Gazi Üniversitesi, araştırma üniversitelerinin küresel rekabet gücünü artırmak amacıyla önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar'ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye’nin araştırma üniversitelerinin uluslararası görünürlüğünü artırmak için atılacak adımlar ve stratejiler detaylandırıldı. Özvar, özellikle Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi gibi yenilikçi projelerin yükseköğretim alanındaki etkilerini ve 2025 hedeflerini vurguladı.
Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı Değerlendirme Toplantısı Gazi Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar toplantının açılışında yaptığı konuşmada, üniversitelerin ulusal ve uluslararası rekabet gücünü artırmak için alınan tedbirlere dikkat çekerek, özellikle araştırma üniversitelerinin dünya çapında daha görünür olmasını hedeflediklerini belirtti. QS 2025 Dünya Sıralamasında 5 Türk üniversitesinin ilk 500'e girme başarısı gösterdiğini hatırlatan Özvar, “11 araştırma üniversitemiz ilk 1000 içerisinde yer alarak ülkemizi gururlandırdı” dedi.
Özvar, 12. Kalkınma Planı'nda yer alan hedefler doğrultusunda, 2028 yılına kadar ilk 500'de yer alan üniversite sayısının 10’a çıkarılmasının amaçlandığını belirterek, bu hedefe ulaşılması için üniversitelere çağrıda bulundu. Özvar, araştırma üniversitelerinin tamamının, fiziksel altyapıları ve sahip oldukları akademik insan kaynağı ile önümüzdeki 5 yılda ilk 500 içerisinde yer alma potansiyeline sahip olduğuna inandığını vurguladı.
“Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi yeni uluslararası üniversite modeli özelliğiyle dünyada bir ilk olacak”
Erol Özvar, yükseköğretimde uluslararasılaşma yolunda atılan en yeni adımlardan birinin Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Yükseköğretimimizin uluslararasılaşmasına dair en yeni adımlarından bir tanesini de bugünlerde atıyoruz. Önümüzdeki hafta, 23 Eylül 2024 tarihinde Azerbaycan’ın Bakü şehrinde Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin açılışını fiilen gerçekleştiriyoruz. Bu bizim için tarihi bir adımdır. Türkiye’den 3 araştırma üniversitemizin (İTÜ, ODTÜ, Hacettepe) mevcut 3 programını yurt dışında kurulan bir üniversiteye taşıyoruz.”
Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin yeni uluslararası üniversite modeli özelliğiyle dünyada bir ilk olacağını vurgulayan Özvar, “Bu yeni modelde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri, en iyi oldukları alanlarla ilgili programlarını Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi bünyesinde açarak bu programların akademik sorumluluğunu üstleneceklerdir. Dolayısıyla Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi Türkiye’den farklı üniversitelerin programların yer alacağı bir ‘çatı üniversite’ niteliği taşıyacaktır. Bu yeni yükseköğretim modeliyle, başta araştırma üniversitelerimiz olmak üzere, ülkemizin köklü yükseköğretim kurumlarının farklı programlarını dünyanın farklı coğrafyalarına taşıyarak bir nevi yükseköğretim hizmeti ihracatı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Türkiye’nin akademik birikimini dünyaya açacak bu modelin üniversitelerimize de yeni bir ufuk kazandıracağına inanıyoruz.” dedi.
“Ek 46. Madde kapsamında 113 nitelikli araştırmacının üniversitelerimizde görevlendirilmesi onaylandı”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, doktora derecesine sahip nitelikli araştırmacıların kısmi zamanlı görevlendirilmesine imkân tanıyan 2547 sayılı Kanunun Ek 46’ncı maddesine yönelik şu açıklamalarda bulundu:
“Kurulumuza yapılan 183 başvuru arasından 113 doktora dereceli nitelikli araştırmacının yükseköğretim kurumlarımızda kısmi zamanlı olarak görevlendirilmesi sağlanmıştır. Başvurulardan 62'si olumsuz sonuçlanmış olup 8'i eksik bilgi nedeniyle henüz sonuçlanmamıştır. Bu kapsamda, İhsan Doğramacı
Bilkent Üniversitesi 15, Gebze Teknik Üniversitesi 12, Ege Üniversitesi 9, ODTÜ 9, Marmara Üniversitesi 7, Dokuz Eylül Üniversitesi 7 ve İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından gönderilen 6 adet Ek-46. madde kapsamında görevlendirme talebi Kurulumuz tarafından onaylanmıştır.
Önümüzdeki dönemde sizlerden bu konuda daha çok çaba göstermenizi rica ediyorum. Böylece uluslararası bilim insanı hareketliliğini daha fazla ülkemize yönelik olarak kazandırabileceğimizi düşünüyoruz. Vatanına milletine sadık, ülkenin değerleriyle hemhal olmuş yurt dışında pek çok Türk vatandaşı var. Bunların yanı sıra uluslararası saygınlığı, itibarı olan başka ülke vatandaşlarının da ülkemiz üniversitelerine afiliye edilmesi Türkiye’deki yükseköğretimin eğitim kalitesi ve araştırma derinliğini artırmak bakımında fevkalade önemli olacak bir çalışmadır.”
“Araştırma üniversitesi statüsüne yükselme tüm üniversiteler için mümkün”
Araştırma üniversitelerinin performanslarını yakından takip ettiğini vurgulayan Özvar, “6 üniversitemizi Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programı’na dahil ettik. Bu üniversitelerimiz; Akdeniz, Gaziantep, Kocaeli, Ondokuz Mayıs, Sakarya ve Selçuk Üniversiteleridir. Bu çerçevede Aday İzleme Programına dahil edilen 6 üniversitemizi 2024 yılı itibariyle 2 yıllık izleme sürecine aldık. Bu sürenin, yani 2025 yılının sonunda, bu üniversitelerimiz arasından performansı mevcut araştırma üniversitelerinin üzerine çıkan olduğu takdirde bunları programa dahil etmeyi planlıyoruz. Dolayısıyla araştırma üniversitesi statüsüne yükselme yolunu tüm üniversitelerimiz için açık tutuyoruz.” şeklinde konuştu.
Toplantıda, Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan araştırma üniversitelerinin performans değerlendirme kriterlerine ilişkin sunum yaptı.
Toplantıya, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın yanı sıra, Başkan Vekili Prof. Dr. Haldun Göktaş, Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Naci Gündoğan, Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Prof. Dr. Arif Bilgin, Prof. Dr. Mahmut Ak, araştırma üniversitelerinin ve aday üniversitelerin rektörleri ile davetliler katıldı.
Toplantıda, araştırma üniversitelerinin Büyük Veri çalışmaları, uluslararası görünürlüklerini artırma stratejileri ve üniversite sıralamalarındaki performanslar
değerlendirildi. Ayrıca, uluslararası danışma kurulları oluşturma süreçleri, Yükseköğretim Kurulu Uluslararası Araştırmacı Projeleri kapsamındaki yararlanıcı istatistikleri ve bilim insanı hareketliliği gibi konular da ele alındı.
