Herkes zaman zaman duygusal anlar yaşar, ancak bu duyguların kontrolsüz bir şekilde hayatımıza yön vermesi, ciddi sorunlara yol açabilir. Duygular, iç dünyamızda fırtınalar yaratırken, dış dünyamızla ilişkilerimizde de pek çok olumsuz etkisi olabilir. Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız, duyguların önemine dikkat çekerken, onları yönetmenin ve sınır koymanın gerekliliğine de vurgu yapıyor. Peki, duygusallık nedir ve duygularımıza her zaman kulak vermeli miyiz?
DUYGUSALLIK NEDİR?
Duygusallık, bireylerin yaşam olaylarına karşı aşırı tepkiler vermesi ve duygularının yoğun bir şekilde yaşanması durumudur. Bu, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir ve kişilerin yanlış kararlar almalarına sebep olabilir. Duygusal kişiler, sevinç, üzüntü, öfke gibi duyguları daha derin yaşarlar ve bu duyguların etkisi altında kararlar alabilirler. Bu yoğun duygular, çevreleri tarafından manipüle edilme olasılığını da artırır.
HANGİ TİP KİŞİLERDE FAZLA GÖRÜLÜR?
Duygusallık, kişiliğin bir parçası olabileceği gibi, çevresel faktörler ve yaşanılan deneyimler tarafından da şekillendirilebilir. Özellikle hassas, empatik ve duygusal zekası yüksek bireyler daha fazla duygusal olma eğilimindedirler. Çocukluk döneminde yaşanan travmalar ve duygusal ihmal, bireylerin duygusal zekalarını etkileyebilir ve bu da duygusal tepkilerin artmasına yol açabilir.
DUYGULARIMIZI DİNLEMEK HER ZAMAN DOĞRU MU?
Duygularımız, iç sesimizdir ve genellikle bizi yönlendirir. Ancak, her zaman doğru kararlar almamıza yardımcı olmayabilirler. Örneğin, öfke anında verilen kararlar, sonradan pişmanlık yaratabilir. Bu yüzden, duygularımızı dinlerken aklımızı da devreye sokmalı ve mantıklı, sağlıklı kararlar vermeliyiz. Duygularımızı, mantığımızla dengeleyerek hareket etmek en doğru yaklaşımdır.
DUGUSAL KİŞİLER OLAYLARDAN VE SÖZLERDEN DAHA ÇABUK MU ETKİLENİR?
Evet, duygusal kişiler olaylara ve sözlere karşı daha hassas olabilir. Bu kişiler, bir durumu ya da söylenen bir sözü uzun süre düşünüp duygusal anlamda işleyebilirler. Duygularına daha fazla odaklandıkları için dış dünyadaki uyaranlara karşı daha duyarlıdırlar ve bu da zaman zaman aşırı tepki vermelerine yol açabilir.
DUYGUSALLIKTA SINIR OLMALI MI?
Kesinlikle, duygusal denetim sağlamak önemlidir. Duygusallıkta sınır koymak, hem kendi sağlığımızı hem de çevremizle olan ilişkilerimizi korur. Kontrolsüz duygular, kişisel ilişkileri zedeler, iş hayatını olumsuz etkiler ve fiziksel sağlığı da tehdit edebilir. Duygularımızı yönetebilmek, hayatın zorluklarıyla başa çıkmamızı kolaylaştırır ve daha dengeli bir yaşam sürmemizi sağlar.