Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Türkiye'nin izlediği dış politika ve oynadığı rolü hiç kimsenin aleyhine değil

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Sırbistanlı mevkidaşı Nikola Selakoviç’le düzenlediği ortak basın toplantısında, “Türkiye olarak daha fazla göçmene ev sahipliği y...

Abone Ol

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Sırbistanlı mevkidaşı Nikola Selakoviç’le düzenlediği ortak basın toplantısında, “Türkiye olarak daha fazla göçmene ev sahipliği yapma kapasitemiz yok” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sırbistan Dışişleri Bakanı Nikola Selakoviç'in daveti üzerine geldiği Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da Selakoviç ile ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Afganistan'daki gelişmeler hakkında sorulan soruya cevap veren Çavuşoğlu, “Dünkü G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı'na davet edildik. Türkiye'nin her alanda olduğu gibi bölgesel konularda da önemli bir aktör olduğu açıkça görülüyor. Çünkü Türkiye'nin izlediği dış politika ve oynadığı rolü hiç kimsenin aleyhine değil.

Barış istikrar ve huzur için üzerimize düşeni yapıyoruz sorumluluklarımızı da üstleniyoruz ve herkesle de işbirliği yapmak isteyen bir ülkeyiz. Afganistan'daki durum ortada sonuçta önümüzdeki süreçte nasıl bir hükümet kurulacak bunu görmemiz gerekiyor. Düşüncelerimizi temennilerimizi her iki tarafla da paylaşıyoruz. Gerek Cumhuriyet tarafına gerek Taliban tarafına düşüncelerimizi iletiyoruz” dedi.

Afganistan'da kurulacak yeni hükümete değinen Çavuşoğlu, “Kapsayıcı bir hükümetin kurulması herkesi içerecek şekilde kurulması en büyük arzumuz, temennimizdir. Diğer taraftan tahliyeler ve havaalanının açık olarak işletilmesi söz konusu bunun için teknik cihazların dışında güvenlik dahil alınması gereken tedbirler var. Dün G7 Dışişleri Bakanları Toplantısında bunu da ele aldık. Terörizm tehdidi var elbette DEAŞ'ın Horasan kolunun terör saldırılarını gördük çok sayıda insan öldü maalesef havaalanına yakın bir yerde. Aynı şekilde insani durumda şu anda gerçekten ciddi bir sıkıntı var” dedi.

“İnsani yardımları ulaştıracak kuruluşların güvenliğinin sağlanması da önem arz ediyor”

Afganistan'a yapılacak insani yardım ve göç konularına değinen Çavuşoğlu, “Açlık tehlikesi var özellikle zaten kuraklık vardı. Ülkede insani yardımlarımızı nasıl ulaştırabiliriz ve insani yardımlar ulaştırırken, insani yardımları ulaştıracak kuruluşların güvenliğinin sağlanması da önem arz ediyor. Diğer taraftan tabi ciddi bir göç krizi var. Dünyada ve yeni bir göç dalgası olabilir yani olması pek muhtemel. İnsanların yerinde kalması için Afganistan'a yapılabilecek yardımlar ve düzensiz göçün engellenmesi için alınması gereken tedbirler dahil her konuda düşüncelerimizi dünkü toplantıda paylaştık” ifadelerini kullandı.

G7 ülkelerinden Türkiye'ye teşekkür

G7 Dışişleri Bakanları Toplantısında Türkiye ve Katar'a teşekkür edildiğini aktaran Çavuşoğlu, “Toplantıda özellikle söz alan tüm ülkeler, ülkemize ve Katar'a şu ana kadar işlediğimiz pozitif rol ve havaalanında tahliyeler dahil herkese yaptığımız yardımlardan dolayı bir de Amerika'ya teşekkür ettiler” diye konuştu.

