Ankara Ev Tekstili ve Yorgancılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Temel Çolak, hazır yorganların mesleği bitirme noktasına getirdiğini belirterek, el yapımı yorganların, fabrikasyon yorganlara nazaran kışın daha iyi ısıttığını ve daha sağlıklı olduğunu söyledi. Bir zamanlar herkesin evinde kullandığı özel dikim yorganlar artık yerini fabrikasyon yorganlara bıraktı. Ankara Ev Tekstili ve Yorgancılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Temel Çolak, eskiden genç kızların çeyizlerini süsleyen ve hemen hemen her evde kullanılan soğuk kış günlerinin vazgeçilmezi olan geleneksel yün ve pamuk yorganların yerini sentetik malzemelerden üretilen fabrikasyon yorganların almasıyla yorgancılık mesleğinin de unutulmaya yüz tutan mesleklerden biri haline geldiğini söyledi. Kendisinin de 12 yaşında çırak olarak başladığı baba mesleği yorgancılığı 40 yıldır sürdürdüğünü ve 38 yıldır da Keçiören'de aynı adreste devam ettiğini belirten Oda Başkanı Çolak, el emeği göz nuru pamuk ve yün yorganları, yorgancılık sanatının püf noktalarını öğreterek yetiştirdiği oğlu Ahmet Çolak ile birlikte nakış nakış işleyerek müşterilerinin beğenisine sunduklarını kaydetti. Çolak, 2018 yılında yapılan olağan genel kurulda odanın, Ankara Umum Hallaçlar ve Yorgancılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası olan isminin, Ankara Ev Tekstili ve Yorgancılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası olarak yönetmeliğe uygun şekli ile değiştirilerek yeni bir yol belirlendiğini belirtti. SAĞLIKLI BİR UYKU İÇİN YÜN YA DA PAMUK YORGAN Oda Başkanı Çolak, eskiden ailelerin satenden, içi yün ya da pamuk yorgan diktirdiğini, bugün ise fabrikasyon ürünler nedeniyle yorgancılık mesleğinin oldukça önemini kaybettiğini ve özellikle yeni nesil tarafından pek rağbet görmediğini belirterek, şunları kaydetti: “Bizim üretimimizde el emeği vardır, sanat vardır. Teknolojinin yaygınlaşmasıyla her eve giren hazır yorganlar, el yapımı yorganların yerini aldı. Özellikle gençler, yıkanabiliyor diye fabrikasyon üretimi tercih ediyor. Ama el dikişi pamuk ve yün yorgan tercih edilmeli. Uyurken en az 8 saatimiz yatakta ve yorganla geçiyor. El yapımı yorgan sağlıklı bir uyku açısından çok önemli. Sağlıklı ve rahat bir uyku için yorgana özen göstermeliyiz. Pamuk ya da yün yorgan vücuttaki elektriği alır, teri emer. Elyaf yorgan teri emmez. Sağlık ve sıcak tutması bakımından bizim yaptığımız yün ve pamuk yorganlar daha avantajlı. Hazır yorganları kullandıktan sonra, yün ve pamuk yorganların ne kadar sağlıklı olduklarının farkına varan insanlar bizden el yapımı yorgan siparişinde bulunuyor. En sağlıklısı yün ya da pamuk yorganlardır, bunu sağlık uzmanları da söylüyor." "HALI YIKAR GİBİ YORGAN YIKANMAZ" El yapımı yorganda geri dönüşümün olduğunu, fabrikasyonda ise geri dönüşümün sağlıklı olmadığını belirten Çolak, “El yapımı organik yorganlar geri dönüşüme tekrar kazandırılabiliyor. Yün yıkanır, pamuk yıkanmaz, elyaf yıkanmaz. Fakat fabrikasyon petrol ürünü elyaf ürünlerin geri dönüşümü, yıkanması sağlık açısından çok uygun değil. Fabrikasyon yorgan yıkandıktan sonra deformasyona uğrar, fayda elde edilmez. Maalesef halı yıkmacılar ve kuru temizlemeciler bizden çok iş yapıyorlar. Yorganı halı yıkar gibi yıkıyor, kurutup veriyorlar. Elyaf yorgan, deterjan kullanılınca malzemesi keçeleşiyor, özelliğini yitiriyor." diye konuştu. "Mesleğin devam ettirilmesi için genç neslin mesleğe yönelmesi gerekiyor." diyen Çolak, bu işi yapan usta sayısının geçmişe nazaran az olduğunu belirtti. Yetiştirecek çırak bulamadıklarından yakınan Çolak, "Günümüzde birçok meslekte olduğu gibi bizim meslekte de çırak yetişmiyor. Yorgancılığın unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasına girmesinin bir diğer sebebi de çırak yetişmemesidir. Gelecek açısından kazançlı bir meslek olarak görülmemesinden dolayı aileler çocuklarını yorgancılığa yönlendirmiyor. Ben babamdan devraldığım mesleğimi oğlumla birlikte sürdürmeye çalışıyorum. Benden sonra oğlum devam eder mi, etmez mi onu da zaman gösterecek. Eğitim sistemi içerisinde meslek liselerinde yorgancılık mesleğine de yer verilebilir." ifadelerini kullandı. Merdiven altı, standart dışı yorgancılık yapanların da mesleğe darbe vurduğunu belirten Çolak, şöyle devam etti: "Merdiven altı çalışanlar mesleğin standardını bilmeden bu işi yapıyorlar ve sektörümüze zarar veriyorlar. Devlet açısından zararı ise, vergi ve prim kayıplarına yol açması. Merdiven altı bu işi yapanları, evlerinde kayıtdışı yorgan diken ev hanımlarını kayıt altına alırsak, mesleklerini standarda uygun sistem dahilinde yürütecekleri için hem gelirleri artar, hem de ileride emeklilik hakkı elde edebilirler. Bu durumdan devletimiz de kazançlı çıkar. Haliyle biz de sektör olarak kazanırız. Mesleğimiz vergiden muaf. Esnaf vergi muafiyeti belgesi olan üyelerimiz oda aidatlarını yüzde 25 indirimli ödüyor." Haber Merkezi