Türk yazar, siyasetçi, akademisyen ve öğretmen, Halide Onbaşı olarak da bilinen Halide Adıvar’ın bugün ölüm yıl dönümü. Kendisinin hayatından bahsetmek istiyorum.
1884 yılında Beşiktaş, İstanbul'da doğdu. Babası, II. Abdülhamit devrinde Ceyb-i Hümayun (Padişah Hazinesi) kâtipliği, Yanya ve Bursa Reji Müdürlüğü yapan Mehmet Edip Bey, annesi Bedirfem Hanım'dır. Annesini küçük yaşta veremden kaybetti. Evde özel dersler alarak ilköğrenimini tamamladı. Yedi yaşında iken yaşını büyüterek girdiği Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nden bir öğrencinin jurnali üzerine bir sene sonra padişah II. Abdülhamit'in iradesi ile uzaklaştırıldı ve evde özel ders görmeye başladı. İngilizce öğrenirken çevirdiği kitap 1897’de basıldı. Bu, Amerikalı çocuk kitapları yazarı Jacob Abbott'un "Ana" adlı eseri idi. 1899 yılında bu çeviri nedeniyle II. Abdülhamit tarafından Şefkat Nişanı ile ödüllendirildi. Daha sonra kolejin yüksek sınıfına geri dönerek İngilizce ve Fransızca öğrenmeye başlayan Halide Edib, Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nden lisans derecesi alan ilk Müslüman kadın olmuştur.
Halide Edib, kolejin son sınıfında iken matematik öğretmeni olan Salih Zeki Bey ile okuldan mezun olduğu yıl evlendi. Eşi rasathane müdürü olduğu için evleri hep rasathane içinde oldu ve bu yaşam ona sıkıcı geldi. Evliliğinin ilk yıllarında eşine Kamus-ı Riyaziyat adlı eserini yazmada yardımcı oldu, ünlü İngiliz matematikçilerin yaşam öykülerini Türkçeye çevirdi. Birkaç Sherlock Holmes hikâyesinin de çevirisini yaptı. Fransız yazar Emile Zola’nın yapıtlarına büyük ilgi duymaya başladı. Daha sonra ilgisi Shakespeare’e yöneldi ve Hamlet adlı yapıtının çevirisini yaptı. 1903 yılında ilk oğlu Ayetullah, bundan on altı ay sonra da ikinci oğlu Hasan Hikmetullah dünyaya geldi. Eşi Salih Zeki Bey'in ikinci bir kadınla evlenmek istemesi üzerine ondan 1910 yılında boşandı ve artık yazılarında Halide Salih yerine Halide Edib adını kullanmaya başladı.
Balkan Savaşları 1913’te sona ermişti. Öğretmenlikten istifa eden Halide Edib, Kız Mektepleri Umumi Müfettişliği görevine getirildi. I. Dünya Savaşı başladığında bu görevdeydi. 1916'da Cemal Paşa'nın daveti üzerine okul açmak üzere Lübnan ve Suriye'ye gitti. Arap eyaletlerinde iki kız okulu ve bir yetimhane açtı. Orada bulunduğu sırada babasına verdiği vekâlet ile Bursa’da, aile doktorları Adnan Adıvar ile nikâhları kıyıldı.
II. Meşrutiyet'in ilan edildiği 1908 yılı Halide Edib’in hayatında bir dönüm noktası oldu. 1908'de gazetelerde kadın haklarıyla ilgili yazılar yazmaya başladı.
Halide Edib, 1919 yılında İstanbul halkını ülkenin işgaline karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmaları ile zihinlerde yer etmiş hatiptir. Kurtuluş Savaşı’nda cephede Mustafa Kemal’in yanında görev yapmış bir sivil olmasına rağmen rütbe alarak savaş kahramanı sayılmıştır. Savaş yıllarında Anadolu Ajansının kurulmasında rol alarak gazetecilik de yapmıştır.
II. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte yazarlığa başlayan Halide Edib; yazdığı yirmi bir roman, dört hikâye kitabı, iki tiyatro eseri ve çeşitli incelemeleriyle Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri Türk edebiyatının en çok eser veren yazarlarındandır. Sinekli Bakkal adlı romanı, en bilinen eseridir. Eserlerinde kadının eğitilmesine ve toplum içindeki konumuna özellikle yer vermiş, yazıları ile kadın hakları savunuculuğu yapmıştır. Birçok kitabı sinemaya ve televizyon dizilerine uyarlanmıştır.
1926 yılından itibaren yurt dışında yaşadığı 14 sene boyunca verdiği konferanslar ve İngilizce olarak kaleme aldığı eserler sayesinde zamanının dış ülkelerde en çok tanınan Türk yazarı olmuştur.
İstanbul Üniversitesinde edebiyat profesörü olan Halide Edib, İngiliz Filoloji Kürsüsü Başkanlığı yapmış bir akademisyen; 1950’de girdiği TBMM’de ise milletvekilliği yapmış bir siyasetçidir.
Halide Edib Adıvar, 9 Ocak 1964 tarihinde İstanbul'da 80 yaşındayken böbrek yetmezliği sebebiyle hayatını kaybetti. Merkezefendi Mezarlığı’na, eşi Adnan Adıvar'ın yanına defnedildi.