El emeği ve yaratıcılığın sanatı: İPEK PENTÜR
28 YILDIR İPEK PENTUR İŞİYLE UĞRAŞIYOR
İpek Pentur ustası olan Selma Kurt, 28 yıldır bu işle uğraşıyor. İpek Pentur fikrinin karşısına tesadüf olarak çıktığını dile getiren Kurt, ‘’Böyle bir iş istiyordum Allah’ta gönlüme göre verdi. Bu işi ilk olarak Gazi Üniversitesi’nin bir hocasından ders alarak öğrendim. Atatürk Kültür Merkezi’nde bir kurs açıldı ben de oraya katıldım Bu işe iki arkadaş başladık, arkadaşım bırakınca ben devam ettim. ‘’ şeklinde konuştu.
BİLDİĞİNİZ ÇÖP ŞİŞ, BENİM KALEMİM
Pentur sanatının yapılış işlemlerini aktaran Kurt, ‘’Pentur’u ipek üzerinden çalışıyorum. Pentur yaparken öncelikle kasnak kullanıyorum. Kasnağın üzerine gerdiğim ipek kumaşın üzerine tasarımlarımı ve çizimlerimizi geçiriyorum. Bildiğiniz çöp şiş, benim kalemim. Çöp şişe pamuk sarıp kalem gibi kullanıyorum. Daha sonra kontür isimli bir çalışma yapıyorum. Belli aparatlarla yaldızlı boya ile çizimlerimi yaptığım ipek kumaşların üzerine kontür uyguluyorum. ‘’ diyerek şunları dile getirdi:
‘’İpek üzerine pentur uygulamak zamanımı alıyor. Misal bir fular yaptığım zaman 5 işlemden geçiyor. İlk önce ipeği raptiyelerle sıkı sıkı geriyorum. Ondan sonra çizimini yapıp kontur çekiyorum boyuyorum ve kurumasını bekliyorum. Kuruduktan sonra iyice ütülüyorum. Daha sonra bir işlemden geçirip tekrar ütülüyorum. Toplam 5 işlemden sonra en son aşamaya gelmiş oluyoruz. Başta da belirttiğim gibi bu iş kolay değil. İpeğin kuruması bile toplamda 72 saati alıyor.’’
‘’YURT DIŞINDA SATIŞ YAPMA İMKÂNI YAKALADIM’’
‘’Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla yurt dışına da satış yaptığını belirten Kurt, ‘’Çoğunlukla serbest bir tasarım yolunu tercih ediyorum. Pentur’ü şu anda bilen yok. Benim de artık bu nedenle belirli bir kitlem oluştu. Bu şekilde yurt dışında satış yapma imkânı oluşuyor’’ dedi.
Kendisine ait bir atölyesi olduğunu dile getiren Pentur ustası, ‘’Evimin bir odasını pentur sanatı için ayırdım. Böylece çalışmalarımı atölyemde gerçekleştirebiliyorum. İlgi büyük bu anlamda atölyemde çalışarak farklı ürünler ortaya koymayı amaçlıyorum. Kadınlar daha çok pentür sanatından çıkma ürünleri fular olarak kullanıyor. Bu anlamda fulara rağbet büyük’’ ifadesini kullandı.
‘’ İPEĞİN KIŞIN SICAK YAZIN DA SERİN TUTMA ÖZELLİĞİ VARDIR’’
Giysilerimizde ve kullandığımız ürünlerde İpek kullanmanın faydalarını sıralayan Kurt,
‘’İpekte hiçbir katkı yoktur. Kozadan çıktığı gibi saf bir biçimde gelir. Kışın sıcak yazın da serin tutma özelliği vardır. Kesinlikle bünyede alerjik reaksiyon göstermez.
‘’İPEK KUMAŞI EN KIZGIN ÜTÜYLE ÜTÜLEYİN HİÇ YANMAZ’’
Kullandığımız ürünün saf ipek dokuması olduğunu nasıl anlarız? sorusunu yanıtlayan Kurt,
‘’İpegi en kızgın ütüyle ütüleyin hiç yanmaz. İçinde naylon vb. katkı olmadığı için ısıdan etkilenmez. İpeği yakınca kül bırakır, büzüşmez elinize bir kül bırakır. Dokunarak anlaşılabilir. El dokuması ipek kumaşta, ipliğin doğal oluşundan kaynaklanan hafif düğümler ve düzensizlikler olur.
