Geriye ne kaldı ki…

Yaşamak güzel şey doğrusu  Üstelik hava da güzelse  Hele gü...

Abone Ol

Yaşamak güzel şey doğrusu

 Üstelik hava da güzelse 

Hele gücün kuvvetin yerindeyse

 Elin ekmek tutmuşsa bir de 

Hele tertemizse gönlün

 Hele kar gibiyse alnın 

Yani kendinden korkmuyorsan

 Kimseden korkmuyorsan dünyada

 Dostuna güveniyorsan

 İyi günler bekliyorsan hele

 İyi günlere inanıyorsan 

Üstelik hava da güzelse

 Yaşamak güzel şey

 Çok güzel şey doğrusu.

Melih Cevdet Anday’ın bu dizeleri ile başlamak istiyorum yazıma.. Her okuduğumda yaşama sevinci bulduğum, umutsuzluğa düştüğüm anlarda içimdeki karamsarlığı alıp götüren bu dizelerden.. İçimizdeki umudu filizlendiren edebiyatımızın önemli ismi olan yazarın yaşam öyküsüne de bakmak gerek.

 İnternetten okuduğum ve alıntıladığım bilgilere göre; Melih Cevdet Anday 13 Mart 1915'de İstanbul'da doğdu.

Çocukluk yılları İstanbul'un Kadıköy ilçesinde geçti. Ortaokula kadar İstanbul'da eğitim gördü. Liseyi Ankara Gazi Lisesi'nde tamamladı. Lise çağlarında Orhan Veli Kanık ve Oktay Rifat gibi isimlerle tanıştı.

Lise mezuniyetinden sonra bir süre Hukuk Fakültesi'nde eğitim gördü. Daha sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'ne kaydoldu. Fakat Devlet Demiryolları'ndaki memuriyetinden ötürü eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı.

Çalıştığı kurum tarafından Sosyoloji eğitimi alması için Belçika'ya gönderilen Anday'ın 1936 yılında Varlık Dergisi'nde Ukde adlı şiiri yayımlandı. Ardından şiirleri Ses, Yaprak, Yeditepe, Papirüs, Yeni Ufuklar, Yeni Dergi, Soyut, Ataç, Dönem, Yön gibi dergilerde yayınlandı.

Orhan Veli ve Oktay Rıfat ile birlikte 1941 yılında Garip adlı şiir kitabını çıkardı.

Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in önerisiyle, Milli Eğitim Bakanlığı Neşriyat Müdürlüğü'nde memur olarak çalışmaya başladı.

1953-55 seneleri arasında Akşam Gazetesi'nin edebiyat ve sanat sayfasının editörlüğünü yaptı.

1979-80'de Paris'te eğitim müşavirliği yaptı.

Anday, solunum ve böbrek yetmezliği tanısıyla Marmara Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi'nde tedavi görmeye başladı. 28 Kasım 2002'de, 87 yaşında öldü ve Büyükada Mezarlığı'na defnedildi.