‘Doğu’nun Picasso’su Avrupa yolunda

‘Doğu’nun Picasso’su olarak adlandırılan Haydar Ekinek gazetemize sanat yaşamını anlattı. Kendine has renkler ile fırça yerine çivi kullanarak ayrı bir tarz yaratan Ek...

Abone Ol

‘Doğu’nun Picasso’su olarak adlandırılan Haydar Ekinek gazetemize sanat yaşamını anlattı. Kendine has renkler ile fırça yerine çivi kullanarak ayrı bir tarz yaratan Ekinek, ressam Hakan Yaşar ile birlikte Norveç’te açtıkları sanat galerisi ile bundan sonra sanat yaşamının bir ayağının Avrupa’da olacağını ifade etti.

Ressam Haydar Ekinek gazetemize sanat yaşamına dair açıklamalarda bulundu. Norveç’te açılan sanat galerisinden, yakın zamanda Çorlu’da kurulacak olan Haydar Ekinek Sanat Köyü’ne (HESK) ilişkin konuşan Ekinek, HESK’in cumhuriyet tarihinin en büyük sanat köyü projesi olduğunu ifade etti. Ekinek kurulacak sanat köyünün her karışında sanatın konuşulacağını, aynı zamanda ekolojinin de değer bulacağı bir sanat köyü olacağını belirtti.

“SANAT YAŞAMIMIN BİR AYAĞI AVRUPA’DA OLACAK”

Alışılmışın dışında teknikle resimler yapan Haydar Ekinek, kendine has renkler ile fırça yerine çivi kullanarak ayrı bir tarz yaratırken, çivi ile yaptığı nü resimler ile şiddete uğrayan, toplumda ikinci sınıf olarak görülen, yaşamın her alanında ayrımcılığa uğrayan kadınları çizdiğini belirtti. Van’da dünyaya geldiğini ve 35 yıldan bu yana resim sanatıyla ilgilendiğini ifade eden Ekinek, tarzına ilişkin şunları söyledi: “Çivi ile resim yapmak çaresizliğin sonucuydu. Çünkü ben çocukluğunu para olmadığından dolayı boya alamayarak geçiren bir insanım. Benim tarzım bu anlamda resim yapamamaya da bir gönderme olarak kabul edilebilir. Çünkü tuval, boya gibi malzemeler olmayınca şartlar insanı mevcut şartlara yönlendiriyor. Yani çaresizlik ve sıkıntılar bize tarz yarattırdı.”

Türkiye’de birçok ödülün sahibi olan ve birçok başarılı resim sergisine imza atan Ekinek, Norveç’te yaşayan ve Norveçli ressam Odd Nerdrum’un öğrencisi olan ressam Hakan Yaşar ile yollarının kesişmesini şöyle anlattı:

“Norveçli ressam Odd Nerdrum’un öğrencisi olan ve Norveç’te yaşayan ressam Hakan Yaşar, gelişen muhabbetimiz neticesinde benim sanatım ile Avrupa’nın muhakkak tanışması gerektiğini belirterek beni Norveç’e davet etti. Hakan Yaşar, Norveç’te 5 katlı bir yer açtığını belirterek eserlerimizi orada sergileyebileceğimizi, çeşitli atölyeler düzenleyeceğimizi belirterek Avrupa’nın sanatında beraber bizim de yer almamız gerektiğini söyledi. Söyledikleri bana çok mantıklı geldi ve ben de kendisine yaklaşık 30 tane resmimi gönderdim. Pandemiden dolayı yurtdışı seyahati yapamıyoruz. Fakat galeri şuan Norveç’te açık ve eserlerim oradaki sanat galerisinde sergileniyor. Hatta Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden koleksiyonerlerin resimlerimizi aldığına dair bilgiler de alıyorum. Hakan Yaşar da zaten Avrupa’da kendisinden söz ettiren bir ressam ve resimleri benim gibi birçok insanda hayranlık uyandırıyor. Özetle bundan sonra sanat yaşamımın bir ayağının Avrupa’da olacağını söylemek mümkün olacaktır.”

“CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK SANAT KÖYÜ…”

Kısa adı HESK olan sanat köyü projesine ilişkin de konuşan Ekinek, cumhuriyet tarihinin en büyük sanat köyü olacağını ifade ettiği sanat köyüne dair şöyle konuştu:

“Haydar Ekinek Sanat Köyü, kısa adı HESK olacak sanat köyümüzün çalışmalarını yürütmek adına derneğimizi kurduk ve dernek üzerinden çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Derneğimizin merkezi İstanbul’da kuruldu ve yakın zamanda Ankara’da da şubemiz açılacak.

