşından etmedik. Göreve geldiğimizde kendimizi şehrin üzerine kabus gibi çökmüş devasa sorunlarla ve en az onlar kadar büyük bir borç yükü ile karşı karşıya bulduk. Şayet derdimiz hizmet etmekse, eser ortaya koymaksa, şehrimize de deruni bir aşkla bağlıysak çözülemeyecek hiçbir mesele yoktur. Biz de teker teker her meseleyi çözüm yoluna koyarken borçlarımızı da sabırla ödedik, ne personelle, ne araçlarla ne de başka bir şeyle uğraştık. Tüm vaktimizi ve imkanları doğrudan şehrin sorunlarının, halkın sıkıntılarının çözümüne teksif etti. Üstlendiğimiz diğer görevlerde de hamdolsun bu çizgiden sapmadık.
Tüm belediye başkanlarımızdan da aynı hassasiyeti bekliyoruz. Şehirlerinize ve oralarda yaşayanlara hizmet için yapacağınız Tüm hayırlı çalışmalarda yanınızda olacağımı ifade ediyorum. Bu anlayışla yürüteceğiniz görevlere, sizlere Mevla'dan başarılar diliyorum” dedi.
Toplantının basına kapalı kısmında belediye başkanları Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanlara şehirlerinin sorunlarını anlattı. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın mazereti dolayısıyla katılamamasının dışında tüm büyükşehir belediye başkanları toplantıya iştirak etti. Toplantıda, hükümet kanadından Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu üyeleri de yer aldı. Ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığından bakan yardımcıları da toplantıya katıldı.(İHA)
Editör: TE Bilisim