Deprem ülkesi Türkiye

Ülkemiz toprakları her an bir yerlerde büyük depremlerin yaşanması için çok müsait. Fakat ülke insanları herhangi büyük bir depreme ne kadar hazırlıklı onu bilmiyoruz. En kötü...

Abone Ol

Ülkemiz toprakları her an bir yerlerde büyük depremlerin yaşanması için çok müsait. Fakat ülke insanları herhangi büyük bir depreme ne kadar hazırlıklı onu bilmiyoruz. En kötüsü de yaşayınca öğreniyor olmak… 

Türkiye çok büyük depremler yaşamış bir ülke. Yaşadığı büyük depremlerden birisi ise 13 Mart 1992’de Erzincan’da yaşanan büyük yıkım. Çünkü Erzincan bu deprem sonrasında arkasında hem yıkılmış bir şehir bıraktı hem de neredeyse her evde bir cenaze…

Erzincan Depremi’nin üzerinden 30 yıl geçti. 6,8 büyüklüğündeki deprem akşam vakitlerinde Erzincan’ı yerle bir etti.

1939 yılında tarihinin en büyük depremini yaşayan Erzincan insanı 1992 yılındaki deprem ile acıyı yaşayarak, 653 vatandaşı toprağa verirken üç bin 850 kişi enkaz altında kalarak yaralanmıştı.

Depremin şiddeti ile Erzincan’da dört bin 534 konut ve 954 işyeri ise yerle bir olmuştu.

13 Mart 92 depreminin ardından şehir merkezinin büyük bir bölümü yerle bir olurken, dünyanın dört bir yanından gelen yardımlar ile bu felaketin yarası sarılmaya başlandı. Devlet desteği ile Erzincan’da toplu inşaatlar başlatılmış ve yıkılan binaların yerine yenileri 3 yıl gibi kısa sürede konulmuştu.

Tarihlere bakıldığında büyük felaketlerin yaşandığı Erzincan’da, depremin sadece bu bölgelere has olmadığı Marmara Bölgesinde meydana gelen deprem felaketi ile görüldü.

Türkiye’nin deprem kuşağında yer almasına rağmen hala gıdım ilerlemeyi görmek mümkün değil.

Her geçen gün her şehirde koca koca binalar yükseliyor. Ama o binalar denetimden geçiyor mu? Ne derece güvenli kimse bundan emin değil.

Emin olunmadığı için de her gün İstanbul senaryoları ortaya atılıyor ve özellikle İstanbul halkı deprem konusunda panik halinde.

Artık deprem konusunda bilinçlenmeliyiz. Depreme dayanıklı binalar inşa edilmeli, dayanaklı olmadığına inanılmayan binalar oturma izni verilmemelidir.

Bununla birlikte olası deprem durumunda insanların toplanması için belirlenen toplanma alanlarının yerine inşa edilen binalar yıkılıp tekrardan toplanma alanı haline getirilmelidir.

Kısaca Erzincan depremini örnek vererek demek gerekir ki deprem Türkiye için bir gerçek. Türkiye halkı da bu gerçekle yaşamayı öğrenmelidir. Ama çeşitli önlemler alarak…