İklim krizi geleceğimizi karanlık günlerin beklediğinin en büyük işareti olarak her gün karşımıza çıkıyor. Doğanın tüm dengesi bozuldu ve bu birçok insanda farkında olmasak da psikolojiyi bozan bir süreç. Bir süre sonra bu durumun endişesinin yanı sıra fiziksel etkileriyle de daha fazla sınanacağız. Temmuz ayında başlayan ve söndürülmesi haftalar alan büyük yangınlar bunun en büyük göstergelerinden biri. Etkileri hala süren yangınlar, ilerleyen dönemde sorunumuzun belki de küçük bir parçası olacak. Küresel iklim krizinin neden olduğu umutsuzluk hissi bir araştırma ile kanıtlanmış.
10 ülkede yapılan araştırmada gençlerin iklim krizine dair gelecek endişelerini bir kere daha ortaya koydu. Ankete katılan kişilerin yüzde 60’ı gelecek ile ilgili ‘’çok’’ ve ‘’aşırı’’ endişeli. Araştırmaya katılanların yüzde 45’i ise iklim değişikliğinin günlük yaşamı büyük oranda etkilediğini düşünüyor. Gençler korkutucu bir geleceğin bizleri beklediğine dair ortak bir görüş belirtiyor. İnsanlığı büyük bir felaketin beklediği aslında görünen bir gerçek. Yapılan geniş kapsamlı ankete katılan gençlerin yaş aralığı 16 ile 25 arasında değişiyor.
Gençlerin artık her şeyin farkında olduğunu da göz önünde bulundurursak, anket sonuçlarının geleceği yansıttığını anlamamız da daha kolay olur. Geleceksizlik hissi olarak adlandırılan bu durum, yeni neslin umutsuzluğunu bize bir kere daha hatırlattı. Zaten şimdiki yeni nesil kadar mutsuz hisseden bir neslin hiç olmadığı da söyleniyor. İklim krizinin belirgin hale gelmesi de bu durumun görülme olasılığını artırdı. Stres ve mental sorunları da beraberinde getiren bu süreç ilerleyen dönemlerde daha da içinden çıkılamaz bir hal alacak. Gençler maalesef yetişkinlerin ihanetine uğradı. Görmezden gelinen bu grubun geleceğimiz olduğunu her zaman kendimize hatırlatmamız gerekiyor. Yoksa insanlığın sonunu hiç iyi bir düzen beklemiyor.