Editör: TE Bilisim
Değerli Okurlarım;
Anadolu’da; "Eşeği Kaybedip Üzülmek, Sonra Bulup Sevinmek" sözüyle çok güzel özetlemişler, elimizdekilerin kadrini bilmeyi. İşte bu manasda değerlendirdiğimde ben de 2019 fena bir yıl değildi diyorum….
Son 30-40 yıla şöyle bir baktığımda; halkımız ve ülkemiz açısından 2019'da önemli kazanımlar olduğunu görüyorum. Evet, ekonomimiz tarihimizin en dip noktasında, halkımız yoksulluğun pençesinde ama her şeye rağmen bu ülke tüm kaynaklarıyla dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden birine sahip. Bu nedenle, bu ülke ulusal üretime dayalı ekonomi modelini benimseyen bir kararlı hükümetle ekonomik sorunlarını çok kısa sürede giderebileceğine inanıyorum. Bu nedenle ülkemizin 2019'daki durumuna ekonomik değil siyasal açıdan bakmak gerekir.
1980li yıllarda Merhum Turgut Özal, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller'in Amerikancı neoliberal yönetimleri çerçevesinde ülkemizin tüm milli ekonomik değerleri har vurulup harman savruldu. Yolsuzlukar, hukuksuzluklar, torpiller, adam kayırmalar ayyuka çıktı O dönemlerde. Merhum Bülent Ecevit’in MHP ve ANAP ile kurduğu son hükümet te tüm çabalarına rağmen ülkemiz saplandığı sosyal ve ekonomik bataktan çıkamadı. Tam bu dönemde milli ve dini söylemlerle toplum karşısına çıkan siyasal İslam tolumda beklenmedik karşılık gördü ve son 25 yılda, demokratik mekanizmaları kullanarak hep yükseldi. Bu yükseliş çerçevesinde ve devlet içinde yapılandırılan FETÖ’nün de katkısıyla plansız ve programsız sosyal ve ekonomik hamleler yapılarak cumhuriyetin 80 yıllık birikimleri heba edildiği gibi hukuk sistemimiz de allak bullak edilerek devletin toplumdaki saygınlığına büyük hasar verildi.
2019 yerel seçimleri demokratik yollarla ülkeye egemen olan din eksenli siyasetin yine demokratik yollarla saf dışı bırakılması ve laik demokratik sisteme dönülmesi için belki de son fırsattı. Bu fırsatı CHP ve IYI Parti akıllıca değerlendirdi. Her ne kadar alt beyinde farklı amaç güttüğü bilinse de HDP'nin de bu sürece katkı yaptığını söylemek mümkün. Bu manada; 2019 seçimleri hem siyasal islamın yok edici darbeyi demokratik yaşama vurmasını engellemiş hem de siyasal partilerimizin; milletimizin birliği, ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve bayrağımızın tekliğinden taviz vermeden laik, demokratik ve üniter yapı içinde birlikte olabileceklerini kanıtladı.
Değerli Okurlarım;
Şuan ülkemizdeki temel soru ve sorun siyasal demokratik güçlerin "akılcı birlikteliklerini" sürdürüp sürdüremeyecekleridir. İYİ Partili bazı yöneticilerinin söylemleri ve yalpalamaları nedeniyle ümitlerim zaman zaman azalsa da ben ülkemin Kuva-i Milliye temelinde Türk ve Kürt kardeşliği ve eşitliği bağlamındaki geleceğinden çok ümitliyim.
2020 ve takip eden her yılımız güzel olsun.
Sevgiyle kalın…
Yorumlar