Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Huriye Martı'ya tahsis edilen makam aracının bağış ve zekât gelirlerinden karşılandığı iddialarını yalanlayarak, yapılan bağışların başka bir alana aktarılması veya başka amaçlarla kullanılmasının mümkün olmadığını bildirdi.
TDV'den yapılan açıklamada, son günlerde bazı medya organlarında Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Huriye Martı'ya tahsis edilen makam aracının bağış ve zekât gelirlerinden karşılandığına dair gerçeği yansıtmayan iddialar yer aldığı belirtilerek, bu iddialar üzerine kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla açıklama yapılmasının zaruri hale geldiği kaydedildi.
Açıklamada, "Öncelikle belirtmek isteriz ki, milletimizin Vakfımıza zekât, fitre ve sadaka olarak bağışladığı tek bir kuruş bile şahsi işlerde kullanılamaz, sarf edilemez. Vakfımız tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hizmetleri için tahsis edilen araçlar, Vakfımızın kendi üretmiş olduğu öz kaynaklarından elde edilen gelirlerle sağlanmaktadır. Bu araçların giderleri ise hiçbir şekilde Vakfımız tarafından karşılanmamaktadır. Türkiye Diyanet Vakfı'nın çalışma prensipleri ve ahlaki ilkeleri gereği bağış ve zekatlar şartlı bağış statüsünde olup, sadece ve sadece bağışçılarımızın belirttiği amaçlar doğrultusunda kullanılmaktadır. Bu şekilde Vakfımıza yapılan bağışların başka bir alana aktarılması veya başka amaçlarla kullanılması kesinlikle mümkün değildir. Milletimizin bağış, sadaka ve zekâtlarının her kuruşunu amacı istikametinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayı temel ilke edinen Vakfımız hakkında ortaya atılan bu tür iddialar tamamen asılsız ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir. Şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışı çerçevesinde Vakfımızın tüm gelir ve harcamaları denetime tabidir. Vakfımız, faaliyet raporlarını ve bütçesini web sitesinde düzenli olarak yayımlamaktadır. Toplumsal huzuru zedelemeye ve kurumumuzu hedef almaya yönelik bu haberlerle kamuoyu yanıltılmaktadır. Bu tarz yalan, iftira ve hezeyan dolu haberleri yapanlar ve onları yayanlar hakkında elbette hukuki süreç başlatılacaktır." denildi.