İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM'de gerçekleştirdiği grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, Erdoğan'ın yönetim politikalarını ve Türkiye'nin iç ve dış meselelerini sert bir dille eleştirerek, gençlerin tutuklanmasından, Türkiye'nin demografik yapısının değiştirilmesine kadar birçok konuyu gündeme taşıdı. Ayrıca, Suriye'deki gelişmelerin Türkiye'nin güvenliği üzerindeki etkilerine dikkat çekti.
“ÇOCUKLARA ZULMETMEKTEN VAZGEÇ ERDOĞAN”
İsrail protestosu yapan gençlerin tutuklanmasına tepki gösteren Dervişoğlu, “Filistin ve Gazze konusunda lafa geldimi mangalda kül bırakmıyorsun ama yüreği yanan gençler gerçeği yüzüne vurunca cevabın cezaevi, yazıklar olsun sana. O evlatların yeri cezaevleri değil vicdanlarımızın tam köşesidir. Derhal serbest bırakılmalıdır. Çocuklara zulmetmekten vazgeç Erdoğan! Söz veriyorum, emeğin hak mücadelesinde arkanızda değil dün olduğu gibi bugün ve yarın da omuz omuza yanınızda olmaya devam edeceğiz” dedi.
“BUGÜN KANGREN HALİNE GELMİŞ MİLYONLARCA SIĞINMACIYI SIRTIMIZA YÜKLEDİLER”
Türkiye’nin demografisinin değiştirilmek istendiğini belirten Dervişoğlu, “Suriye iç savaşı başlayalı 13 yıl oldu. Bu 13 yıl sonunda ne oldu? Milyonlarca sığınmacıyla Türkiye'nin demografisi değiştirilmek istendi. Bakın değiştirildi demiyorum, değiştirilmek için adımlar atıldı diyorum. 13 yıldır yaşadıklarımızın özeti şudur. Türk tarihinin en sistematik yıkımıyla karşı karşıyayız. Böyle bir otorite boşluğunda sınırlarımızı korumak yerine etnik çatışmanın tarafı oldular. Kasten sınır kapılarını açtılar. Bugün kangren haline gelmiş milyonlarca sığınma kangurusunu sırtımıza yüklediler. Türkiye bugün 8 kişilik üretileni 10 kişiyle bölüşüyor” diye konuştu.
“BİZE MÜSLÜMANLIK SATANLAR, FİLİSTİNİ VARİL BAŞINA 80 SENTE SATIYOR”
Türk devletinin önceliğinin kendi vatandaşının sağlığı, güvenliğidir diyen Dervişoğlu, "3 milyar avroyla birlikte Türkiye'ye milli güvenlik sorunu ihraç etmişler. Dünya bunu konuşuyor, iktidardan çıt çıkmıyor. Ey Erdoğan, bu milleti elalemin diline düşürmeye sen utanmıyor musun?
Bize Müslümanlık satanlar, Filistin’i varil başına 80 sente satıyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi kendini bir daha seçtirmek için senaryo yazdırıyorsun. Bize Müslümanlık satanlar, Filistin’i varil başına 80 sente, bizi millilik satanlar ise sığınmacı belgesini 500 avroya, Türk vatandaşlığını ise utanmadan yarım dönüm tarlaya ve bir daireye veriyorlar.
“TÜRK DEVLETİNİN ÖNCELİĞİ KENDİ VATANDAŞIDIR”
Bize erlik ve yiğitlik satanlar, sokaklarda kadınlarımızı koruyamıyorlar. Hepinize söz veriyorum, bedelini şehitlerimizin kanıyla ödenen bu vatanın keyfini artık bu bezirganlara sürdürmeyeceğim. Artık açıkça görüyoruz ki bu planın hazırlıkları çoktan yapılmış, 5 hafta önce de düğmeye basılmıştır. Bu acı gerçeği ne kadar erken idrak edersek, bu bataklıktan o kadar çabuk kurtulacağız.
Türk devletinin önceliği kendi insanı ve vatandaşıdır. Onun sağlığı, zenginliği ve güvenliğidir. Onun hürriyeti, istikbali ve istiklali. Aksi yoldaki maceraların sonu koşulsuz yıkım ve çöküştür. Biz bunu unutacak kadar aklımızı yitirmedik. Türkiye Cumhuriyeti üzerine bahis oynayanları unutacak kadar kendimizi kaybetmedik" ifadelerini kullandı.
“TÜRK MİLLETİ, EMPERYALİSTLERİN LEJYONERİ OLMAYACAKTIR”
Suriye'deki mevcut durumun, 100 yıl önceki Sevr planının devamı olduğunu söyleyen Dervişoğlu, “Bölünmüş, parçalanmış, iktidar boşluğu oluşmuş Suriye'ye çağırılan şeytan 100 yıl önce yırtıp attığımız Sevr planının mimarlarıdır. Görüyoruz ki bugün yine aynılar aynı yerdedir. Sözde eş başkanlar, yan yana kol koladır. İç cephe diye, anlamını bilmedikleri ve ağızlarında çiğnedikleri sakız işte tam da budur. Türk ölecekse kendi vatanı için ölecektir. Hiç kimse bu büyük milletin evlatlarını, batılı emperyalistlerin lejyonerleri olarak kullanamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında işte bu yüzden bu şiarla kurulmuştu” dedi.
“SURİYE’DEKİ TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLANMALIDIR”
İktidarın, İmralı'daki Abdullah Öcalan’la olan ilişkisinden söz eden Dervişoğlu, “İktidarın İmralı’daki ortağı Apo denen adam, 1998 yılında Rahmetli Demirel’in dirayeti ve ordumuzun kararlılığıyla Suriye’den çıkarıldı. Balgat’taki muhteremin anlamını unuttuğu ip, o günlerde o caniyi asmak içindi. Bugün o ipi, nişan yüzüğüne takmaya cüret ediyorlar. Bölücü terörün her geçen gün güçlendiği kuzey bölgesindeki tehlikeyi önlemenin tek bir yolu vardır, o da Suriye'deki iktidar boşluğunun giderilmesidir, Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasıdır” diye konuştu.
