Hava kirliliği, erken ölüm ve hastalıkların başlıca nedenidir ve tek başına Avrupa'daki en büyük çevresel sağlık riskidir. Peki diğer riskler nelerdir?
HAVA KİRLİLİĞİNİN İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELER?
- Solunum sisteminde özellikle çocuklarda akciğer gelişimini bozarak, sağlıksız bir gelişime ve ilerleyen yaşam dönemlerinde çeşitli akciğer hastalıklarına neden olmaktadır.
- Doğum öncesinde anne karnında hava kirliliğine maruz kalan bebeklerin, ileriki yaşamlarında solunum hastalıklarına yatkınlık yarattığı bilinmektedir.
- Hava kirliliği hem KOAH, Astım gibi hastalıkların gelişimde rol oynamakta, hem de bu hastalıkların atak yapmasına neden olmaktadır.
- Özellikle çocukluk çağında daha fazla olmak üzere alt solunum yolu enfeksiyonu, zatürre nedeniyle de ölümlere yol açmaktadır.
- Hava kirliliği, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, Grup I, kanserojen olarak tanımlamıştır. Bunun anlamı; hava kirliliğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın akciğer kanserine neden olduğunun artık bilimsel bir gerçek haline gelmesidir. Ayrıca mesane kanserlerinin gelişiminde yine DSÖ hava kirliğini sorumlu etkenlerden biri olarak tanımlamaktadır.
- Bunların dışında; otizm, bunama, Alzheimer Hastalığı, metabolik sendrom, diyabet, apandisit, sperm kalitesinde bozulma gibi çok sayıda hastalığa neden olduğu artık bilinmektedir.
TEHLİKE BÜYÜK!
2020 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre Türkiye’de hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü kılavuz değerine indirilseydi; 2019 yılında tüm ölümlerin %7,9’u (31.476 ölüm) ve 2018 yılındaki tüm ölümlerin %12,13’ü (45.398 ölüm) önlenebilirdi.4 Aynı çalışmaya göre 2017 - 2019 yılları arasında hava kirliliği nedeniyle trafik kazalarının neredeyse 6-7 katı kadar ölüm yaşanmıştır. Bahsedilen araştırmada Dünya Sağlık Örgütü’nün 2021 yılında güncellediği sınır değerlerden daha yüksek önceki değerler kullanıldığı için, hava kirliliğinin belirtilenden daha fazla sağlık sorununa neden olacağını ön görmek mümkündür.
KİRLİ HAVADAN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
Dış ortam hava kirliliğinin arttığı kış aylarında özellikle kalp ve akciğer hastalarının dikkatli olması gerekir. Ev içi hava kirleticilerini azaltmak veya kaldırmak (tütün kullanımı), dış ortam kirliliğinin görece azaldığı saatlerde evi havalandırmak ve dışarı çıkmak gibi tedbirler alınabilir.
Ancak esas olan havayı kirleten faktörlerin ortadan kaldırılmasıdır. Bu amaçla enerji kaynaklarının fosil yakıtlı (örneğin kömürlü) santraller yerine rüzgar, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi, fosil yakıt tüketen sanayi kuruluşlarının elektrik enerjisi ile çalışmaya dönüştürülmesi, elektrikli ulaşım ve toplu taşıma araçlarına ağırlık verilmesi gibi önlemlerin ve çözümlerin politik kararlılıkla alınması gerekir.