2009 yılından bu yana çalışmaları devam eden ve Çorlu’da kurulacak olan HESK ise cumhuriyet tarihinin en büyük sanat projesi olacak. 200 dönümlük arazı üzerine aşağı yukarı 200 tane atölye ve ev inşa edilecek. Kurulacak olan evler ise doğaya uygun, ekolojik evler olacak. Arazi üzerinde galeriler de yer alacak. Çünkü pandemi bize doğanın kıymetini bir hayli anlattı ve herkes artık açık alanlarda yaşamak istiyor. Aslında pandemi ile tüm dünya değişmeye başladı. Bu noktada sanatçıların yapacağı ise bu değişime, dönüşüme ayak uydurmak ve sağlıklı olanı seçmek olacaktır. Biz de bundan dolayı her karışında sanatın konuşulacağı, aynı zamanda ekolojinin de değer bulacağı bir sanat köyü kurmaya karar verdik. Şunu da söylemek gerekir ki sanat köyü faaliyete başladığı zaman iç ve dış turizmi de canlandıracak.”

“GERÇEKTEN SANAT İÇİN UĞRAŞAN SANATÇILARA KÖYDE YER VERİLECEK”

Projenin içeriğine ilişkin konuşan Ekinek şunlardan bahsetti: “Büyük bir köyü hayal edelim. Hayal ettiğimiz bu köyün tam da ortasında kocaman bir sanat galerisi yer alacak. Bununla birlikte konferans salonu da olacak. Aynı zamanda bu köyün ortasında sanatı anlatacak, köye girdiği an insanda bir sanat merkezinin içinde olduğunu hissettirecek büyük bir heykel de yer alacak. Esasında bu heykeller her sokakta yer alacak ve sokakların isimlerine de ölmüş ressamların isimleri verilecek. Az önce ekolojik evlerin olacağını söylemiştim. Sanatçılar o evlerde hem yaşayacak hem de çeşitli atölyeler düzenleyecek. Sanatçı köyde yer alan evinde üretirken insanlar gidip köyü gezebilecek, istediği sanat ürünlerini satın alabilecek. Bir nevi sanatçılar galericilerin elinden kurtulup, sanatsever ile sanatçının direkt buluşması yaşanacak. Aynı zamanda köye de her ismi almayacak, gerçekten sanat için uğraşan sanatçılara köyde yer verilecek. Yani köye giren ziyaretçinin kendisini çok mutlu, huzurlu hissedeceği bir köy olacak.”

YETENEKLİ ÇOCUKLAR DÜNYA SANATINA HAZIRLANACAK

HESK ile yapmayı planladıkları şeylerden birinin de ilkokul ve ortaokul düzeyindeki çocukların arasında resim yarışması yapmak olacağını ifade eden Ekinek, “Türkiye’nin her köşesinde çok yetenekli olan, eline fırçayı verdiğiniz zaman dünyayı çizebilecek çocuklarımız var. Fakat onları harekete geçiremeyen şartların olmamasından dolayı birçoğu kendisini ortaya çıkaramıyor bile. Biz işte Türkiye’nin her bir köşesinde var olan, yeteneği ile keşfedilmeyi bekleyen çocukları da gün yüzüne çıkaracağız. Onlara çeşitli bursalar sağlayarak sanat dünyasında ‘ben de varım’ demeleri için aracı olacağız. Onları dünya sanatına hazırlayacağız. Esasında tüm dünya şuan bunu yaparak birçok yeteneği ortaya çıkarıyor. Biz de bunu yapacağız ve bunu yaparken de müthiş ressamlarla çalışacağız” dedi.

HESK’te şiddete uğrayan kadınlar, istismara uğrayan çocukların da unutulmayacağını ifade eden Ekinek, sanatın esasında daha çok dezavantajlı gruplar için mücadele etmesi gerektiğini söyledi.

HESK için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden, Kültür ve Turizm Bakanlığından, Avrupa fonlarından ve birçok iş insanından destek aldıklarını/alacaklarını ifade eden Ekinek, onların da projeyle bir hayli ilgilendiklerini belirterek sözlerini sonlandırdı.

(Türkan ÇATAL YILDIZ)