Hava kirliliği, canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerinde miktar ve yoğunluğa ulaşmasıdır. Bir başka deyişle hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar, yoğunluk ve uzun sürede atmosferde bulunmasıdır. İnsanların çeşitli faaliyetleri sonucu meydana gelen üretim ve tüketim aktiviteleri sırasında ortaya çıkan atıklarla hava tabakası kirlenerek, yeryüzündeki canlı hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, hava kirliliğinin dünya genelinde her yıl yaklaşık 7 milyon insanın erken yaşta ölümüne neden olduğunu açıkladı. Toros şu önemli satırlarla hava kirliliğinin can alıcı bir sorun olduğuna da dikkat çekti.
Toros, “Sanayi, trafik ve ısıtma sonucu havaya salınan kirleticiler astım, KOAH gibi akciğer rahatsızlığını ve kalp damar hastalıklarını artırmaktadır. Bilimsel çalışmalar kirliliğin solunum yolu, akciğer kanseri ve kalp damar hastalıklarını tetikleyerek ölümlere sebebiyet verdiğini gösteriyor. Hava kirliliği yavaş yavaş öldüren, görünmeyen sinsi bir katildir. Hava kirliliği dünya genelinde her yıl 7 milyon insanın erken yaşta ölmesine sebebiyet vermektedir. Sağlık giderlerinin azaltılması ve hayat konforunun artırılması için havamızın kalitesini düşürmemek zorundayız.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sürekli İzleme Merkezi, Türkiye'deki illerde hava kirliliği durumunu paylaştı. Merkezin paylaştığı verilerde hava kirliliği konusunda en başta yer alan ve kırmızı alarm vermeye başlayan il Düzce oldu. Düzce'de temiz hava için 0 ila 50 arasında bulunması gereken endeks değeri 174 olarak ölçüldü. Hava kirliliğinin koronavirüse etkisi üzerine yapılan araştırmaların ardından veriler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından paylaşılmaya başladı. Düzce'nin başı çektiği hava kirliliği oranı listesinde ikinci sırada 172 endeks değeri ile Ankara yer aldı. Üçüncü sıradaysa 171 değerle Hakkari bulundu.
İkinci ve en büyük hava kirliliğine sahip olan Ankara’da acilen önlemler alınmalı ve bu kirlilik biran önce azaltılmalıdır. Kirliliğin en yoğun olduğu bölgenin Sıhhiye olması, yani hastaneler bölgesi olması daha büyük bir sorun teşkil ediyor. 20 yaşındaki mevcut otobüslerin, ve birçok diğer araçların çevreyi oldukça fazla kirlettiği biliniyor. Geçenlerde bu konuda büyük gelişmeler yaşandı. Bu gelişmeler yaşanmaya devam etmeli. EGO Genel Müdürlüğü tarafından 2013 yılından sonra ilk kez alınacak 254 adet doğalgazlı otobüsler sayesinde sera gazı emisyonlarının azaltılarak hava kirliliğinin de önüne geçilmesi amaçlanıyor. Can alıcı bir sorunla mücadele ediliyor. Herkes elini taşın altına koymalıdır.

Editör: TE Bilisim