Konutta fiyatlar artmaya devam ederken satışlardaki hareketlilik de artıyor. Eylülde satışların arttığını ifade eden Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, konut piyasasının eski seyrine dönmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade etti. İnşaat maliyetlerinin ciddi manada yükseldiğine vurgu yapan Akçam, buna paralel olarak müteahhitlerin de çok kâr yaptığına dikkati çekti.
TEDB Başkanı Hakan Akçam konut piyasasındaki gelişmeleri değerlendirdi. İnşaat maliyetlerinin çok yüksek olduğunu ifade eden Akçam, maliyetlerin düşürülmesi için acilen çözüm bulunması gerektiğini belirtti. İnşaat maliyetlerinin bahane edilerek konut fiyatlarının manipüle edildiğini söyleyen Akçam, “İnşaat maliyetleri ne kadar artıyorsa müteahhitler de maliyet artışının çok çok üstünde konut fiyatı belirliyor” dedi.
DEMİR YÜZDE 170, BETON İSE YÜZDE 1000 ARTTI
2021 yılında demirin ton fiyatı 10 bin iken C30 sınıfı betonun m3 fiyatının 250 TL bandında olduğunu ifade eden Akçam aradaki farka ilişkin, “Şu an demirin ton fiyatı 27 bin iken, beton ise ortalama 2 bin 750 TL. Demir artış oranı yüzde 170, beton artış oranı ise yüzde 1000 civarında. Demir, diğer inşaat malzemelerine kıyasla fiyatı en az yükselenlerden biri” dedi.
İnşaat maliyetlerindeki yükselişin çok üzerinde fiyatlarla evlerin satıldığını vurgulayan Akçam, “Son kullanıcıya ev çok yüksek fiyata satılıyor. Müteahhitler çok kâr yapıyor. Bir dairenin m2’sinin ortalama maliyeti 25 bin TL, arsa payı maliyeti 25 bin TL civarında. Toplamda m2’nin maliyeti 50 bin TL’yi buluyor. Fakat satışa bakacak olursak m2 fiyatı 100 bin ila 125 bin TL arasında değişiyor. Bu fiyatlar maliyetlerdeki yükselişin çok çok üzerinde. Bu noktada müteahhidinden demiri satan firmaya kadar herkes elini taşın altına koymalı, maliyetinin çok çok üzerinde konut fiyatı belirlememelidir” diye konuştu.
İNŞAAT MALİYETLERİ BELLİ BİR YIL ARALIĞINDA SABİT TUTULMALI
İnşaat sektöründe yaşanan maliyet artışını durduracak önerilere değinen Akçam şöyle konuştu: “Maliyet artışının durdurmanın ilk yolu yerli üreticiyi desteklemekten ve dış girdi sayısını azaltmaktan geçiyor. Bununla birlikte konut krizinin aşılabilmesi için, girdi maliyetleri üzerinde ciddi bir denetim sağlanması gerekiyor. İnşaat maliyetleri belli bir yıl aralığında sabit tutulmalıdır. Ticaret Bakanlığı ve Rekabet Kurumu başta demir ve çimento ve diğer inşaat malzemelerinin fiyat artışında çok ciddi denetleme yapmalıdır.”
Önerilerini sıralamaya devam eden Akçam, “Devlet tarafından ise arsa maliyetlerini düşürecek adımlar atılmalı. Arsayı ucuza mal etmenin yolları aranmalıdır. Bunun yanı sıra müteahhitlere vergisel olarak teşvikler sağlanmalıdır” dedi.
GAYRİMENKUL DENETLEME KURULU OLUŞTURULMALI
En önemlisinin ise muhakkak Gayrimenkul Denetleme Kurulu’nun oluşturulması gerektiğini vurgulayan Akçam, “Böylelikle tüm satışlar kontrol altına alınmalıdır. Nasıl ki elektrik piyasalarının düzenlenmesi amacıyla kurulan EPDK gibi kurumlar varsa sadece gayrimenkul piyasalarının düzenlenmesi ve denetlenmesi için de bir kuruluş olmalıdır. Gayrimenkul alanında denetleme faaliyetleri icra etmelidir. Kurulacak kamu kurumu, pandemi döneminden sonra gayrimenkul sektöründeki karışıklığı ve önlenemeyen fiyat artışlarını kontrol etmeli; sektör ve temsilcilerini kaliteli bir hale getirmek için fahiş fiyatın önüne geçebilmek adına, maliyeti uygun, piyasa koşullarına denk olarak tüketiciye sunulacak konut yapımlarını takip ve kontrol etmelidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.