İtfaiye Meydanı Esnafı adına İyi Parti Grup toplantısına katılan İtfaiye Meydanı Esnafları Yardımlaşma ve Yaşatma Derneği üyeleri, İtfaiye Meydanı için alınan ‘acil kamulaştırma’ kararı ile 1316 esnafın mağdur olduğunu belirtti. Grup adına konuşma yapan Dernek Başkanı Turgut Uslu, acil kamulaştırma kararı ile dükkânlarının değerinin onda birine kamulaştırıldığına dikkat çekti. Uslu, acil kamulaştırma kararından vazgeçilmemesi durumunda birçok esnafın aileleri ile birlikte mağdur olacağını söyledi.
Yarım asırdan fazladır geçimlerini bölgeden elde ettikleri gelirlerle sağladıklarını belirten Uslu, uzun süredir bölgeyle ilgili alınan sit alanı, acele kamulaştırma ve riskli alan kararları ile mağdur edilmiş olduklarını vurguladı. Hergelen Meydanının ilk olarak 1980 yılında sit alanı ilan edildiğini, yapılaşmaya ve mevcut yapılarda tadilata izin verilmediğini hatırlatan Uslu, “Ancak bu durum uzun sürmemiş. Önce 1989 senesinde ‘Ankara Eski Kent Dokusu Koruma amaçlı İmar Planı’ kapsamına daha sonra ise 2004 senesinde ‘Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ kapsamına alınarak Ulus Tarihi Kent Merkezi Kentsel Sit Alanı ilan edilmiştir. Meydan yakın dönemde geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları kapsamında değerlendirilmiş ve son olarak ise Ankara Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı ilan edilmiştir. Özetle 1980 senesinden günümüze kadar çeşitli kararlarla bölgede gerçekleşecek yapılaşma ve tadilat çalışmaları kontrol altında tutulmuş son dönemlerde ise neredeyse tüm başvurular red edilerek bölge gerek mimari gerekse sosyal açıdan değersizleştirilmiştir” şeklinde konuştu.
“BİZ NASİP DEYİP, HAYIRLISI DEYİP RIZKI İÇİN DÜKKAN AÇANLARIZ”
Bölge ile ilgili yapılaşma ve yapılacak tadilatların kontrolü idarenin elindeyken Hergelen Meydanı esnafı olarak birçok dava açtıklarını ve birçok kuruma başvuru yaptıklarını söyleyen Uslu konuşmasına şu şekilde devam etti:
15.03.2007 tarih ve 2007/1836 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Ankara Büyük Şehir Belediyesi tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesinin uygulanarak Kamulaştırma yapılmasına karar verildi. Bu karar Danıştay 6. Dairesi tarafından 07.06.2010 tarih ve 2010/5644 karar numarası ile iptal edildi. Daha sonra, 08.07.2013 tarih ve 2013/5100 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile tekrar Ankara Büyük Şehir Belediyesi tarafından Acele Kamulaştırma yapılmasına karar verildi. Bu kararın da Danıştay 6. Dairesi tarafından 17.12.2014 tarih ve 2014/8966 karar numarası ile iptal edildiği, anılan kararın temyiz aşamasında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27.04.2015 tarih ve 2015/1587 sayılı kararı ile onandığı daha sonra ise, böl parçala mantığı ile 09.04.2018 tarih ve 2018/11601 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile bölgede bulunan 12 Parselin (12 Adet Binanın) Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından Öğrenci Yurdu yapılması maksadıyla Acele Kamulaştırma yapılmasına karar verilmiştir.”
“2007 SENESİNDEN BUGÜNE GAYRİMENKULLERİMİZE BAKIM YAPAMAMAKTAYIZ”
Sürecin devam ettiğini kaydeden Uslu, “Acele Kamulaştırma süreci devam ederken Kosova Sokak Cepheli 12 Parselinde içinde bulunduğu yaklaşık 45.000.-m2’lik alan ile ilgili Cumhurbaşkanlığı tarafından 24.10.2019 tarihinde riskli alan kararı alınmış ve bizler daha fazla ne olabilir diye düşünürken son olarak, ülkemizde sağlık sorunu haline gelen COVID-19 salgın hastalığı sürecinde 21.04.2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile 12 parselin dışında kalan alan için acele kamulaştırma kararı verilmiştir. Görüldüğü gibi bölge, yetkililer tarafından dört defa acele kamulaştırma ve bir kez de riskli alan ilan edilmiş, Bakanlar Kurulu kararı ile alınan iki acele kamulaştırma kararı ise idari hukuk davalarına bakan Danıştay tarafından iptal edilmiştir. Şuanda ise diğer iki acele kamulaştırma kararının ve riskli alan kararının iptali ile ilgili davalarımız ise devam etmektedir. Söz konusu bölgede yüzlerce esnaf 2007 senesinden bugüne hem gayrimenkullerimize bakım yapamamakta hem de ağız tadıyla, huzurlu bir şekilde rızkımızı kazanmak için çalışamamaktayız” diye konuştu.
“100 BİNE YAKIN İNSAN ADALETSİZLİĞİN KURBANI OLABİLİR”
‘İdare bizleri yok sayarak mevcut uygulamalarından vazgeçmez veya Danıştay 6. Dairesi Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı kararlarını iptal etmez ise, bölgede ticari faaliyette bulunan esnaf telafisi mümkün olmayan mağduriyet yaşayacaktır’ diyen Uslu yanabilecek mağduriyetleri şu şekilde sıraladı:
“Yaklaşık 1.316 Esnaf arkadaşlarımız banka kredi borçlarının ödenmesinde sıkıntı yaşayacak, icralık olma noktasına gelecek öyle ki ticari emtiaları için vermiş oldukları çekleri ödeyemeyeceği için bölge dışında birçok işletmeyi de zarara uğratacak. Sonuç olarak domino etkisiyle bildik bilmedik yüz binlerin yaşamı altüst olacaktır. Bölgede ticari faaliyette bulunan irili ufaklı esnaf, yanında çalıştırdığı yaklaşık 3.500 elemanın kıdem tazminatını dahi ödemekte zorlanacak, esnaf arkadaşlarımızın yanında çalışan ve bir işi olduğu için bankalara, kredi kartlarına borçlanarak geçimini sağlayan çalışan ve evini geçindiren çalışanlar mağdur olacaktır. Esnafların ve çalışanların ailelerini de hesap ettiğimizde 100 bine yakın insan bu adaletsizliğin kurbanları olacaktır.
Belirli yaşın üstündeki birçok çalışan günümüz piyasa koşullarında iş bulamayacak ve geçim sıkıntısı yaşayarak mevcut milyonları aşan işsizler ordusuna katılacaktır. Bu çaresizliğin sosyolojik ve psikolojik sonuçları da toplum tarafından yaşanan trajedilere eklenecektir. Bütün bu anlattığım zorluklara ek olarak Hergelen Meydanı esnafı olarak dükkanlarımızdan, ekmek kapılarımızdan ediliyoruz. Yıllardır mücadele verip, sesimizi duyurmaya dükkanlarımızı korumaya çalıştığımız bu kamulaştırma dayatması sonunda, bizlere vurulan bu darbe yetmiyormuş gibi hakkaniyetsiz bir bedel tespitiyle belimiz kırılmaktadır. Bizlerin beklentisi, Tarihi alan, Kentsel ve Arkeolojik sit alanı diyerek yıllardır çivi çakmamıza izin verilmeyerek, bugünlerin zemini hazırlanmış ve yok fiyatına kamulaştırılmıştır.”
Kadir GÜRHAN