“Bizim için önemli olan Bosna Hersek'in barışı, huzuru, istikrarı”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta Bosna-Hersek ve Karadağ ziyaretlerine değinen Çavuşoğlu, “Bosna Hersek‘te Başkanlık Konseyi'nin üyeleriyle bir araya geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız diğer temaslarının yanı sıra. Dodikin'de dönem başkanlığı üstlendiği dönemde birkaç defa ülkemize geldi. Yine Bosna Hersek'te ve diğer platformlarda da Cumhurbaşkanımız bir araya geldi. Ben de Bosna Hersek'i ziyaret ettim. Biz hiçbir ayrım yapmaksızın Bosna'daki değişik etnik gruplara aynı şekilde yaklaşıyoruz. Bizim için önemli olan Bosna Hersek'in barışı, huzuru, istikrarı. Son zamanlarda bazı gerginlikler var doğru anlaşmazlıklar da var. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu ziyaretinde de Bosna'nın geleceği ile ilgili düşüncelerini Türkiye'nin düşüncelerini ve pozisyonunu Başkanlık Konseyi'nin üç üyesi ile birlikte paylaşmıştır” dedi.

“Bosna Hersek‘te da biz üzerimize düşeni yapacağız”

Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Öyle görünüyor ki şu andaki anlaşmazlıkların üstesinden bir an önce gelmemiz lazım. Bu konuda da Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuçiç ile Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a önemli görevler düşmektedir. Önümüzdeki süreçte iki lider de üzerine düşeni yapacaktır bundan şüphemiz yok. İki lider adına konuşmak için söylemiyorum ama bugüne kadar güçlü mekanizmalarla ve diğer hayata geçirdiğimiz barış otoyolu dahil projelerle iki ülke bölgenin istikrarına ve özellikle altyapı, üstyapı projelerinin hayata geçmesinde iki liderin de ülkenin önemli katkısı olmuştur. Bosna Hersek‘te tansiyonun düşmesi ve yaşanan şu andaki sorunların diyalog aşılması konusunda da biz üzerimize düşeni yapacağız” dedi.

“Vatandaşlarımız pasaporta ihtiyaç duymadan kimlikle seyahat edebilmelidir”

İki ülke arasındaki ticaretin de arttığını vurgulayan Çavuşoğlu, “2 milyar dolar hedefine bu sene yaklaşacağız. Yılın ilk 6 ayında 1 milyar dolar civarında bizim lehimize biraz açık var ama buradaki yatırımlarla bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Çünkü Sırbistan'daki Türk yatırımlar da her geçen gün artıyor. 10 sene önce sadece 1 milyon dolar yatırım gelmişti. Şimdi 250 milyon dolara ulaştı. Bu miktarı elbette arttırabiliriz” ifadelerine yer verdi.

Bakan Çavuşoğlu açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Aşı sertifikalarını karşılıklı olarak tanıdık. Orta vadede turizme de etki yapacak ama Kültür ve Turizm Bakanımızın teklif ettiği gibi artık vatandaşlarımız pasaporta ihtiyaç duymadan kimlikle seyahat edebilmelidir. Bunun da çalışmasını birlikte gerçekleştireceğiz ve anlaşma yapacağımıza inanıyorum. Bu sene 200 bin civarında Sırp turisti ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyacağız. Balkan komşu ülkeleri saymazsak Sırbistan'da da Türkiye birinci sırada” ifadelerini kullandı.

“Niş bölgesine de bir konsolosluk temsilciliği açmak istiyoruz”

Bakan Çavuşoğlu, yarın Yeni Pazar'da Türk Başkonsolosluğunun resmi açılışının gerçekleştirileceğini hatırlatarak, “Yeni Pazar'da Başkonsolosluğumuzun resmi açılışını birlikte yapacağız. İlişkilerimizin gelişmesinde önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde sizin de izninizde Niş bölgesine de bir konsolosluk temsilciliği açmak istiyoruz. Çünkü bu sene de gördük, rekor sayıda Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımız araçlarıyla Türkiye'ye geliyorlar ve orada Türk polisi ile Sırp polisi birlikte çalışıyorlar. Ama orada bir temsilci açarsak yerinde bizim vatandaşlarımıza ve oradaki yetkililere bizim temsilciliğimizde yardım edecektir” dedi.

