Gökhan Zan'nın İsmail Saymaz'a cevabı:
KAMUOYUNA!
İsmail beysevdiğim saydığım bir gazeteci ve yazardır ancak şahsıma yönelik sarf edilen “Gökhan Zan iyi topçu ama iyi belediye başkanı olur mu sorusunu kimsenin sorduğu yok” diyenlere açık cevabımdır;
Gökhan Zan'dan İsmail Saymaz'a cevap
— Güçlü Anadolu Gazetesi (@Gucluanadolugzt) January 16, 2024
https://t.co/UW7GdM7ofn #SONDAKİKA #deprem #borsa #halkaarz #bist100 #altın #benzin #zam #dolar#Survivor2024AllStar Ali Yerlikaya, Resmi Gazete'de, #EpsteinClientList, #kaza, Müge, Iran
Meteorolojik Uyarı, Seçil Erzan, Gökhan Zan pic.twitter.com/GIGyrSLIVZ
Öncelikle bu cümleyi kuran, kendisiyle birlikte konuyu tartışan herkese şunu söylemek istiyorum. Ben, yıllarca mücadele ederek hayata tutunmayı başarmış, azimli, liyakatli, ahlaklı, milli birlik ve beraberlik ruhuyla büyütülmüş bu ülkenin naçizane bir ferdiyim. Yeri geldi, hakkaniyetle hem kendimin hem birlikte yol aldıklarımın arkasında durup, her tür güçlüğü birlikte aşabilmenin gururunu yaşadım. Yeri geldi ekip ruhuyla maneviyatımı beslerken, adalet duygumla çevremdekilere örnek olup, birlikte daha iyisine nasıl ulaşabilirimi sorguladım, sorgulamaya devamda ediyorum. Çünkü biliyorum ki, insani meziyetler ahlakla taçlanır, zeka ve çeviklikle mükafatlandırılır, kalplerdeki yerinizle değer bulur.
Peki soruyorum size, Gökhan Zan neden iyi Belediye Başkanı olamaz? Belediye Başkanı illa doktor, avukat, mühendis, gazeteci, öğretmen, asker olacak diye ANAYASA’da bir kaide var da bizim mi haberimiz yok? Kaldi ki bu ülkenin kuruluşunun temellerini atan ecdadımız belli bir meslek grubuna mı tabiydi? Bu ülke aklını, liyakatle birleştirip, stratejik planlarla, gücü ve adaleti esas alan bir ruhla hareket edenler tarafından, vatan ve millet sevgisiyle canını hiçe sayanlarca kurulmadı mı? Gökhan Zan, size ne yaptı? Kul hakkı mı yedi? Onlarca insanın ölümüne sebep olanlarla altın makaslarla açılış mı yaptı? Kendi yaşadığı şehirdeki hemşehrilerine sırtını mı döndü? Arkasından vatan haini, satılık adam diye mi bağırıldı? Yolda yürürken bu şehirdeki her evde, her sokakta, mezardaki her insanda senin ahın var mı dendi? Acıyla sınanmış insanlara parmak sallayarak ruhlarındaki acıyı görmezden mi geldi?
Ayrıca ben millî birliğe inanmış, mücadeleci ruhunu güçlü ahlakıyla birleştirmiş, çağdaşlığı, adalet ve liyakatle harmanlayabilmiş, ileri görüşlülüğünü, sabırlı ve disiplinle dengelemiş, vatan ve millet sevgisiyle dolu, idealist bir spor adamıyım. sizler eleştiri yapmadan önce, beni arayıp bir görüş alsa, önyargıyla beni yargısız infaz etmeseydiniz. Zira, Hatay sizler için sıradan bir şehir olsa da, benim için aldığım nefes, soluduğum hava, şahsi meselem diyen ecdanın emaneti baştacımdır. Ben bu şehirle ağladım, bu şehrin sokaklarında düşüp kolumu kırdım, Ayşe ananın ilacıyla yarama ilaç buldum, anamın sıcacık ellerini tutup gezdiğim sokaklarında hayata tutundum. Hatay, siyasi değil, siyaset üstü bir konudur benim için. Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kadim şehri, bu toprakların manevi mirası Hatay için, son nefesime kadar elimi taşın altına koydum, koymaya da devam edeceğim. Bunun içinde illa siyasi bir menfaatim olmasına gerek yok, benim siyasete tek girme sebebimin, deprem gibi ağır bir yıkıma uğramış bu güzel şehrimin ve o şehrin güzide insanlarının sesi olabilmekti.
Sizler, kendi partisinin alternatifi olmadığından mecburi aday yapılanların, binlerce ah alanların, çaresizliğin tek sebebi olarak görülen, siyasi vicdandan yoksun kişilerin yanında durmaya devam edin. Ben Hatay’da doğmuş Alevi olmaya, arkadaşının başı derde girdiğinde Sünni olmaya, ninesi gibi sevdiği komşusu öldüğünde ya da cenazesine kiliseye gittiğinde Hristiyan olmaya, evine misafir geldiğinde, yemeğini yiyip Yahudi olmaya, Kürtçe şarkılar söyleyip, Sünnice halaylar çekmeye, Hristiyanca dualara ortak olmaya devam edeceğim. ÇÜNKÜ BEN HATAY’DA DOĞDUM! Sizler benim iyi TOPÇU olup, iyi bir BELEDİYE BAŞKANI olamayacağıma söylemeye devam etseniz de, ben sadece İNSAN olmaya, vatan ve milletim için, her zerresinde ATAMIN kokusunu duyduğum HATAY için gece gündüz çalışmaya devam edeceğim.