Bir hafta sonunu daha geride bıraktık. Ben de oldum olası özellikle cumartesi günlerini sevmişimdir. Kendime vakit ayırabildiğim nadir günlerden biri. Bu hafta sonumu kitaplara ve filmlere ayıracağım. Sırada usta kalem Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu adlı eseri var. Yazar, 1927 yılından sonra kasaba kasaba gezme imkânı bulacağı Anadolu’yu eserlerinde anlatmaya devam etmiş bu gezilerin sonucu olarak gezi türündeki eser Anadolu Notları oluşmuştur. Bu durum sanatçıdaki güçlü gözlem ve realizmin etkisiyle oluşur. Eserlerindeki kahramanları genelde tek yönlüdür. Olay kahramanlarını çevreyle birlikte verir. Bazı eserlerinde genç Cumhuriyetin toplumsal ideallerini işlemiştir.

İnternetten okuduğum ve alıntıladığım bilgilere göre, “Çalıkuşu adlı eser ilkin “İstanbul Kızı” olarak basılmıştır, daha sonra Çalıkuşu adıyla roman haline getirilmiştir. Feride, küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş subay kızıdır. Teyzesinin korumasıyla “Notre Dame de Sion” yatılı okulunda okur. Çok yaramaz olduğundan “Çalıkuşu” adı takılır. Teyzesinin oğlu Kamuran’a aşık olur ve evlenmeye karar verirler. Feride, düğün günü Kamuran’ın İsviçre’deyken başka biriyle ilişkisi olduğunu öğrenir ve her şeyi bırakarak kaçar. Öğretmenlik yaparak Anadolu ‘yu dolaşmaya başlar. Güzelliği her yerde başına dert açmıştır. Başka bir yerde tanıştığı Hayrullah Bey’e Kuşadası’nda tekrar rastlar. Hayrullah Bey Feride’yi kızı gibi korumaya başlar, halkın da dedikodusu üzerine göstermelik bir evlilik yaparlar. Feride’nin günlüğünü bulan Hayrullah Bey, günlüğü okur ve saklar. Hastalanınca Feride’ye ölümünden sonra, verdiği kapalı bir zarfı Kamuran’a iletmesini vasiyet eder. Feride vasiyeti yerine getirir. Kamuran, Hayrullah Bey’in bu mektubu ile Feride’nin onu hala sevdiğini anlar ve Feride ile evlenir. Bir daha da onu bırakmaz.”