Doğal varlıkların korunması için ilk adım atıldı

Ankara Büyükşehir Belediyesi ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası arasında ‘Ankara’nın Doğal Varlıklarını Koruma ve Jeoturizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi Projesi’ kapsamında protokol imzalandı. B...

Abone Ol
TÜRKİYE’NİN İKİNCİ JEOPARKI OLACAK Hayata geçirilecek projeyle, Ankara sınırlarında bulunan dünyanın jeolojik geçmişindeki çok önemli bir olayı ya da belli bir zaman aralığını temsil eden, bu özellikleriyle yerkürenin uzun geçmişi için kanıt durumunda olan kaya topluluğu, fosil, mineral, yapı, mağara ya da şelale gibi jeolojik miras niteliğindeki oluşumların belirlenerek, turizme kazandırılması amaçlanıyor. İmzalanan protokole göre belirlenen alanlar içerisinde yer alan jeositler tespit edilecek ve Avrupa Jeolojik Koruma Kurumu kriterleri çerçevesinde raporlar hazırlanarak, belirlenen bu yapıları içine alan jeoparkların oluşturulması ile UNESCO Global Jeopark ağına alınması için gerekli çalışmalar yapılacak. Büyükşehir Belediyesi ve JMO’nun yapacağı bu çalışmaların ardından Ankara, Manisa’da bulunan Kula UNESCO Küresel Jeoparkı’nın ardından ikinci jeoparkına sahip olacak. “ÜLKESİNİ SEVEN İNSAN HER ŞEYİNİ SEVMEK, KORUMAK ZORUNDA” Başkanlık Makamında gerçekleşen protokol imza töreninde konuşan Başkan Yavaş, Beypazarı’ndan Çamlıdere’ye kadar uzanan bölgede balık fosillerine rastlandığını belirterek, “Aynı bölgede, uçurumun kenarında fosilleşmiş bir ağaç da var. Beypazarı’ndaki Nurettin Karaoğuz Müzesi’nde bahsettiğim balık fosilleri sergileniyor. Bölgedeki fosillerin Kızılcahamam farkına varmış ve o tarafta bir jeopark olması için çalışmalara başladı” dedi ve şu değerlendirmelerde bulundu: “Eğer ülkeyi seviyorsan, ülkeyi seven adam çiçeğini, böceğini, çıyanını, neyi varsa her şeyini sevmek, korumak zorunda. Ülkemizde bulunan her şey bizim değerimiz. Bunların hepsinden yararlanmamız lazım. Büyük bir jeoturizm potansiyeli de var. En azından bu konularda farkındalık yaratmak için çalışmalıyız.” ALAN: “TOPLUMA ÖRNEK OLACAK BİR DAVRANIŞ” JMO Başkanı Hüseyin Alan, Ankara Büyüklenir Belediyesi ile birlikte doğal varlıkların korunması ve gelecek nesillere aktarılması için böyle bir proje hazırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, Başkan Yavaş’a teşekkür etti. Jeolojik miras konusunun önemli olduğunu vurgulayan Alan, “Çevrenin her gün talan edildiği bir ortamda Ankara Büyükşehir Belediyesinin kendi sınırları içerisindeki bu alanlara sahip çıkması, koruması ve gelecek nesillere aktarması konusunda bir çabanın içinde olması belki de topluma örnek olacak bir davranış diye düşünüyoruz” diye konuştu. JEOTERMAL KAYNAKLAR KONUSUNDA YENİ PROTOKOL İMZALANACAK Ankara’nın sahip olduğu doğal kaynakların kent ekonomisine ve yerel kalkınmanın gelişmesine hizmet edeceğini belirten Alan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunların başında da jeotermal kaynaklar geliyor. Ankara son derece zengin ama ne ısıtmada ne de tarımsal seralarda bunu kullanamıyor. Bugün Kızılcahamam’da, Ayaş’ta, Beypazarı’nda, Haymana’da ve hemen dibimizde Sincan’da önemli kaynaklar var. Biz özellikle tarımsal seralarda bu kaynakların kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Kaynakların doğru kullanılması durumunda 250-300 dönüme yakın bir tarımsal sera kurmak mümkün. Her bir dönümde 40 ton civarında domates yetiştiğinde, aşağı yukarı 700 kişiye aylık 5 bin lira gelir sağlayacağını düşünüyoruz.” Alan’ın jeotermal kaynaklar konusunda da ayrıntılı bir çalışma yapılabileceğini dile getirmesinin ardından Başkan Yavaş, bu konuda yeni bir protokol imzalanabileceğini ifade etti. Haber Merkezi