İnsan oğlu doğumdan ölüme kadar sürekli bir dönüşüm içerisindedir. Gelişir, geliştirir, değişir ve değiştirir. Bir o kadar da eleştirir ve eleştiriliriz. Eleştiride bulunurken de çoğu zaman dozunu kaçırırız. Bu hem kendimize hem de çevremize zarar veren bir ölçüsüzlük esasında. Eleştire sunanın dönüp birde kendi içyüzüne bakması daha sağlıklı eleştiri yapmasını sağlayacaktır. Çünkü milyar yıllık evrende hiçbirimiz yalnız değiliz. Kocaman bir kalabalığız. Evren bir tane olmasına karşın her bir insanın ise tek başına ‘evren’ olma özelliklere sahip olduğunu düşünüyorum.

Kitaplar için ’her insan aslında bir kitaptır, yeter ki okumasını bilelim’ gibi benzetmeyi evren ve insan ilişkisi için de kullanmak mümkün.

İnsanoğlu çok iyi eğitimler de alsa, en iyi okullarda da olsa esasında her şey kendisindedir. Kendisini geliştirmeye bakar her şey. Okumaya, öğrenmeye, araştırmaya ve daha nicesine bakar. Çünkü her insana yaradan tarafından bahşedilmiş özellikler verilmiştir.

Bu noktada şu hikayeyi sizle paylaşıyorum:

“Doğu ülkelerinden birinde yüksek bilinç öğretilerinin verildiği ”Zen öğretisinin olduğu bir grupta öğretiyi tamamlanmış birine törenle bir kitap armağan edilir.

Kitabı alan kişi, sayfaları açar bakar ve yüzündeki şaşkınlık ifadesiyle çevresine, gördüğünden ötürü oluşan hayretini yansıtır. Bu töreni izleyen yeni öğrencilerden biri kitabın bu kişide yarattığı şaşkınlıktan ötürü içindekini merak eder.

Ancak, tüm çabalarına karşın kitabın içindekilerini öğrenemez. Öğreti bitmeden, bu kitaba el sürmek olanağı olmadığını kendisine anlatırlar.

Grubun yeni öğrencisi öğretileri yutarcasına beynine katmaya çaresiz dayanır, benimsemeye çabalar.

Sonuçta beklediği gün gelip çatar. Mezun olurken tören düzenlenir ve kendisine o kitabın bir eşi armağan olarak sunulur.

Yıllardır, törende alacağı kitabın içindekileri merakla bekleyen bu öğrenci kitabı aldığı halde açmaz, her nedense artık içindekileri merak etme gereği duymaz! Çünkü öğrendiklerinin dışında yeryüzünde önemli hiçbir bilginin olmadığını düşünmeye başlar.

Ancak, kitabı ona armağan eden hocası üsteleyince açıp bakar ve bakmış ki ne görsün; kitap, içinde ayna bulunan iki yapraktan ibaret!

Sayfalar arasında yazı yerine aynada kendisini görünce olanı kavrar öğrenci… Meğerse bunca yıldır öğrendiği yalnızca kendisiymiş.”

Bu öyküde de anlatıldığı gibi insan bir evrendir, ne varsa kendindedir.

Editör: TE Bilisim