ÖZEL HABER: Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER
Türkiye genelinde yaşanan şiddetli rüzgar ve fırtınayla birlikte sigortacılara hasar ihbarları yağmaya başladı. Fırtına nedeniyle ağaçlar devrildi, çatılar uçtu, araç ve konutlarda ciddi hasarlar meydana geldi. Peki evlerde ve araçlarda oluşan zararı sigorta karşılar mı? Tüm bu soruların cevabını Rama Sigorta Aracılık Hizmetleri Şirketi’nden Sigorta Danışmanı Kemal Utku Başcı’ya yönelttik.
Son günlerde pek çok ilde yaşanan şiddetli fırtına çok sayıda ev, araç ve arazilere zarar verdi. Buna bağlı hasar ihbarlarının arttığını dile getiren Sigorta Danışmanı Kemal Utku Başcı, konut ve işyerlerinde şiddetli rüzgar sebebiyle oluşan hasarların teminata girmesi için rüzgarın şiddetinin 7 bofor ve üzerinde olması gerektiğini ifade ederek vatandaşlara konut ve işyeri yangın poliçelerini mutlaka yaptırmalarını tavsiye etti.
“SİGORTA GÜNÜMÜZDE LÜKS DEĞİL BİR İHTİYAÇ HALİNE GELDİ”
Küresel iklim değişikliği tüm dünyada ve ülkemizde etkilerini hissettirmeye devam ediyor. Son zamanlarda Türkiye genelinde yaşanan olumsuz hava koşulları nedeniyle araç ve konutlarda ciddi hasarlar meydana geldi. Çatı ve tabela uçması nedeniyle konutlarda, iş yerlerinde ve araçlarda meydana gelen hasarı sigorta karşılar mı? sorusu ise vatandaşın gündeminde. Gazetemizin sorularını yanıtlayan sigorta danışmanı Kemal Utku Başcı, şunları dile getirdi:
“Ülkemizde gerçekten sigorta bilinci çok düşük durumda. İnsanlar genelde sigorta konusuna gelince düz mantık ile hareket ediyor. Bu yaklaşım oldukça yanlış. Güzel bir poliçe ve teminatları ile işinizi, hayatınızın devamlılığını sağlayabileceğinizi bilmenizde fayda var. İnsanlar genellikle başlarına herhangi olumsuz bir durum geldiğinde sigorta yaptırmayı düşünüyor. Halbuki sigorta görünmeyen bir koruyucu. Sigorta günümüzde lüks değil, bir ihtiyaç ve mecburiyet haline geldi.”
“BİRÇOK POLİÇEDE LODOS VEYA FIRTINA İLE İLGİLİ HASAR TEMİNATI BULUNMAKTADIR”
“Küresel ısınmayla birlikte hava olayları da dengesini şaşırmış durumda. Biliyorsunuz ülkemizde ve dünya genelinde normalin üstünde yağan yağmur nedeniyle birçok ev ve iş yerinde su baskını yaşandı bugün de dahil olmak üzere yurdumuzda lodos ve fırtına bir hayli etkili.
Fırtınada sadece size gelebilecek hasarları düşünmemenizi, sizin evinizden veya ortak alanınızın diğer 3.şahıslara ve onların eşyalarına verebileceği zararları karşılayacak teminatlar ile poliçenizi almanızda fayda var. Bir örnek verecek olursak, yaşadığımız binanın çatısı fırtınadan dolayı uçtu ve o anda orada bir şekilde bulunan araç veya araçlara zarar verdi. Bu hasarlar eğer varsa kişilerin kasko poliçelerinden karşılanacak ve sonrasında kasko poliçesini tanzim etmiş ve müşterisine ödeme yapmış olan sigorta şirketi, ödediği hasar tutarın; bina çatısının kat mülkiyeti kanunu kapsamında kesin ortak alanlardan birisi olduğundan kat maliklerine arsa payları oranında hasar ödemeleri için bilgilendirme yapacaktır. Çünkü kat mülkiyeti kanunu gereği daire sahipleri binanın bakılmasından, onarılmasından ve korunmasından sorumludurlar.
