İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli daha 20 yaşındaydı ve hayatına son verdi. Kimse tarafından görülmeyen o kızcağız intihar edince hepimizin gündemi oldu işte. Fark edilmesi, konuşulması, bir yardım eli bir destek görmesi için ölmesi mi gerekiyordu? Sibel’in yaşadığı sıkıntıları az çok hepimiz tahmin edebiliyoruz. İmkansızlıklarla okumaya çalışmak. İş bulma kaygısı. Türkiye’de sayısız gencin yaşadığı sıkıntılar. Bu intihar hepimize bir diğer acı gerçeği daha hatırlattı. Siber zorbalık. Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri bu konu da gündemimizde birçok şeyi kapsayan siber zorbalık konusunun en geri dönülmez olan bir özelliği de sınırsız eleştiri. İnsanları dış görünüşlerine göre yargılamak işte bütün mesele de bundan çıktı. Sibel’i tanıyanlar intiharın asıl sebebinin parasızlık olmadığını, yaşadığı toplumsal dışlanmadan kaynaklandığını söylüyorlar. Sosyal medya üzerinden de sayısız defa eleştirilere maruz kalmış. Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyorsunuz, insanları yaralamaktan nasıl bu kadar korkmuyorsunuz acaba? Siber zorbalığa dönecek olursak, sosyal medyada değişik bir grup var. Kendileri muhteşem insanlar oldukları için diğer bütün insanları eleştirebileceklerini zannediyorlar. Trol hesaplarla insanların özellikle dış görünüşüyle ilgili kırıcı, yıpratıcı yorumlar yapmaktan hiç çekinmiyorlar. Bunun karşı tarafta nasıl bir etki bırakacağını, nelere sebep olacağını bile düşünemiyorlar işte. Bir hayat belki de bu sebepler yüzünden söndü gitti işte. Sadece Sibel’e hakaret edenler değil, sosyal medyanın başına geçip önüne gelene hakaretler yağdıranlar da bu intihardan aynı derecede sorumludur. Sizin yarattığınız o dünya insanların yaşama heveslerini alıyor ellerinden işte. Güzel kadınlar, yakışıklı erkekler, hoş yaşantılar dışında bu dünyada kimseye yer yok maalesef. Kendilerine gelecek küçücük bir eleştiriyi kaldıramayacak olanlar, klavye başına geçip herkese her şeyi söylüyorlar işte. Sonuçlarına da vicdanlı insanlar üzülüyor, sebep oldukları kişiler hayatlarından vazgeçiyor. Bu siber zorbalık nedeniyle 18-35 yaş arası kişilerde kişilik bozuklukları ve kendine zarar meyilleri son yıllarda artmış görünüyor. Bunlara bir dur demek için, insanları sosyal medyada özellikle dış görünüşleri, davranışları üzerinden eleştiren herkese savaş açmalıyız...