Bölgesel konuların ele alındığını kaydeden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Özellikle bu bölgenin istikrarı, barışı ve ekonomik kalkınması için Türkiye ve Sırbistan'a önemli görev düşüyor. Memnuniyetle söylemek isterim ki bu konuda aynı anlayış içerisindeyiz. Cumhurbaşkanlarımız ve iki ülke olarak bölgenin barış ve istikrar için birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Bu bölgenin Avrupa Atlantik entegrasyonunu her zaman destekledik umarım Avrupa Birliği de bu bölgenin önemini anlar ve siyasi engeller çıkarmadan bu bölgedeki ülkelerde daha iyi bir angajmana girmiş olur” açıklamasını yaptı.

Yarın resmi açılışı gerçekleştirilecek Yeni Pazar'daki Başkonsolosluk'a ilişkin soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, “Yeni Pazar'da açmış olduğumuz yarın da resmi açılışını yapacağımız Sırbistan vatandaşlarına ayrım yapmaksızın hizmet edecektir, bizim vatandaşlarımıza da hizmet edecektir ama Türkiye ile Sırbistan arasında her alanda ilişkilerin gelişmesine Belgrad'daki Büyükelçiliğimize ilaveten Başkonsolosluğumuz da katkı sağlayacaktır” dedi.

“Bugüne kadar insani sorumluluklarımızı fazlasıyla yerine getirdik”

Göçmen dalgasına ilişkin soruyu yanıtlayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, açıklamasını şu şekilde tamamladı:

“Türkiye şu anda dünyada en çok göçmen barındıran ülke. Heiko Maas'ın Türkiye ziyaretinde de söylediğim gibi. Türkiye olarak daha fazla göçmene ev sahipliği yapma kapasitemiz yok. Daha doğrusu bugüne kadar insani sorumluluklarımızı fazlasıyla yerine getirdik. Tüm bu sorunların tek başına Türkiye tarafından üstlenilmesinin beklenmesi doğru değil, adaletli de değil. Bugüne kadar AB başta olmak üzere uluslararası toplum da bu yükü paylaşmakta yetersiz kaldı. Sözlerini tutmadıklarını açıkça görüyoruz.

Yeni bir göç dalgası olmaması için, Afganistan'da kapsayıcı bir hükümetin kurulması lazım. İnsanların endişelerinin giderilmesi gerekiyor ancak bu da yetmez. Ekonomik sıkıntılar var. İnsanlar ekonomik sıkıntılar yüzünden ülkelerini terk ediyor. Sadece Afganistan'da değil. İnsani yardımlarımızı, özellikle istihdam sağlayacak projeleri hayata geçirmek için uluslararası toplum üzerine düşeni yapmalıdır. Afganistan'ın komşusu olan ülkelerde çok sayıda Afgan göçmen var. O ülkelere de yardım edilmesi lazım. Transit bir ülke olan ve 3 milyon Afgan'a ev sahipliği yapan İran'la da yakın işbirliği içinde olmak gerekiyor. İran'a da bu sorunun çözümü için destek verilmesi gerekiyor. Burada ülkeye gelir gelmez gibi tartışmaların yerine göç krizine ortak çözümler bulmamız lazım.

Göçün kaynağında bu işi çözmemiz lazım. Ülkemize daha önce gelen Afganlar oldu. Şu anda 300 bin Afgan var, bunların yarısı şuanda legal yarısı düzensiz. Biz çok sayıda Afganlıyı da daha önceki hükümetle işbirliği yaparak Afganistan'a geri gönderdik. İran sınırına yakın yerlerden de uçuş planları yapıyorduk. Afgan hükümetiyle de bunu görüşüyorduk Şimdi yeni bir durumla karşı karşıyayız. Umarım o işbirliğine en kısa zamanda geri döneriz. Türkiye'de düzensiz olarak bulunan Afganların güvenli, onurlu bir şekilde geri gönderilmesi hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.

İHA