Bu gibi birçok örneklendirebileceğimiz hasarlar için ortak alan poliçesi tanzim edilerek binaların çatıları olsun, giydirmeleri olsun birçok riskten kendilerini korumuş olabilirler. Ayrıca bir noktayı da aydınlatmak isterim, fırtına hasarı sayılması için sigorta tarafından baktığımızda meteoroloji raporlarına göre 7 Beaufort (Bofor) ve üzeri fırtına hasarı sayılıyor.
Kısaca özetlemek gerekirse; konutunuzun konut paket poliçesi varsa, oluşan hasarı sigorta karşılar. Oturduğunuz apartmanın fırtınada çatısı uçmuşsa konut sigortanız varsa, diğer konutların ise sigortası yoksa; çatı hasarını binadaki hisseniz oranında sigorta öder.
KASKO VE TRAFİK SİGORTASI FARKI
Son zamanlarda araç üzerine düşen çatı ve ağaç hasar ihbarlarının arttığını gözlemlediklerini dile getiren Başcı “Trafik sigortası fırtına nedeniyle araçta meydana gelen zararı karşılamaz. Trafik poliçesi ise sizin kendi aracınızla karşı tarafa verdiğiniz hasarları kapsar. Aracın kasko sigortası varsa, aracın üzerine herhangi bir şey düşmesi halinde -tabela, çatı, ağaç- zarar görürse sigorta şirketi tüm zararınızı karşılar.
Bir acente işletmecisi olarak hedefinin, tüm insanlığa aslında yalnız olmadıklarını, zor durumlar için önceden önlem alınabileceğini ve güvende hissedilebileceğini anlatmak olduğunu dile getiren sigorta danışmanı Kemal Utku Başcı, son olarak sigortacılık sektörünün son zamanlarda geçirdiği dönüşümü de değerlendirdi :
Covid-19 pandemisiyle, çoğu alanda olduğu gibi sigortada da bir farkındalık söz konusu. Pandemi dönemi içinde sigortacılığın en az zarar alan sektörlerin başında geldiğini düşünüyorum. Pandemi döneminde endüstri 4.0'ın online görüşmeler, evden çalışma imkanı ve ofis dışında üretime devam edebilme gibi bir çok deneyimi hep birlikte yaşayarak şahit olduk. Tabii ki şirketlerin zor bir süreçten geçmesi, birçok gider kaleminden vazgeçmeleri ile birlikte bazı riskleri göze alarak sigorta poliçelerini ertelemeleri veya yeniletmemeleri ile karşı karşıya kaldık.
“PANDEMİYLE BİRLİKTE RİSK YÖNETİMİ KONUSU ÖN PLANA ÇIKTI”
“Pandemi döneminde kapalı kalan işletmeler veya kurumsal araç sahipleri zaten zor bir dönem geçirdiler, bununla birlikte acentelerinden ödeme kolaylıkları sağlamasını istediler. Birçok şirket araçlarını trafikten çekerek çoğu gider kaleminden kurtulmaya çalıştılar.
Tüm bu olumsuz etkilerin yanında yaşanan korona virüs (COVID-19) pandemisinde sağlık sigortaları ile ilgili inanılmaz bir gelişim gösteren sektörümüz, pandemi ile hayatımıza giren risk yönetimi hakkında biz acenteler olarak ne kadar anlatmaya çalışmış olsak da başarılı olamadığımız noktaları insanlara çok hızlı anlatmaya ve göstermeye başladı. “
Gazetemize açıklamalarda bulunarak sigorta yaptırmanın önemine değinen vatandaş Ali Arısoy ise; ‘’Geçtiğimiz günlerde Türkiye genelinde hakim olan olumsuz hava şartları sebebiyle iş yeri tabelam devrildi. Bu anlamda sigortanın önemini bir kez daha anlamış oldum. Sadece kötü ve olumsuz durumların gelmesini beklemek oldukça riskli. Her an her türlü olumsuz durumla karşı karşıya hatta burun buruna kalabiliriz’’ ifadelerini kullandı.