‘’Makinalarda dokunan suni ipeğin yüzeyi pürüzsüz görünür. İkinci yöntemse parlaklık testidir. Ham ipek, el tezgahında dokunduktan sonra defne sabunuyla kaynatılıp serisinden (kozanın özel yapışkan maddesi) arındırılır. Bu işlemden sonra ipek kumaş yumuşar ve kendine özgü doğal bir parlaklığı olur. Üçüncü yöntem de az önce belirttiğim gibi yakmaktır. İpek ipliği yakılacak olursa, protein içerdiği için saç yanığı gibi kokar. Alevi üflerseniz yanmaya devam etmez ve yumuşak bir kül bırakır. Suni ipek, (polyester vb.) yakıldığı zaman siyah bir duman çıkarır ve alev üfledikten sonra yanmaya devam eder, kül bırakmaz ve ipliğin ucu toplu iğne başı gibi sertleşir’’ şeklinde konuştu.
‘’ÜLKEMİZE KATKIDA BULUNALIM’’
Son olarak gazetemize eklemek istediklerini belirten Pentur Ustası Selma Kurt ‘’Herkes muhakkak sevdiği bir işle uğraşsın, özellikle kadınlar asla evde boş boş oturmasın. Ülkemize katkıda bulunalım. Bu anlamda kadınlara da büyük rol düşüyor’’ dedi.
3500 YILLIK SANAT
‘’İpek boyamanın tarihi 3500 yıl öncesine kadar dayanır İpek tarihi renkleri, teknikleri ve zaman içinde gelişen dokuma şekliyle Hindistan ve Çin çıkışlıdır.
Türkiye’de yapılan gözlemler neticesinde Doğu Anadolu ve Orta Anadolu’da çok basit ve ilkel batik parçalarına rastlanmış Bu yörelerdeki insanlar, süpürge ve kiraz dallarının balmumuna batırarak kendi dokumuş oldukları ipekli ve pamuklu kumaşlar üzerine bezemeler yapmışlardır Kullandıkları boyalar ise doğadan elde edilmiş, bugün bile değeri çok yüksek kök ve ot boyalardır.
Wax rest ve batik teknikleri MÖ II yüzyıla kadar uzanır II yüzyıldan sonra mumlama tekniği Java adasında görülürBurada batik endüstrisi canlanmış ve merkez olmuştur
Gutta yakın zamanda keşfedilmiş olup, geçmiş zamanlarda guta yerine ne kullanıldığı bilinmemekte
Endonezya adasında pollayum ağacı gutta percho maddesini doğal olarak taşımaktadir.
Birçok cevabı bulunamamış soru vardır, fakat bu sanat dünyanın her yerine yayılmıştır
Fransa ve Macaristan’daki boyama hocalarının Rusya’daki Tsar ailesinden geldiği bilinmektedir Tsar ailesi Bolşevik ihtilali sırasında bütün Avrupa’ya yayılmıştır Tsor ailesi Paris’te ipek boyamanın sırlarını, guttayı ve yapımındaki aşamalarını Batı Avrupa’ya öğretmiş.
Gutta sınırlayıcı olarak pamukta ve ipekte kullanılmış. İpek boyama Houte couture’da kullanılmış. Bu etkileyici ipek boyamayı Fransızlar sevmişler 1920’lerde gutta seti çok kazançlı tekstile dönüştürmüşler.
İpek boyama 1970’lerde sılkma milis kapanınca durdu Yine sanatçılar tarafından kuzey Amerika’da hiç olmadığı kadar popüler hale getirildi 1970’lerden sonra gutta tekniği yüzeyde, tasarımda ve tekstil endüstrisinde kullanıldı ve ticari kumaş haline getirilmiştir.’’
(Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)