HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 28 Şubat “postmodern” darbesinin 27’inci yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada bütün antidemokratik müdahaleleri nefretle lanetlediklerini belirterek, “HAK-İŞ olarak 48 yıllık onurlu tarihimizde olduğu gibi bugün de darbe, muhtıra ve başka kılıflara bürünmüş bütün antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz. Bu tür yollara tevessül edenleri şiddetle telin ediyoruz” açıklamasında bulundu.
“28 Şubat darbesinde sendikaların kullanılması büyük bir utanç olarak sendikal tarihimize geçti”
28 Şubat’ın Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçtiğini ifade eden Arslan, “İnsan onuru ve haysiyetinin ayaklar altına alındığı bir süreç bütün dünyanın gözleri önünde yaşanmıştır. Başörtülerinden dolayı üniversite kampüslerine alınmayan, coplanan, yerlerde sürüklenen, ikna odalarına alınan kız öğrencilerin kendi ülkelerinde eğitim hakkı ellerinden alınmıştır. Kadınların başörtülerinden dolayı kamuda çalışma hakkı ellerinden alınmış, ehliyet ve pasaport dahi verilmemiştir. İnsanlık onurunun ayaklar altına alındığı ve bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan bu utanç verici duruma maalesef bir kısım işçi, işveren ve meslek kuruluşları ile sözde STK’lar sessiz kalmış, hatta bu sürecin taşeronluğunu yapmıştır. Bazı sivil toplum örgütleri, yine kendi deyimleriyle oluşturdukları ‘beşli çete’ ile üyeleri olan işverenlere, esnafa ve emekçilere ihanet etmiştir. 28 Şubat darbesinde sendikaların kullanılması maalesef büyük bir utanç olarak sendikal tarihimize geçti” dedi.
“HAK-İŞ, 28 Şubat sürecinde milli iradeden yana olan tavrı ile sendikal hareketin onurunu kurtarmıştır”
HAK-İŞ Konfederasyonu’nun 48 yıllık tarihi boyunca darbelere, olağanüstü dönemlere, demokrasiye yönelik bütün müdahalelere karşı demokrasiden, milli iradeden, halktan ve özgürlükten yana tavır aldığını belirten Arslan, “28 Şubat döneminde darbecilerin brifinglerine katılmayan HAK-İŞ’in önüne türlü engeller çıkartılmıştır. Sendikalarımız tek tek tasfiye edilmek istenmiş, bazı işkollarında bu tasfiye gerçekleştirilmiştir. HAK-İŞ o dönem bir yalnızlığa itilmek istenmiş, ama her şeye rağmen HAK-İŞ, Milli Güvenlik Kurulu kararlarına ilk tepki gösteren ve darbecilerle iş birliği yapanlara asla eklemlenmeyen bir duruş sergilemiştir. HAK-İŞ, Türkiye’deki darbe ve bütün antidemokratik girişimlere karşı onurlu bir direniş gösteren tek işçi örgütü olmuştur. HAK-İŞ, 28 Şubat sürecinde milli iradeden yana olan tavrı ile Türk demokrasisi ve sendikal hareketinin onurunu kurtarmıştır. Bu bizim için büyük bir onur ve gururdur” ifadelerine yer verdi.
Arslan, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde de millet iradesinden yana tavır aldıklarını, demokrasi yolunda şehit ve gaziler verdiklerini kaydederek, Türk halkının bundan sonra hiçbir darbe girişimine müsaade etmeyeceğini net bir şekilde ifade ettiğini aktardı.
“Antidemokratik müdahalelere karşı olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz”
Türkiye’de demokrasinin askıya alındığı bütün süreçlerin çalışanların ve emekçilerin kaybetmesine neden olduğunu belirten Arslan, “Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye Yüzyılı vizyonu ile ortaya konulan hedeflere emin adımlarla ilerleyeceğini, nereden gelirse gelsin her türlü darbeye ve başka kılıflara bürünmüş antidemokratik müdahalelere dün olduğu gibi bugün de karşı olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.