“SURİYE TERÖR ÖRGÜTÜ PAZARINA DÖNÜŞMÜŞTÜR”
Suriye’deki gelişmelerin Türkiye'nin milli güvenliğini doğrudan etkileyebileceği belirten Dervişoğlu, "Bugün Suriye, bir terör örgütü pazarına dönüşmüştür. Parayı veren, silahı sağlayan bu örgütleri kendi çıkarları doğrultusunda kullanabiliyor. İstihbarat örgütleri de o bölgede cirit atıyor. Halep Kalesi'nde Türk bayrağını görmek güzel, ancak yarın bu bayrakların yerine hangi bayrakların asılacağı, kimin para verirse ancak o zaman belli olacaktır. Bundan sonraki bayrakların nerelere asılacağı, onların yularını kim tutuyorsa, onlar söyleyecek ve belirleyecektir. Suriye'deki gelişmelerin milli güvenliğimizi ilgilendiren kısımlarıyla ilgili dikkatli olunmalıdır. Hatırlatmak isterim, 2011 yılından beri Suriye’de kurulan örgüt sayısı 450’nin üzerindedir" ifadelerini kullandı.
“BUGÜN SURİYE’Yİ KARIŞTIRAN EL, YARIN TÜRKİYE’YE DE UZANACAKTIR”
Suriye'deki krizin Türkiye'yi de tehdit ettiğini ifade eden Dervişoğlu, "Belli ki bugün Suriye'yi karıştıran el, yarın Türkiye'ye de uzanacaktır. Bunu önlemenin yolu ise gerçekçi olmak ve maceradan uzak durmaktır. Yandaş televizyon kanalına dizi senaryosu yazmıyorsunuz; Türk devletini yönetiyorsunuz, kendinize gelin. Elbette Suriyeli kaçaklara sağlık hizmetleri ücretsizken, bizlere ücretli. Taslağa göre, aile hekimi sevk etmezse, 2. ve 3. kademe sağlık hizmetlerinden yüzde 50 daha fazla katkı payı alınacak. Bebek ölümlerinden ders almadıkları ortada" diye konuştu.
“ERDOĞAN SEBEP, ENFLASYON SONUÇTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın politikalarını eleştiren Dervişoğlu, “Tasarruf tedbirleri, Cumhurbaşkanlığı makamına ve Beştepe'deki binaya hiç uğramıyor. SGK, Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nda sürekli görev zararı ve düzenlemeleri yapılıyor. Ancak bu beyefendi, sadece kendisine ve çevresine verdiği sözleri tutuyor, halkı unuttu. Unutulmamalıdır ki, Türk milleti, kendisini hatırlatmasını en iyi bilen millettir. Herkes aklını başına devşirmelidir. Erdoğan sebep, enflasyon sonuçtur. Erdoğan sebep, vergiler sonuçtur. Erdoğan sebep, fakirlik sonuçtur” dedi.
“ÖCALAN’I, MECLİSİN KAPISINDAN CESETLERİMİZİ ÇİĞNEMEDEN SOKAMAZSINIZ”
Öcalan'ın serbest bırakılması için yapılan çağrıları ve FETÖ'cülerin faaliyetlerini güçlü bir şekilde reddettiğini ifade eden Dervişoğu, "Bu işin peşini asla bırakmayacağız. En alçak, en düşük ses tonunda, büyük kararlılığımı ifade etmek için söylüyorum: Meclis'e yapılan davetin arkasında terörist başını serbest bırakmak niyeti var. İşin rengi yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Biz, devlet aklıyla konuşuyoruz. Bizim aklımız, onların aklı gibi değildir. DEM Parti'nin, Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması çağrısı bir suçtur. Cesaretleri yok, hâlâ etrafındakileri konuşturuyorlar. Ne Abdullah Öcalan'ın tahliyesine ne de FETÖ'cülerin cirit atmasına izin veririz. Abdullah Öcalan'ı, Meclis'in kapısından cesetlerimizi çiğnemeden sokamazsınız. İktidarı uyarıyorum: O canilere açmaya çalıştığınız yol, yol değildir. Bir an önce o yoldan dönün" şeklinde konuştu.
“ERDOĞAN FABRİKA AYARLARINA DÖNÜYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisinin, geçmişteki politikalarına geri döndüğünü belirten Dervişoğlu, "Ben size söyleyeyim; Sayın Erdoğan ve partisi, fabrika ayarlarına dönüyor. O ayarlarda, teröristle masaya oturmak var. O ayarlarda, Oslo'daki ve Habur'daki rezaletleri matah saymak var. O ayarlarda, terörist rahatsız olmasın diye bayrak indirmek var. O ayarlarda, FETÖ ile kol kola yürümek var. Bugün Öcalan’a af hazırlığı varsa, bilin ki FETÖ’cülere de göz kırpma var. Bunlar sadece bizim aklımızı kurcalamıyor, Türkiye'nin dört bir yanından mesajlar geliyor. Milliyetçi-mukaddesatçı vatandaşlarımızın aklında da bu deli sorular var. Buradan açıkça ilan ediyorum: Fabrika ayarlarına dönüp, yeniden teröristle masaya oturacak ve FETÖ’cüleri sokağa salıp kol kola gireceklerse, bilsinler ki, bu aziz millet onları da, buna sebep olanları da sokakta gezdirmez" ifadelerini kullandı.