Bugün Dünya Kadınlar Günü. Öncelikle hayatın her alanında parmak izi olan kadınlarımızın gününü kutluyorum. Bugünkü yazımda da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün anlamına değinmek istiyorum.
8 Mart, Birleşmiş Milletler tarafından bu şekilde tanımlanmış olarak kutlanan uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Dünya Kadınlar Günü, kadın hakları hareketinde bir odak noktasıdır.
26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde toplanan 2. (Sosyalist) Enternasyonal'e bağlı Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda Almanya Sosyal Demokrat Partisi delegeleri Clara Zetkin, Kate Duncker ve arkadaşları bundan böyle her yıl bir "Kadınlar Günü" düzenlenmesi önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. İlk yıllarda belirli bir tarih saptanmamıştı.
1921'de Moskova'da düzenlenen 3. (Komünist) Enternasyonal 3. Kongresine bağlı Uluslararası Komünist Kadınlar Konferansı'nda o dönem ağırlık kazanan "sınıfa karşı sınıf" politikalarının etkisiyle "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" adı benimsendi. Ancak, 1930'lu yıllarda "faşizme karşı birleşik cephe" politikalarına geçiş sürecinde tekrar ilk baştaki "Dünya Kadınlar Günü" adına dönüldü. Bu değişiklik daha sonra kadın örgütlenmesi alanına da yansıdı ve sosyalizmi veya komünizmi hedefleyen ve sadece "işçi/emekçi kadınlar" ya da "sosyalist/komünist kadınlar" ile sınırlı bir örgütlenme anlayışı da terk edilerek 1945'te Uluslararası Demokratik Kadın Federasyonu kuruldu.
"Dünya Kadınlar Günü" olarak 8 Mart gününün belirlenmesine kaynaklık eden olay konusunda ise muhtelif tartışmalı iddialar mevcuttur. Bunlardan biri, Rusya'da çarlığın yıkılmasına yol açan 1917 Şubat Devrimi'nin 8 Mart günü yapılan kadın yürüyüşü ve grevleri ile başlamış olması, bir diğeri 8 Mart 1908'de ABD'nin New York kentinde çoğu sosyalist olan kadın işçilerin öncülüğünde sendikal haklar ve kadınlara oy hakkı talepleriyle düzenlenen miting, başka biri ise 8 Mart 1857'de yine ABD'nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında grevci işçilere polisin saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin kurulan barikatlar nedeniyle kaçamamaları sonucunda 120 kadın işçinin ölmesi, ve yine bir başkası ise,[6] bununla çok paralellik arz eden, ancak gerek Dünya Kadınlar Gününün ilk kararlaştırıldığı 1910'dan gerekse ilk uluslararası kutlamaların düzenlendiği 19 Mart 1911'den sonra hiç bahsi geçmeyip çok sonraları ileri sürülen, 25 Mart 1911'de New York'ta gerçekleşmiş Triangle Gömlek Fabrikası Yangını'dır. Birleşmiş Milletler'in resmî web sitesinin konuyla ilgili sayfasında 8 Mart gününün seçilmesine kaynaklık eden olay olarak Rusya'da Çarlığa son veren 1917 Şubat Devrimi'nin Gregoryen takvime göre 8 Mart günü kadınların protesto eylemleri ve grevleri ile başlamış olduğuna işaret edilmektedir.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında sosyalizmin yayılmasından çekinen bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlanmasıyla Batı Bloku ülkelerinde daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti.